KARŞILAŞMA GÜNÜNE YAKLAŞIRKEN
KARŞILAŞMA GÜNÜNE YAKLAŞIRKEN
AKIL nimetine sahip her insanın, mutlaka herkesin hesabının görüleceği “KARŞILAŞMA GÜNÜNE” kendisini hazırlamalıdır. Hüküm verme hakkı sadece ALLAHINDIR. Ogün herkes, O’nun huzuruna getirilecektir. Mahcubiyetin yaşanmaması için; sözler, işler, hareketler hassas SÜZGEÇTEN geçirilerek İCRA edilmelidir. İnsan, kendisini CEHALETE taşıyan her türlü söz ve fiilleri terk etmeye gayret etmelidir. Hayatını yaşarken sadece MADDİYATIN sevgisine GÖNÜL açarak, yaşam “AN”LARINI “Boş HAYAT” halinde geçirmekten kaçınmalıdır.
O, büyük, önemli güne hazırlanan her insan; Akıl ve irade nimetini kullanırken MEDENİYET tasavvurunun asli unsurları olan: “Hikmet-İrfan-İhsan-Hakk-Vicdan-merhamet-adalet-ahlâk-İhlâs- inşa, imar, v.b... İLKELERİN kazandırdığı şuurla, “gönül ikliminde” UFUK açacak düşüncelerin de harekete geçirilmesiyle her “AN”ın, önemli etkileyicisi olmak durumundadır. Fiziki ve Ruhi bütünlük içerisinde AKSİYONER olmak bunu gerektirir. Yukarıdaki değerlerin her an zinde kalması için, ŞAİRİN dediği gibi: “Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam! KALK” misali her an ayakta, sorumluluk üstlenir halde, kendisinin de içerisinde olduğu, “Eşyayı, Tabiatı” yönetme, yanlış olan her şeyi değiştirerek düzeltme halinde olmalıdır.
İnsan; kendi İRADİ alanını, Allah korkusu ve saygısı, rızasına yönelme gayesi içerisinde kullanırsa, istikamet (doğru yol), hidayet yolu üzerinde yürüyor demektir. Böyle bir düşünce içerisinde yaşayan her insanın hayatı, aynı zamanda kendisi için en güçlü TERAPİ özelliği taşır. Hüznü, gelecek kaygısını, yeisi, ümitsizliği hayatından çıkarıp atar. KULLUK alanı olarak görülen kendi HAYATINI, “Zalimliklere, fesatlıklara, şımarıklıklara, kibirlenmeye, Allah’ın ayetlerine sırt çevirmeye, bozgunculuğa heba edecek şekilde, kendisini zehirleyip, zifiri karanlıklarda öldürmez.
Kasas 83): “İşte Ahiret yurdu” Biz onu yeryüzünde kibirlenmeyen (büyüklenmeyen) ve fesat istemeyen kimselere veririz.” Güzel sonuç TAKVA sahiplerinin (sakınanların)dır.
Secde 14): Onlara şöyle diyeceğiz: “Bu karşılaşma gününüzü unutmanızdan dolayı azabı tadın! İşte biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınızdan dolayı sonsuzluk azabını tadın bakalım.”
Allahımız! Nefsimiz, ümmet-i Muhammet ve bütün insanlık için her türlü “doğru-İyi-faydalı-adaletli” işlerin tesisi için bizleri çalışmaya yönelt. Sözümüzü tesirli ve devamlı CANLI kıl. Selâm ve sevgilerimle. Günk. Kul. S.