RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

İç huzur

İç huzur olmadan dış huzur olamaz. Devlet yönetiminden tutunuz, insan yönetimine, hatta kişinin kendini yönetmesine varıncaya kadar en önemli konu iç huzurdur. Önce iç huzur sağlanmadan dış huzurun sağlanması tarihte görülmemiştir. İktidara gelen güç öncelikle içte vatandaşlarını, insanlarını huzura kavuşturursa, ya da huzuru vaad eder ve inandırırsa artık bundan sonra dış huzura yönelebilir.

Vehbi Sınmaz bey insan muhatabım diyor ama aslında öncelikle insanın muhatabının Yaratıcı olduğunu kaydediyor. İnsanı yapan, imal eden, yaratan insanı kendine muhatap almış ve ona yazılı emirler, yasaklar, talimatlar vermiş. BU emir-yasak ve talimatları insan daha iyi anlasın, görerek anlasın diye onlara yine bir başka insanı kendisi adına muhatap etmiş. Peygamber, Nebi, Resul denilen kişiler Allah adına Allah’ın talimatlarını uygulamalı olarak insanlara anlatan insandır.

 

Xxxx

 

Fakat Vehbi bey muhatabım Allah demiyor, insan diyor. Neden başka insanların muhatabı insandır?. Allah’ın muhatabı insan, ama insanın muhatabı yine insan. Çünki diyor Vehbi Sınmaz, ‘insan alıcısı ve vericisi kendinde olan bir yaratıktır. İnsan kulaklarıyla alır ve ağzıyla verir, ayrım yapılmaksızın ‘ey insanlar’ hitabında devam ediyor. Ben de insanlara ama en yakınımdaki insan olan kendime hitap ediyorum.’ En yakınımızdaki kendimize duyuramadığımız şeyleri bizden çeşitli mesafelerde uzak olan insanlara hiç anlatamayız.’

Belki de bu yüzden bütün alimler nasihatlerine başlarken hep kendi nefislerine .hitap ederler. Derler ki, ‘Ben kendime anlatıyorum, kim istifade etmek isterse benimle birlikte dinlesin. Muhteşem bir anlayış ve muhteşem bir uygulama. İnanın bu Hilal Medeniyeti mensuplarının ulaşılamaz bir merhalesidir. İşte bu yüzden zorla yarıştırıldığımız medeniyetlerin mensuplarından üstünlüğümüzdrü.

 

Xxxx

 

İnsanın iç huzurunu kazanabilmesi için Vehbi Sınmaz beyin tavsiyeleri var. İnsan aldığı terbiye, eğitim ile iç huzurunu sağlayabilir diyor. Eğitim ve terbiyesi yeterli olmayan kişinin kendisine fayda veremeyeceğini, dolaylı olarak toplumuna da, milletine de, ailesine de faydalı olamayacağını ifade ediyor. İnsan iç huzurunu sağlayabilirse dışı ile de huzurlu, yapıcı, yararlı bir insan olabilir. Kendi kendiyle kavga eden insanların sadece kendilerine değil, içinde bulundukları toplum öbeğine de zarar vereceklerini söylüyor. İç huzur, dış huzurdan öne geliyor ve mutlaka sağlanması gerekiyor.

‘Dünya keainat kitabının okunduğu bir dershane ve  insanların hepsi bu dershanenin öğrencileridir.’ Ama ne yazık ki, insanların çoğu cahil ve zalim olduklarından bu öğrenciliklerinden haberdar değildir ve derslere devam etmiyorlar ve keainat kitabını da okumuyorlar.

 

 

Xxxx

 

İnsan satılır mı, satılır, insan satın alınır mı, alınır. Batılı düşünen insan da bu meseleyi bir nazariye haline getirmiş ve demiş ki, ‘Herkesin bir fiyatı vardır’. Evet gerçekten d eherkesin bir fiyatı vardır. Kimilerini para ile, şöhret ile, ikbal ile, makam-mevki ile, tehditle, ve şiddetle isteklerinden vaz geçirebilirsin. İşte bu, onun fiyatı olur. Satılan insan değerli midir, değersiz midir derseniz, burada bir çelişki ile karşılaşmak mukadder. Değeri olan, değeri ödenemez olan insan satılık olmayan, satın alınamayan insandır. Bir insan alınabiliyorsa ve bir fiyatı varsa, aslında o insan değersiz insandır. O zaman satılan, satın alınabilen insan esasında değersiz, değeri sınırlı insandır. Değeri sonsuz olan insan ise alınıp-satılamayan insandır. Demek oluyor ki, bir fiyatı olan insan  değersiz insandır.

Vehbi Sınmaz bey tam da bu noktada hiç kimsenin satın almaya teşebbüs etmediği insan ile hiç kimsenin satın almaya teşebbüs edemediği insanı yan yana  koyuyor. Böyle bir dünyada alış-veriş yapmanın zorluğuna dikkat çekiyor.

 

Xxxx

 

Ey insan düşünmek gerek, düşünmeyi nefes almak gibi sıradan bir yaşama biçimine dönüştürmek gerek. Acaba ben, kimsenin satın almayı düşünmediği bir miyim, yoksa kimsenin satın almaya gücünün yetmediği biri miyim?

İç huzurunu sağlamış, eğitimli, ahlaklı, terbiyeli, nitelikli insan satın almaya kimsenin gücünün yetmediği insandır.

Eğitimsiz, ahlaksız, terbiyesiz, niteliksiz insan da kimsenin satın almaya yanaşmayacağı kişidir.

Ortada olmak, orta yol, ılımlılık, her zaman kemal sayılmıştır.

<