SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

İŞİN İÇYÜZÜ / MÜHÜRLÜ MEVLANA BELGESİ..

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinin zafer müjdesini Konya’daki Mevlana Dergahın’dan verdi. Böylece siyasi tarihimizde ilk defa, seçimlerin mesaj üssü Mevlana oldu.
Siyasi partilerin “kör dövüşü”ne sürüklendiği ve birbirlerine meydan okuduğu bir seçim ortamında, toplumsal kaygıların ufkuna ferahlatıcı bir söz koymak gerekecekti. Toplum düzeninin basıncını artıran kötümser düşüncelerin üzerine bir Mevlana örtüsü germeyi tercih eden Davutoğlu millete şöyle seslendi: 
“Türkiye’ye sevgi ekeceğim..”
Bu söz, daha çok, seçime katılan siyasi partilerin uğradıkları hezimeti köpürtmemek için söylenmiş olsa da, taraftarlarına da bir mesaj niteliğinde idi. Ülkenin muhtaç bulunduğu birlik ve beraberlik ruhunu, Mevlana’nın diriltilmesi hedefi benimsenmişti.
Mevlana’nın gönül sesi ve düşünceleri insanlığın ilacıdır.
Türkiye’de din, vicdan hürriyeti ve ibadet serbestisi de dahil, bütün temel hak ve özgürlükler, her türlü baskıdan korunmalıdır.
Kaynağını milli  iradeden alan bir siyasi iktidarın, kendi halkını korkutmaya veya vatandaştan korkmaya ihtiyacı yoktur.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ilk defa, siyasi şekillenme isteğine Mevlana ocağında başvuruluyor. Başbakan Davutoğlu, bunu bir ilke olarak benimsediğini, Mevlana’nın gönül tahtından açıklıyor.
Başbakan Davutoğlu yalnız zeki değil, akıllı da bir tip. Bir konuya konsantre oluşu; hareketlerinin kontrolünü o an kaybettirmeyecek kadar dikkatli ve titiz.. Son derece santimantal ve o halini rahatlıkla kamufle eden bir  serinkanlılık içinde göründüğü söylenebilir. Ayrıca, his adamı olduğu kadar kurnaz bir ifadeye sahip kişiliği var. Konuşurken ellerini hareket ettirmesi, sözlerini belki daha etkili kılmaktan yahut bir alışkanlıktandır.
Burada sıralayamayacağımız daha bir çok tahlillerle diyebiliriz ki, Davutoğlu nefsine itimadı çok fazla, islamî felsefeye tam bağımlı ve hissiyatını saklamayan bir mizaca sahiptir. İyi bir hatip olduğu, çene teşekkülatından anlaşılmaktadır. Sempatik olmaya özentidedir ama, bunu yaparken bir hayli sıkıntı çekmektedir.
İnsanların konuşma ve davranışları, onları başkalarına anlatan çizgilerdir.
Karakter ve ruh tahlili üzerinden ihtisas yapmış olanlar daima ön sezilerinden yararlanırlar. Yahut daha açık ifadeyle, “İnsan sarrafı” olma yeteneği kuvvetli kimseleri söz ve davranışlarından çözebilirler.
Mevlana, gönlü zengin olanların portresini çizmiştir. Bunu şöyle tasvir eder:
“Gönül vatana, millete bağlanınca taştıkça, taşar.. Cesur yürek taşıyan sevgi eker..”
Seçim zaferiyle bu duyguların etkisi altında kalarak Konya’da Mevlana türbesi başında coşan Başbakan Davutoğlu, bakalım ülkeye birlik, dirlik, beraberlik ve sevgi tohumlarını ne şekilde ekecek?.
Mevlana’nın huzurunda verdiği sözün anlamını merak edenlere, beyitlerinin devamını aktaralım:
“Ben de bir yürek var ki,
Senin aşkınla, sevgi mülküdür,
Mutluluğa, kedere, hüzne mühürlüdür..”
Türkiye’nin beklediği “Siyasi Şekillenmeyi” Mevlana’dan aldığı ilhamla yönlendirmeye, Konya’dan adım atan Davutoğlu, bakalım virajlara takılıp kalacak mı, yoksa bu yolun yolcusu mu olacak..
Millet, şimdiden Mevlana’nın türbesinde onaylanan Davutoğlu’nun Milletin bağrında “sevgiyi” mayalama sözüne, “Mühürlü bir Mevlana Belgesi” gözüyle bakmakta ve sevdalanmaktadır.
Haydi, buna da bir “Bismillah” diyelim!.

 

<