Kardeşlerim bu makaleyi yazmamın nedeni günümüz olayları ile ilişkilendirmek açısından yararlı olacağı düşüncesindeyim. Bu yazı bu günlerle mukayese edildiğinde ileride bizim neler yapmamızın da ipuçları ortaya çıkmaktadır

Truman; Ortadoğu petrolünün Marshall Planı'nın başarısı için şart olduğuna inananlardandı. Avrupa'nın boru hattı olmadan "Avrupa'nın kalkındırılma programı ciddi boyutlarda baltalanmaya mahkumdu."

Engellemelerden biri de boru hattının geçeceği ülkelerden ve öncelikle de Suriye'den gelmekteydi. Bu ülkeler transit ücreti olarak akıl almaz taleplerde bulunuyorlardı. O sıralar Filistin'in bölünmesi ve burada İsrail Devleti'nin kurulması söz konusu olduğundan, Amerika'nın Arap ülkeleriyle olan ilişkileri bir hayli soğuk gidiyordu. Sonunda Yahudi Devleti'nin kurulması ve Amerika'nın da bu devleti tanımasından sonra ,bu konu boru hattından transit ücret istenmesinin doğurduğu tehditlerden daha büyük tehditler oluşturmaya başladı.

İbni Suud da öteki Arap liderleri gibi Siyonizm'e ve İsrail'e karşı sert ve hoşgörüsüz bir tutum içindeydi. Yahudi'ler yedinci yüzyıldan beri daima Araplara düşman olduğunu söylüyordu. Truman'a Amerika'nın Yahudi Devleti'ne destek vermesi halinde ,bunun Amerika'nın Arap dünyasındaki çıkarlarına ve prestijine öldürücü darbe indireceğini, Arapların Yahudi devletinin kurulması halinde "İsrail sefaletten ölünceye kadar " kuşatmayı sürdüreceklerini söyledi.

1947'de Birleşmiş Milletler Filistin Özel Komisyonu Filistin'in bölünmesini tavsiye etmiş ve bu tasfiye Genel Kurul'da ve Yahudi çevrelerce kabul edildiği halde Araplar tarafından reddedilmişti. " Bir Arap Kurtuluş ordusu " Galili'yi ele geçirerek Kudüs'ün Yahudi kesimine hücum etmişti.

1948'de, İngiltere manda durumundan vazgeçerek ordusunu ve mülki idaresini Filistin'den geri çekerek bu ülkeyi anarşinin kucağına itti. 14 Mayıs 1948'de Yahudi Milli Konseyi İsrail Devleti'nin kurulmuş olduğunu resmen ilan etti. İsrail devleti Sovyetler Birliği'nce hemen anında, Birleşik Devletlerce de hemen peşinden tanındı. Arap Birliği ise hiç vakit kaybetmeden bütün hatları ile saldırıya geçti. Böylece ilk Arap- İsrail savaşı başlamış oldu.

Bu arada Tapline projesi başlamış bir hayli ilerlemişti. Tapline 1950 yılı Eylül ayında tamamlandı, Lübnan'ın Sayda bölgesine petrol akmaya başladı. Burası Akdeniz üzerinde bir terminaldi. Petrol burada tankerlere boşaltılıyor, oradan da yolculuğun son durağı olan Avrupa'ya gönderiliyordu.7200 millik mesafe ,1040 millik mesafeye düşmüş oldu..

" Üçüncü Tapınağımız Yerle Bir Oluyor "

İsrail 1967 altı günlük savaş deneyimine kanarak Sovyet destekli Mısır-Suriye karşısında fazla dayanamadı ve İsrail başbakanı Golde Meir tarafından "Üçüncü Tapınağımız Yerle Bir Oluyor" sesleri yükselmeye başladı. Amerika- Birleşik Devletler İsrail’in yenileceğini anlayınca devreye girerek dürüst simsar rolündeki konumunu sürdürme yerine İsrail'in aktif bir müttefiki olarak görülecekti. Sanki bu günleri anımsatıyor...

Kardeşlerim biz ise 40 km Zengezur yolunu açmak için birilerinden icazet alarak vakit kaybediyoruz. Amerika nerelerden gelip "Petrol " mücadelesi veriyor akıl alacak gibi değil..

Bizim de ileriye dönük, planlama, proje ve petrol aplikasyonları yapmamız kaçınılmaz gözüküyor..

Tanrı Türkü Korusun

Saygı ve Sevgilerimle.