ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

İKİ YANLIŞ TEK DOĞRUYU GÖTÜRDÜ

Bir sampiyonluk derbisi değildi. İki takım puan puana da değildi. Ama tribünlerin haleti ruhiyesi de iyi değildi. Sanki ilk dakika oynanmıyor da, son dakika oynanıyor ve siyah beyazlılar şampiyonluğu kaybediyordu. Tribünlerden ellerinde ne varsa atıyorlardı. Bu psikoloji altında zorlukla atılan ikinci kornerde kendisini Beşiktaş defansından gizleyen Novak sarı lacivertlileri öne geçirdi. Golün ardından saniyeler sonra tabelayı değiştiren Novak elini toptan sakınamayınca penaltıya sebebiyet verdi. Ve Batshuayi'nin sert ve düzgün vuruşuna direk izin vermedi. Kabus gibi bir stresle başlayan mücadele, adrenalinin her an yükseldiği bir oyuna büründü dakikalar ilerledikçe.

Vida, Montero ve Rosie Beşiktaş'ın en büyük eksiklikleriydi. Fenerbahçe'nin sakatlarıysa neredeyse takımın yarısı gibiydi. Fenerbahçe onca sakata rağmen derbi deplasmanına iyi başlamış, daha ilk dakikalarda Zajc ile gelebilecek gole Larin izin vermemişti. Penaltı haricinde Beşiktaş'ın başka bir net pozisyonu yoktu. Oysa ki 22'de Serdar'in bencilliği olmasaydı, İrfan’la fark ikiye çıkabilirdi Fenerbahçe lehine. Serdar, İrfan’a ikinci sayıyı attırmayı düşünmeyince, sahneye yeniden Novak çıktı! Dahası Beşiktaş’ın imdanına yetişti. Novak golü attı ancak arkasından iki penaltı yaptırdı. İki yanlış bir doğruyu götürdü demek lazım sanırım. İkincide Gezzal affetmedi ve skor artık dengedeydi. Bundan sonra Fenerbahçeli oyuncular haftalardir ilk defa şahit olduğumuz bir şekilde disiplinsiz oynamaya başladılar. Takımın eksik olması derbide onları ister istemez garip bir stresin içine çekdi. Galibiyet sayısını bulmak adına Beşiktaş oyun anlamında gole daha yatkın taraf gibi gözüksede, devre beraberlikle sonuçlandı.

İlk devrenin notu: Fenerbahçe'de Crespo'nin eksikliği fazlasıyla hissedildi. Her ikisi de, Gustavo ve Crespo, defansif ön libero olarak oynasalar da, Brezilyalı daha defansif özellikler taşıdığı için topu öne doğru yeteri kadar itemedi. 

BU KADAR EKSİĞE RAĞMEN 1 PUAN İYİDİR

Altay ikinci perdeye Larine karşı kalesini gole kapatarak başlamışti. Beşiktaş oyuna hakim olmaya devam ediyordu. Kenarlarda Rıdvan ve Kenan başta olmak üzere herkes öne doğru oynayıp Fenerbahçe'ye baskı yapma derdindeydi. Bu arada sarı laciverliler biri kenardan diğeri göbekten iki frikik atışından yararlanamadı. İrfan için formsuz bir derbi gecesiydi. Geceye herhangi bir renk katamadı oyunda kaldığı süre içersinde. İsmael, N'Kodou hamlesi yaparken, İsmail hocaysa oyuncu değişikliklerini nedense yavaştan alıyordu. Beşiktaş'da Emirhan sahadayken, Arda'nın sakatlığından ötürü bençde olamaması Fenerbahçe adına şansızlıktı. Son 20'de sahada Osayi ve Valencia vardı skoru değiştirmek adina. Kalan dakikalarda Fenerbahçeli oyuncular sakinliklerini korudular ve yenilmeden bir puan alarak cehennemden çıkmayı başardılar. 

Gecenin Notu: Maç öncesi yoklama yapılsaydı, herhalde şöyle olurdu: Sedar Aziz; yok. Kim; yok.Attila; yok. Crespo; yok. Pelkas; yok. Arda; yok. Samuel; bençde. Evet takımın yarısı yoktu ama sahada görev alan almayan herkesin Fenebahçelilik ruhu ve takım ruhu yerli yerindeydi. Zajc bir röportajında; “İsmail Hocayla Samandıra’da nihayet aile gibi olduk” demişti. İşte sahada koskocaman bir aile vardı hep birlikte oynayan. Şimdi sorular ayyuka çıkacak yine İsmil Hoca kalsın mı gitsin mi diye! Bencesi belli ama ben başkan olsaydım oyuncularla konuşur ve şöyle sorardım; “Ne değişti de böyle oynamaya başladınız?”.

<