HÜSEYİN KOŞAR (1949-2019)
Sesi yitip gitti. Kimse onu bir daha duymayacak. Kimseler ona seslerine duyuramayacak.
Telefonu artık sustu Hüseyin’in. Artık memlekette havaların nasıl gittiğini ona söyleyemeyecek.
Televizyon seyretmeyecek bir daha . Kulun kula ettiği zulmü bir daha duymayacak…
Artık bir daha uyanmayacak sabaha . Bir daha kendini kaybetmiş sol eline, sol ayağına bir daha uyanır mı acaba diye umutlu bakmayacak…
Bir tütün kırma zamanı doğmuş , anası onu sarıp sarmalayıp bir kundağa koymuştu.
Bir ağacın gölgesinde Hüseyin kundağa sarılı ; ağladı,güldü.
Sevdi , sevildi. Seslere kulak kesildi.
Dostluğu ve vefasızlığı gördü.
Savaşlarda insanların öldürüldüğünü görmüş , bombaların kulakları sağır ettini duymuştu. Gözpınarları kurumuş anaların ellerinde ölü çocukları , feryatlarını duymuştu. . Kurşunlar vızıldayarak deldi geçti yüreğini…
Acısıyla tatlısıyla hayatın yaşanmaya değer olduğuna, karar verdi.
Her sabah daha iyi bir dünyaya uyanacağına inanmıştı.
Duvarları bunun için umuda boyamıştı.
İktisat okudu üniversitede. İktisadın insanları yoksulluktan kurtarmadığını görünce yola düştü. Yollarda türlü hayatlarla tanıştı.
Rastladıklarına bir cam dolu umudu , yaşama sevincini hediye etmişti . Kötümser olmadı, umut kırmadı.
O artık yaralı yüreğiyle , hatıralarda iyilikleriyle hatırlanacak.
Yağmurlu bir güz akşamıydı. Uyudu,bir daha uyanmadı.
Hüseyin dün vefat etti, İzmir, Narlıbahçe’de ,bir bakımevinde. O eski hayatına yüzünü dönerek ,yepyeni bir hayata gözlerini açtı Bademli köyünde bir mezarlıkta.
Bir tütün kırma zamanı doğmuş, anası onu sarıp sarmalayıp bir konduğa koymuştu. Aradan bir miktar zaman geçti. Yazıldı,çizildi, hesap kesildi. Karar verildi; adamlar sessizce onu lekesiz, bembeyaz bir beze sarıp sarmalayıp ,omuzlarından aşağı toprağa indirdiler. Üzerini toprakla örttüler.
Biz onu iyi biliriz. O iyi bir insandı. Allah rahmet eylesin.