SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

İNSANI ALIŞKANLIKLARI YIPRATIR…

          Her yeni yılın başında kimlik kartımdaki doğum günümü hazırlarım. Yaşlarımızın nereden nereye geldiğini anlamak için bu yöntem yılbaşlarında seçilmelidir. Yolun ilerisine bakmaktan çekinmeyin. Yaşamınızda geride bıraktığınız şeylere bakın. Yitirmek istemediğiniz şeylerden sağlık hanenizde kalan son “Mevcutlara” aklınızın, hafızanızı ayarlayın. Geçmişle bağınızı koparmamışsanız, orada yararlı bir ömrün, yaşlanmayı geciktiren sihirli kurallarından birinin gerçekten mevcut olduğunu göreceksiniz. Aslında insanı alışkanlıkları yıpratır.

Yazar Turgut Fethi, alışkanlıklarını acımasız hale getiren yaşlılara, yaşamlarının üzücü sonuçlarını şöyle hazırlatıyor:

“Yaşlandıkça damak zevkin artar, sağlığından olursun,

Yaşlandıkça çenen açılır, çok konuşursun.. Dostlarından olursun..”

Bu öğütlü resmi yaşamınızın bir yerinde, yahut duvarında asılı tutarsanız, yaşlılığın erken planlamasından en kârlı çıkan kişi siz olursunuz..

Her yaşlıya uygun gelecek seçenek budur. Eskiyen yıllar yeni yıl arasındaki eşik geçilirken yaşlılığın tadını çıkarmaya yol gösterecek bu fikirler, tarihi bir kazıda bulunan antika eserler gibidir. Değeri bilinmelidir.

Garip ama, her yıl başında, bütün bunların önüne geçen, “yükselen burç, fal gibi) geleceği okuma aldatmacaları, gencinden yaşlısına kadar herkesin hayallerini büyütmekte veya küçültmektedir. Genelde insanların iç dünyasını okuduklarını iddia eden hayal gücü kuvvetli şarlatanlar, ruhlar alemi ve her türlü mistik yakıştırmalarla duygu sömürüsü yapmaktadırlar. Medyum ve falcılar, hayalin dozunu fazla kaçındıklarında, insanları çelişkili bir yaşam sürdürmeye iterler. Zengin yada fakir olup olmamanız önemli değildir. Duygusal, ruhsal sorunlarınıza karşı hassas, realize dengeler kuramazsanız, dünyayı ben yarattım havasına girersiniz. Dünya onların etrafında dönmelidir, diye düşünürler.

Falcılarla tükettikleri enerjileri, bacaklarının ve kollarının gücüne yansımadığı sürece, “yaşam yorgunu” olarak kalırlar.

Sonuçta siz siz olun, çevresinde “çenesi düşük” arızalı kişiler safında yer almayan. İşte bu yüzden, hücrelerinize daha çok enerji gönderecek olan “çenenizin ayarına” özen gösterin..

Bu arada damak lezzetinin yan etkisini hesaba katmakta gecikmeyin. Ne büyük söz söyleyin, ne de büyük lokma çiğneyin. Dünya döndükçe insanın önünde “harika bir yol” vardır. Vücudunuzda fren gerektirecek organların durumunu, bir kere değil, bin defa düşünün.. Denenmiş, kanıtlanmış ünlü sözleri, telkinleri, yılbaşı kutlamalarında sıkça kullanan siz olun.

Sözünü ettiğimiz şey, düşük çeneli olmak illetine kapılanların yeniden irade ve disipline kavuşturacaktır.

Öğretmen talebelerine ders verirken şöyle diyordu:

“Eskiden para diye bir şey yoktu. Satın alınan mallar buğdayla, sebzeyle, yahutta koyun ve inekle alınabiliyordu.”

Öğrencilerden biri cevap verirken:

“Öğretmenim, dedi: Hiç de iyi bir usul değilmiş. İnsan bunları nasıl cüzdanında taşıyabilir?..”

BİR SÖZ: “Hayvanlar en anlayışlı dostlardır. Ne soru sorarlar, ne de kusur kabahat bulurlar.” (George Ellot)

<