"KAHVEDE ŞENLİK VAR" MI?
Üsküdar Muhsin Ertuğrul Sahnesinde , Sabahat Kudret Aksal’in “Kahvede Şenlik var “ adlı oyununu seyrettim. Beğenmedim.
Yanlış anlaşılmasın; buna edebi ya da maddi değer biçmek haddime değil. Ben ne burnundan kıl aldırmayan bir eleştirmen ne de tiyatro görgü ve bilgisiyle geyik yapan bir bayım. Ben bir seyirciyim. Haddimi aşmak istemem.
Yazar emek vermiş, diyaloglar su gibi akıyor. Yönetmen, oyunu olduğunca iyi koymuş sahneye.
Emek var. Işıkçısından ,dekorcusuna, dekorcusuna, sahne terzilerine,sahne teknisyenlerine kadar… Hepsinin eline sağlık da… Kusura bakmayın Ben bu oyunu beğenmedim.
Seyirciler beğenmiş olmalılar ki, yerinde ve zamanında alkışladılar. Bu da oyuncu ve yönetmene bir tesellidir.
İstanbul da, üzerinde martıların uçtuğu, dalgaların oynaştığı bir denizin kenarında,bir kır kahvesindeyiz.
İstanbul’un denizine nazır bu kır kahvesinde bir kadın ile bir erkek tanışmak, konuşmak,anlaşarak ciddi bir beraberlik kurmak,kısacası evliliğe bir adım atmak üzere randevulaşırlar.
Kır kahvesi, ders çalışmak üzere gelen öğrencilerin, sevgililerin, konuşup anlaşmak üzere gelen çiftlerin mekanıdır.
Kısacası, yazarın deyişiyle bay ve bayanların mekanıdır.
Oyunda erkekler bay, kadınlar bayan olarak tanımlanırlar. Oyunda kimsenin ismi yoktur…
Kahvenin garsonu da ,bay garson olarak tipleştirilmiştir.
Garson, eline, ayağına çabuk, iş bilir, konuşkan iş bitirici biridir.
Randevuya gelen acemi aşıklara(!) rehberlik yapmak üzere oyunda yerini alır. Konuşmalarıyla hareketleriyle oyuna hareket kazandırır. Hayat tecrübesi ona kadın erkek ilişkileri konusunda bilgili yapmıştır. Bu bilgi ve tecrübesini isteyenlere cömertçe sunar.
Oyunun temel ekseni kadın ile erkek arasındaki çekişmeler, anlaşmazlıklar ,endişelerdir. Aile bir bayan ve erkekten ibaret değildir.
Kadının akrabaları, arkadaşları ,doğacak çocuklar ,eşyaların yenilenmesi tanzimi birer sorunlar yumağıdır. Evlenenler; bay veya bayanlar, “desinler” ile de meşguldür.
Yazar “sağlam bir aile nasıl kurulabilir”e odaklansaydı daha yararlı bir oyun ile bir mesaj verirdi. “ Şenlik adı altında verilen mesajlar güme giden lakırdılardan ibarettir.
Oyun seçerken, günümüz sorunlarına eğilinmeli. Bilindiği üzere, baylar hayalcidirler, kadınlar ise gerçekçi… Baylar dış dünyanın sınırlarını genişletmek için hayaller kurarlar,çaba gösterirler. Bayanlar mutfaktaki malzemeyle meşguldürler. Ev halkını mutlu etmek üzere çaba gösterirler. Yemeğin tadı tuzu ondan sorulur.
Ev ekonomisi ondan sorulur…
Yazar, bir oyun yazmış; “oyuncular ne ağlıyor ki ağlayasın,ne gülüyor ki gülesin!”