Modern sanat, tartışmaları ve sorgulamalarıyla, sanatın anlamını ve amacını sürekli olarak yeniden tanımlar.

Bu, her birimizin bir tabloya, bir heykele veya bir video enstalasyonuna baktığımızda farklı bir şey görmemize yol açar.

Modern sanat, 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmış, geleneksel sanat formlarına, tekniklerine ve konularına meydan okumuş.

İmpresyonizm, Kübizm, Sürrealizm ve daha birçok akım, sanatın ne olabileceği konusunda radikal sorular sormuş.

Modern sanat, izleyicinin katılımını esas alır.

Önceki dönemlere kıyasla, modern sanatta "güzel" veya "uyumlu" olmanın ötesinde, duygusal ve entelektüel bir tepki uyandırmak daha önemlidir. Çoğu zaman, bu tür sanat eserleri sosyal, politik veya kültürel eleştiriler taşır.

Modern sanatın belki de en ilginç yönlerinden biri, her izleyicinin esere farklı bir anlam yükleyebilmesidir. Yani, modern sanatın amacı sadece sanatçının kendisine değil, aynı zamanda izleyiciye de bağlıdır. Bu, izleyici ile sanatçı arasında dinamik bir diyalog oluşturur.

Modern sanat, sadece estetik bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal bir olgu.

Sanat eserleri, toplumsal cinsiyet normları, ırkçılık, kapitalizm gibi konuları sorgular, ve bu sayede toplumun kendini gözden geçirmesine olanak tanır.

Modern sanatın anlamı ve amacı, ne bir kişiye ne de bir döneme özgü.

Sürekli değişen ve evrilen bir yapıya sahip.

Modern sanat, insanlıkla sürekli bir diyalog içindedir ve bu diyalog sayesinde, hem sanat hem de insanlık kendini yeniden tanımlama fırsatı bulur.

Eserlerin arkasındaki amacın ve anlamın çok katmanlı olması, onları sadece görsel objeler olmaktan çıkarır, ve onları toplumun ve bireyin kendisini anlama sürecinin bir parçası haline getirir.