Kahramanlık duygusu basılıyorsa…
Belli coğrafyalarda ve belli dönemlerde insanlara kahramanlık duygusu pompalanır. Hoş bir duygudur. Hakikat olup olmaması kimseyi ilgilendirmez. Hatta hakikat olması için her şey feda edilir. Birileri çıkıp da bir şüphe ifade etmeye kalkarsa hemen hainlikle suçlanır. Çünki o, yaşanan saadet maslını baltalamıştır. Hamaset öyle güzel, hoş, haz veren bir duygudur. Bağımlıların, alkoliklerin aldığı hazza benzediği söylenir. Hamaset duygusu şarap gibidir, içtikçe içesi gelir insanın. Ama içtikçe de başka hiçbir alemden habersizleşir.
Xxxx
Yöneten sınıf hemen her ülkede milli bazda, ya da küresel ölçekte hamaset hikeayeleri uydururlar. İnsanlar bu duygu ile sermest iken yapılması gerekenler yapılır. Her zaman küresel sermaye kazanır.
Habeşistan Afrika’nın doğusunda bir ülke. Müslümanların iyi bildiği, bilmese de adını duyduğunda saygı da duyduğu bir ülke. Çünki İslam dini tesis edilirken, ayetler birer ikişer inzal olurken, 10 yıla yakın bir zaman geçmişken, namaz ayetleri geldikten sonra İslam’ın ilk müezzini olan Bilal oralıdır. Habeşistanlıdır. Bilal i Habeşi zencidir ve ırkçılıkla ilgili hadislerin söylenmesine vesile olmuştur. Ezana katkısı da vardır bir cümle. Sabah ezanlarına ‘Namaz uykudan hayırlıdır’ cümlesini ilave etmiş, Hazreti Peygamber sallallahu Aleyhi Vesellem de onu tasdik etmi, onamıştır.
Xxxx
1936-1941 yılları arasında Mussolini ı Habeşistanı işgal etmiş. Sebep belli değil. Etyopya gençleri bu işgalin sebebi olarak ülkelerinde altın madenleri bulunduğunu, İtalya’nın bu altın madenleri için ülkelerini işgal ettiğini, İngilizlerden destek alarak İtalya’yı ülkelerinden kovduklarını, savaş kazandıklarını anlatıyorlar. Hamaset duygusu gençlere öylesine anlatılmış ki pespembe bir dünyada yaşıyorlar.İstanbul’dan gelen bir misafir münasebetsiz bir soru sormuş.
-İtalyanlar ülkenizi niye işgal ettiler neyinizi alacaklardı?
-Altınlarımızı
-İngilizlerden destek alıp İtalyanları kovdunuz, İngilizler bu destek karşılığında neyinizi aldı?
-Altınlarımızı
xxxx
Aslına bakılırsa Habeşistan’da kayda değer bir altın madeni de yok. Kızıldeniz’e sahili varken, oraya büyük bir oyun daha oynanmış. Sahil kesimi Eritre adıyla oradan ayırtılıp ayrı bir devletçik ilan edilmiş. Habeşistan şimdi bir kara ülkesi. Denizden ve denizyollarında, deniz ulaşımından yoksun. Bir ülkeye daha başka ne kötülük yapılabilir ki!
Ama Etyopyalı gençler İtalyayı mağlup ettiklerinde Habeşistan olmaktan çıkıp Etyopya olduklarıyla iftihar ediyor. Kahramanlık duygularının hamaset duygularının sarhoşluğunda mutlu. Küresel sermaye onları öylesine mahküum etmiş ki, bu sarhoşluktan çıkmaları mümkün değil.
Xxxx
Her ülkede böyledir. Sermaye el değiştireceği zaman bir düşman üretir. Milli bir savaş hali ilan eder. İnsanları yaptıklarına, yapacaklarına inandırmanın en kestirme yolu kahramanlık duygularının beslenmesidir.
İngilizler ile İtalyanlar kendi aralarında şöyle anlaşmış bile olabilir.
İtalya sen kötü polis ol, sonra ben de iyi polis olayım. Sen Habeşistan’ı istila et, ben de onlara yardım edeyim, senden kurtulsunlar. Ben oranın her türlü servetine el koyayım, sen de payını al şeklinde bir anlaşma bile yapılmış olabilir.
Xxxx
Devletlerin şu biloktan uzaklaşıp bu biloka yakınlaşması küresel sermayenin bir tezgeahı olabilir. Küçük devletlerin kendi içlerindeki servetleri de, milli hasıla servetleri de bu arada el değiştirebilir. Ama hiç para lafı geçmez. Bir düşman vardır ve ona karşı verilen bir kahramanlık destanı vardır.