İŞİN İÇYÜZÜ / ANNELER GÜNÜ'NDE ESNAFTAN ESİNTİLER..
Ülkemizde “Analar Günü”nün kutlamasının, sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri bakımından önemi büyüktür. Değerli annelerin yetiştirdikleri yetenekli çocuklardan kutsanacak sevgiler doğar.
“Bana iyi analar veriniz, size iyi vatandaşlar vereyim.” sözünü, Napoleon Bonaparte bu amaçla söylemiştir.
Anneler ailenin güneşidir.
Güneşi arkana alırsan, gölgen önüne düşer. Her evlat, bu dünyada annenin varlığıyla bütünleşir. Analar Günü’nü anmayı kutsal bir görev bilir. Yaşayan anneler için, eller öpülür, bu yüce varlığın değeri övgülerle doldurulur. Öbür dünyaya göçen annelerin “güller açan saksıları”, çocuklarının, sevenlerin yüreğindedir. Onlar yaşadıkça bu çiçekler tükenmez, ruhsal anlamda beslenir.
Her anne, birileri için yaşam güneşidir. Anne nefesinin sıcaklığı bir ömür boyu sürer.
Esnaf kesimindeki anne sevgisi, terazide tartılamayacak kadar yüklüdür.
ÇÜNKÜ: ENSAF ANALARI, DUALARLA ÇALIŞAN HER DÜKKANIN BEREKET ANAHTARIDIR..
Her sabah, gün ağarmadan esnafı işine, tezgahının başına uğurlayan anaların onlara “bereket” dileyen duaları, asırlarca sürmektedir. Esnaf Piri Ahi Evran’ın bu kuralları, ülkemizde titizlikle işletilmektedir.
Esnaf, Anneler Günü’nde, annelerle evlatları arasında önemli bir aracı rolü oynar. Eli öpülesi anneler kutlanırken, çocuklarının minnetarlık duyguları da alış-veriş piyasalarını canlandırır. Hediye satışlarında ürün tasarlayıp sunan esnafın işyerlerinde analarla-çocukları arasında sıcak bir atmosfer oluşur.
Aslında, eli öpülesi analar devamlı anılmalı, hatta 365 gün kutlanmalıdır.
Yeri gelmişken söylemek isterim. Gazetelerin ekonomi köşelerinde imzaları bulunan bazı yazarların hemfikir bulunduğu bir konuyu açayım. Böylesine, Anneler Günü gibi müstesna kutlamaların, esnaf kesiminde ilgi odağı haline gelmesinin yolunu TESK Genel Başkanı açmıştır. Esnaf kökenli Genel Başkan Bendevi Palandöken, bakkaliye kültürünün korunmasında dev mağazalarla mücadelesini sürdürürken, anne-evlat arasındaki hassas duyguları, kamu oyuna mesajlarıyla bu piyasalara yönlendirmekte beceri sahibi olmuştur.
Hediyelik eşya seçimlerini algılamak, beyinde egemen olan “seçme, beğenme” zevkini harekete geçirmekle yön bulur. Süper marketlerin ışıklı cazibesini silen yeni bir müşteri anlayışı ve bilinci doğmaktadır. Yaşadıkça görüyoruz.
Piyasalarda müşterilerin moral değerleri, ekonomilerin kaypaklığı üzerine kurulu bulunmayan esnafın iş yerlerinde inandırıcılık kazandırıyor.
İnsanların yapısı sadece et, kemik ve adaleden ibaret değildir. Piyasalarda müşteriyle esnaf arasında güven verisi omurganın kurulmasında faziletli anaların varlığı büyüktür. O analar ki, yaşamasa, ömürleri elverdiği günlerde sabahın kör karanlığında, evlatlarını işe hazırlayan büyük yürekli kadınlardır.
Hafta kapsamında, yaşamanın her gününde annesine, “manevi taht” kuran ve “Biricik Annemsin..” diyen, her yaşın insanın bir değişik hikayesi vardır.
Tek düşünce; karşılık beklemeden çocuklarına tükenmeyen bir sevgi ve fedakârlık üreten anaların eşsiz bir varlık olmasıdır.
PAZARLIK BAĞIMLILIĞI
Alış-veriş piyasalarında, en fazla pazarlık tutkusunun yaşandığı yerler esnafın satış alanlarıdır. Pazarlık tutkusu olan toplumsal bu alışkanlığımızın yararlı tarafları da bulunmaktadır. Pazarlık alışkanlığı müşteriyi, fiyat indirdikçe canlı tutar. Yaşamını keyifli hale getirir. Bununla içine bir ferahlık çökünce rahatlamaya erişir. Bunalımlı insanların stresten çözülmeleri kolaylaşır. Asırlardan beri devam eden alışverişlerdeki pazarlık alışkanlıkları, sadece esnafın ticaret yaptığı alanlarda görülür. Süper marketlerde böyle bir uygulama geçerli görülmez.
Ekonomi geleneklerine uygun, insan ruhunu okşayan, ülkemize özel bu sistemi de, piyasa etüdlerimize dayanarak biz hatırlatmış olalım.