RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Hiçbir hareket sebepsiz değildir

Asım Yekeler’den alıntı bir fıkra ile:
Köylünün biri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ikbal ve iktidar sahibi Mustafa Kemal hakkında ileri geri konuşuyormuş. Etrafında duyanlar büyük bir hazla adamı şikeayet etmişler. Zabtiye gelmiş bizzat dinlemiş. Evet, köylü ağır hakaretler ediyormuş Atattürk’e. Mustafa Kemal’in sofrasında konu gündeme gelmiş. 
-Efendim demişler, isterseniz, tensip buyurursanız o köylü hakkında dava açalım, cezalandıralım.
Nustafa Kemal demiş ki, hiçbir hareket sebepsiz olmaz. Bana hakaret ediyorsa sebebi vardır. Bir öğrenin. Sebebini öğrenmişler. Adam tütün sarıp içiyor, ama özel keağıt bulamadığı için gazete keağıdına sarmak zorunda kaldıkça sövüp sayıyor ve ulul emre hakaret ediyormuş.
Mustafa Kemal demiş ki, ben de gazete keağıdına tütün sarıp içtim. Çok berbattır. Yönetenlerin başı olarak bana hakaret etmekte haklı. Onu mahkeme edip cezalandırmayı düşüneceğinize, özel sarmalık sigara keağıdını nasıl temin ederiz onu düşün demiş.

Xxxx

Emekli Binbaşı Asım Yekeler bu fıkradan şu hükümü çıkarmış;
Hiçbir davranış sebepsiz değildi İyice araştırmadan, bağırıp-çağırarak kendimizi ve çevremizdekileri mahvetmeden olayların nedenlerine inmeyi becerebilirsek bir çok sorunumuzu da acısız, ağrısız çözeriz.


Xxxx

Düşünmek sıradan zamanlarda çok zevkli. Beyne faaliyet kazandırır insan. Eldeki verilerden, algılardan, bilgilerden yeni çözümler üretir. Ürettikçe de mutlu olur. Ama güç odakları çok kararlı ise, benim dediğimi tek doğru olarak kabul edersen yaşarsın, yoksa yaşama hakkını elinden alırım diyorsa, yani ölüm tehditleri karşısında düşünmek ıstırap. Tabi beyin dur deyince tamamen duran bir organ değil. Evet insan beynini başka başka caddelere yöneltebilir, az ya da çok çalıştırabilir, ama onu tamamen durduramaz. Istırap günlerinde, sorunlar insanın üstüne üstüne geldiği zamanlarda akıl daha çok üretir. Ama ürettiklerini ifade edemez. İfade ettiği zaman başına geleceklerden korkar beyin bir tarafıyla.

Xxxx

Her darbe elimden kalemimi düşürmüştür. Sen istediğin kadar akıl yürüt, yeni düşünceler üret. Günün birinde birileri silahını çekip hayata hop diyor. İnsan yetiştirmek için her an, her lahza fedakearlık yapar insan. İnsan kolay yetişmez. Bir bebeğin anne rahminde ve kucağında nasıl her lahza ilgi ile büyüyüp geliştiğini seyreyle gönül. Topluma adam yetiştirmek en az o kadar emek ister. Tek tek insanları irşad etmek isteyen eğitim yöntemi peygamber mesleğidir.
İnsanı, akıl, fikir, amel, bakımından din, ahlak, fazilet kalıplarına uydurma mesleği peygamber mesleğidir. Ama bir rüzgear eser yıllarca emek verilen mahsulü yere serip gider.

Xxxx

Ölüm var. Dünyaya nizam vermeye çalışan kardeşim ölüm var. Sen yokken de dünya vardı, Keainat vardı. Sen kim olduğunu unutup keainata nizam vermeye kalkıyorsun ama ölüm var. Güç bende diyen niceleri dünyaya, aleme nizam vermeye çalıştılar. Kaideler koydular keyiflerince. Etraflarında mutluluk zincirlerine tabi olanlar ve zulüm çukuruna atılan insanlarla bir arada yaşayıp bir arada ölüp gittiler. Ölüm var be kardeşim, ölüm var.

Xxxx

Düşünmek ıstırap zor günlerde. Zalimlik yapanın yaptıklarını delil sayarak sen de ona aynı derecede karşılık veriyorsan, aradaki fark nedir? Ama biz Osmanlı bankasıyız diyen reklam gibi bir hikeaye çıkıyor ortaya.
Hukuk ve adalet asla oyuncak değildir. Hukuk kuralları bellidir. Suç bireyseldir. İspat edilmedikçe, kesin kanaat ile kimse cezalandırılamaz. Hele hele belli sevgileri, belli karşı duruşları suç saymak hiçbir hukukta yer bulamaz kendine.

<