Atatürk'ün ölümünün üzerinden seneler geçti. Arkada kalan her gün, O'nun Türkiye'ye neler kazandırdığını bir kat daha büyüyerek ispat ediliyor. Öyle anlaşılıyor ki, yüzyıllar sonra, Atatürk adı bu topraklarda yaşayan insanlar için insanlık tarihinin en büyük varlıklarından birinin O'nun olduğunu hatırlatacaktır.

O'nun eşsizliği nereden gelir?

Altı yüzyıllık Osmanlı İmparatorluğunun 1914-1918 savaşı ertesinde dağılması sonunda yıkıntıların altında kaybolmak tehlikesiyle karşılaşan Türk milletini kurtarışından mı?

Dünya tarihinde devlet kurtarmış asker ve komutan sayısı az değildir. Mustafa Kemal'in, kurtuluş savaşı başbuğluğu üstün bir başarıdır. Ama eşsiz sayılmaz.

Saltanatı kaldırıp yerine Cumhuriyet kurmasından mı?

Devleti yeniden daha ileri şekilde kurmak güzel şeydir. Fakat bu da başka örnekleri bulunan bir iştir.

Laikliği getirmesinden mi?

Batıda, din ile dünya meseleleri birbirinden pek uzun ve kanlı savaşlar sonunda çoktan ayrılmıştı. Doğu'da böyle bir adımın atılabilmesi, özellikle Müslüman bir memlekette, gerçekten müstesna bir başarıydı.

Ancak, böyle bir devrim bile dünya ölçüsünde eşsiz değildi.

Alfabeyi değiştirmesi, giyim kuşamda yenilik yapması, kadınları hürriyete kavuşturması, İsviçre Medeni Kanununu olduğu gibi alması, dili sadeleştirmesi gibi devrimler her biri ayrı ayrı olağanüstü değer taşıyan adımlardır.

Lâkin Atatürk'ün en büyük eseri parça parça bu eylem ve işlemler değildir.

Atatürk'ün en üstün başarısı Türkiye'ye getirdiği tam << akılcılık >> tır. Gerçekten o, insan aklının, bilim halinde aklın, gösterdiği yolda yürümeyi birinci yaşama kuralı olarak tanımıştır. Hiç bir engelin aklın gösterdiği yolu tıkamasını kabul etmeye yanaşmamıştır.

Bilim halinde aklın zaferi insanoğlunun en büyük kazancıdır. Doğu memleketleri, yüzyılların birikintisi geri inançların pençesinde sefaletin, bilgisizliğin, hastalıkların acısını çekmiş ve çekmektedir.

Batı << uyanış >> hareketiyle aklı yeniden bulurken doğu dogmaların amansız esaretine düşmüştür.

Atatürk'e gelinceye kadar hiç kimse, karanlıkları yaran bir ışıkla derdin teşhisini yapıp devayı uygulayamadı. O'nun, bu topraklar üzerinde yasayan ve yaşayacak insanlara açtığı yolun değeri yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır.

Atatürk, Türkiye'de uyguladığı << akılcı >> devrimleriyle bütün Doğu dünyasına yol gösterdi , ama çoğu devletler uygulayamadı ve halkını perişan etti.

Sadece inancımızı Türkçe yaşatarak kuvvetlendirme idealine ulaşamadı. İyi yol aldı maalesef ömrü yetmedi. Ondan sonra gelenlerde de dogmaların esiri oldu veya olmaya mecbur bırakılarak reform yapma cesaretini gösteremediler.

Türk gençliği! Atatürk'ü sevmek << aklı > sevmektir, bilimci olmaktır, dogmaların kölesi olmamaktır.

Türk gençliği! Atatürk başladı. Bitiremeden öldü. Batı âleminden hâlâ çok pek gerideyiz. Atatürk sana yolunu açtı, hazırladı, engelleri yıktı , << bilim >> gökyüzünde dolaşıyor. Atatürk'e lâyık olmak istiyorsan, insan gibi yaşamak emelindeysen, yürü, koş, atıl, sıçra...Yetiş !...

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.