İLTER AVCI

İLTER AVCI

İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ

İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ

KARAHANLILAR

Orta Asya'da ilk Müslüman-Türk devleti Karahanlılar'dır. Başkentleri şimdi haritadan silinmiş olan BALASAGUN şehri idi. Sonraları şimdiki DOĞU TÜRKİSTAN'da bulunan Kâşkar şehrini devlet merkezi yaptılar.

İlk defa Karahanlı hükümdarlarından Bazir Han'ın oğlu Satuk Buğra Han, Onuncu Yüzyıl'ın ilk yarısında Müslümanlığı kabul etti ve devletin resmi dini ilan etti.

Bunların zamanında bilhassa Kâşkar bölgesinde İslâm kültürü çok yoğun bir şekilde işlendi ve pek çok kıymetli eser meydana getirildi. Bu eserlerin en önemlileri Kâşlar'lı Mahmud'un yazdığı Divânu Lugati't Türk'tür.

Kâşgarlı Mahmud'un kitâbında üstünlük havasına rastlıyoruz. Kitabın başlangıcında Cihân hâkimiyet'in Tanrı'nın Türklere verdiğini, herkesin Türklere muhtaç olduğunu, bunun için Türkçe öğrenmek gerektiğini söylüyor.

İlk Türk mutasavvıfı Hoca Ahmed Yesevi'de Karahanlılar devrinde yaşamıştır. Gerek Hoca Ahmed Yesevi , gerek diğer Türk mutasavvıfları Türkler arasında Türk dili'ne dayanan bir Müslümanlığın yayılmasında büyük rol oynamışlar, böylece Türk birliğinin kurulmasında pek büyük hizmetleri olmuştur.

Karahanlılar zamanında kendilerinden başka önce, Hazneliler ,sonra da Selçuklular büyük devlet kurmuşlardı. Kız alıp verme yoluyla Karahanlı, Gazneli, ve Selçuklu sultan âileleri arasında akrabalıklar doğmuştur.

Meselâ Gazneli Mahmud'un karısı Karahanlı İblig Han'ın kızı idi. Alp Aslan'ın eşlerinden Han Melik Şah Hâtun ve Sultan Sancar'ın eşi Türkân Hâtun birer Karahanlı prensesi idi.

TOLUNOĞULLARI, İHŞİDOĞULLARI, SACOĞULLARI

Karahanlılar ilk Müslüman Türk devleti idi. Bir de Türklerin kurdukları ve idâre ettikleri, halkın çoğunluğu Türk olmayan devletler vardır. Bu bakımdan ilk Müslüman Türk devleti olarak Tolunoğulları Devleti'ni saymak gerekir.

Abbasi İmparatorluğu'nda Orta Asya'dan getirilen Türk çocukları asker olarak yetiştiriliyor, bunlardan özel birlikler kuruluyordu. Abbâsi halifeleri Arap komutanların ve devlet adamlarının kendi ellerinden iktidarı almasından korktukları için, çoğunlukla Türklerden meydana gelmiş muhâfız birlikleri kullanırlardı.

İşte bu Türklerden biri olan Tolun Ahmed, 868 yılında Mısır vâlisi olmuştu.

İhşitoğulları Devleti'ne gelince, bunu da Ferganalı bir Türk olan Suriye genel valisi Tugaç'ın oğlu İhşid kurdu. İhşid 933 yılında Abbâsiler'in Mısır genel vàlisi olunca istiklalini ikan etti. Filistin ve Suriye'yi de alarak devlete ilhak etti.

Saçoğulları Devleti, Abbâsilerin Âzarbaycan ve Ermenistan bölgesi vâlisi olan Divdâd'ın oğlu Afşin tarafından, yine aynı bölgede kuruldu. Bu devlet otuzsekiz yıl devam ettikten sonra Afşin'in oğlu feth zamanında Abbâsiler tarafından sona erdirildi.

Kardeşlerim bunları yazmamın gayesi, Türklerin o kadar dağınık, birlik ve beraberlik olmamasından kaynaklanan, zorluklar, çile ve başka milletlerin himayesinde öz benliklerini kaybetmesinin izlerini taşımasının, kanıtlarıyla bilgilerinize aktarmaktır.

Tabi ki Selçuklu zamanı ve Osmanlı'nın (1453 ) Fatih Sultan Mehmed zamanına kadar önemli üstünlükler sağlamışlar lakin, daha sonraları, şartlar belki de öyle icap ettiğini kabul edersek, başka milletlerin kültürleri ile iç içe yaşamamızı ve din beraberliğimizin etkisi ile de kültür ve medeniyetimizin de zedelenmiş olmasıdır.

İşte Göktürkler’in ve Atatürk'ün, Türklüğü korumadaki önemi burada öne çıkıyor

Bunlardan ibret alarak geleceğe Bakmamız gerekir.

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.

<