KAPLUMBAĞA
Akhisar tüm Anadolu takımlarına rehberlik etti oyun tarzıyla. Onlar pres yapacağına biz pres yapalım dediler. Saha yerleşimi iyi olan ve önde pres yapan her takım Fenerbahçe’yi zorlar sezon sonuna kadar.
İlk golü yemek az da olsa kendine getirdi Fener’i. 2 Dirar şutu, Valbuena’yla kullanılan frikikle tribünlerin heyecanı yerine gelir gibi oldu. Ancak Hasan Ali’nin Lukac’ın üstüne vurduğu şutun gol olmaması ikinci yarının ev sahibi açısından hiç de kolay geçmeyeceğinin ilk işaretiydi. İsla-Dirar-Giuliano-Fernandao ilk yarıda çok pasif kalanlardı.
OĞUZ ÇETİN NE DEMİŞTİ!
İkinci yarıda şu oldu bu oldu demenin bir anlamı yok böylesine kayıp bir maçın ardından. Kanımca giden sadece 3 puan değildir. Fenerbahçe şampiyonluğa da veda etmiştir. Fenerbahçe’nin imparatoru Oğuz Çetin geçen hafta oynanan ve sarı lacivertlilerin 1-3 kaybettiği derbinin ardından; “Şenol hoca hiçbir değişiklik yapmadan aynı 11 üzerinden 6 oyuncunun yerini değiştirerek 4-4-2’ye döndü ve sistem değişikliğine gitti. Şenol Güneş bugün herkese teknik adamlık dersi verdi” diye övgüler yağdırmıştı Güneş’e.
Evet geçen hafta çılgınca ama cesaretle işler yapmıştı Şenol Güneş. Eline yüzüne bulaştırabilir, kaybedebilirdi de. Ama aldığı risk tehlikeli olmasına rağmen kazanmıştı. Peki Kocaman Akhisar’a karşı risk alabilmiş miydi? Dahası Güneş’in dehasından bir şeyler kapabilmiş miydi? Aykut hoca’nın delicesine riskler almasıda gerekmiyordu üstelik. İkinci devreye Ekici ve Soldado ile başlamak yapacağı en doğru hamleler olacaktı maçı çevirebilmek adına. Hadi tek farklı geride olsaydı, 10-15 dakika gidişatı ölçer tartar diyebilirdik ama 2 farklı gerideyken riskin “r” sini bile almıyorsanız, kusura bakmayın ama siz şampiyon olamazsınız. İki gol gerideyken bile çift santrafora, nokta santrafordan bahsediyorum, dönemiyorsanız, şampiyon olmayı nasıl hayal ediyorsunuz?
KORKU NEDİR?
William Shakespeare korku üzerine şöyle der; “İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için”.
Peki Aykut hoca neden korkuyor? Kaybetmekten mi? Şampiyonlukta geride kalmaktan mı? Yoksa yaptığı şeylerin zaman zaman hatalı olduğunu söyleyememekten mi? Risk almaktan mı? Alamadığı için pişman olduğunu dillendirememekten mi? Doğru oyun, doğru oyun deyipde maçın sonunda kaybettiğinde,”Ben de nerede hata yaptım?” diyememekten mi?
Bugüne kadar bir çok Amerikan başkanına danışmanlık yapan Billy Graham’ın çok güzel bir sözü var cesaretle ilgili. Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu psikolojik ve duygusal yoğunluğu anlatıyor adeta. “Cesaret bulaşıcıdır” diyor Graham ve ekliyor; “Cesur bir adam ayağa kalktığı zaman, diğerlerinin omurgaları da sertleşir”. Oysa Kocaman Atıf’ın golüyle ayağa kalkıp Soldado ile beraber Ekici’yi de oyuna alsaydı cesaretli bir adam gibi takımına da net bir mesaj vermiş olmaz mıydı? Oysa Kocaman kendi deyimiyle oyunu bir kaç dakika seyretmeye dalmıştı golden sonra. Seyretmeye dalmıştı ama ne hikmetse 73’de Dany oyuna girip Akhisar defansını beşlediğinde bile tepki vermemişti. Peki Ekici neden daha önce oyuna girmemişti? Böylesine bir maçta risk almayacaktı da hangi karşılaşmada risk alacaktı Kocaman?
Diyeceksiniz ki buraya kadar iyi güzel yazdında Kaplumbağa da neyin nesi peki? Ünlü kimyager James Bryant Conant’ın güzel bir benzetmesi vardır cesaret ve kapluğumbayla ilgili. “Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebiliyor”.
Aykut Kocaman’a saygımız sonsuz. Fenerbahçe için 3 Temmuz’da yaptıkları ortada ancak maçların kritik anlarında kaplumbağa misali kafasını hep kabuğunda saklıyor. Akhisar maçı da öyleydi maalesef. Kanımca bundan sonra şampiyonluğun gelmesi imkansıza yakın fakat ilerleyen haftalar adına daha az korku, çokca cesaret ve yeri geldiğinde risk alabilme kararlılığı gerekli Fenerbahçe’ye ve takımı yönetenlere. Yoksa 2 haftaya harç bitti yapı paydosdur Fenerbahçe için.