RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Helali aramak zorundayız

Helali aramak zorundayız. Bu kelimenin ne anlama geldiğini bilmeyen bir nesil yetişiyor. Hak etmek, müktesebat kelimelerini de bilmiyor insanlarımızın kimileri. Haram ile helal birbirinin zıddıdır. Hak edilen helal, hak edilmediği halde hile, zorbalık, gasp ve çalma ile elde edilen şeyler haramdır.
Helal ve haram manevi değeri olan iki kelime. Allah’ın emirleri arasında yer alan kelimelerden biri helal. Allah’ın yasakladığı, sakındırdığı bir kelime de haram.
İnsan, insan olmak istiyorsa helali aramak, istemek, kazanmak, peşinde olmak durumundadır.Helali aramak kadar haramdan da kaçmak, sakınmak zorunluluğu var. Haramdan kaçınılmadan helale ulaşılamaz. Hayatın her alanında helal ve haram vardır. Her şeyi helal olarak da, haram olarak da yaşamak mümkün.

Xxxx

Sabah kalktığında insan haram ve helal arasında gününü geçirmeye başlar. Doğumda, yaşamda, ölümde haram ve helal var. Aile kurmakta, cinsi münasebette de helal ve haram hali var. Allah ve Resulünün tavsiyelerine, uygulamalarına, emirlerine uygun davranışlar tercih edildiğinde helali yaşar insan. Allah’ın ve Resulünün tavsiye etmediği, hoş görmediği, yasakladığı, kesin emirlerle reddettiği halleri yaşayarak da haram tercih edilmiş olur.
İnsanı zaafları helal dairesinden uzaklaştırır. İnsanın zaafları, onu şeytanın ağına çeker. Kolayına kaçmak, emek vermeden elde etmek, hızlı zafere ulaşmak, illa da kazanmak duygusu hırs insanı harama yöneltir.
Kur’an’da insanın çok mükemmel bir surette yaratıldığı, ama onun çok cahil ve çok zalim bir yaratık olduğu ifade edilir. İnsanın güzel ve faydalı hareketlerle yükseklerin yükseğine, kötü ve zararlı davranışlarda aşağıların aşağısına düştüğü anlatılır.
İnsanı yükseklerin yükseğine çıkaran da, aşağıların aşağısına düşüren de kendi tercihleridir.

Xxxx

Peki insan önünde açık bir rehber ve açık sözlü bir ikazcı varken neden aşağıların aşağısına düşer? Aczinden, zayıflıklarından, aceleci oluşundan, doymazlığından, isteklerinin sınırsızlığından, menfaate düşkünlüğünden, tamah etmesinden, isteklerini elde etmek için aşırı arzu etmesinden, elde etmek istediği nimetlerin kendisinden önce başkalarına verilmiş olmasını kıskanmaktan, hased etmekten, kazanmak için kolayı tercih etmesinden, çalışmaktan, emek vermekten uzak durmayı kolay bulmasından, hileye baş vurmasından. Yüzlerce sebep var. İnsanı şeytanın ağına çeken. İşte insan, bütün bu halleri aşarak şeytanın ağına düşmekten kurtulur ve yükseklerin yükseğine çıkar.

Xxxx

İnsan öyle de, beli işi yapan esnaf da aynı insani halleri gösterir. Pazarcı bir dostum vardı. Bizzat kendisi pazarcı esnafa giderek kayısı almak istediğini, fiyatını  sorduğunu, 50 kuruş daha fazla vereceğini söylemesine ve vermesine rağmen ondan bir tek şey istiyor. Lütfen içine çürük koyma diyor. Alıp kayısıyı çok hürmet ettiği  kişiye getiriyor. O hürmet edilen kişi yediği her şeyin çok nitelikli olmasına özen gösteren biriydi. Kayısı torbasına elini attığında ilk çıkan kayısı çürümeye yüz tutmuştu.
Pazarcı dostum son derece mahçup olmuştu ama, asıl mesele kızgınlığı idi. Adama durumu anlattım, fazla para da verdim, Adam yine de çürük koymuş diyor ve hayıflanıyor ve hiddetleniyordu.
Ona dedim ki, bak insanlar şöyle şartlanmışlar. İyi pazarcı alınan malın arasına çürük birkaç tane yerleştiremezse, o iyi tezgeahtar sayılmaz. Böyle inanmışlar. Bu artık onlarda nefes almak gibi, gayri şuuri bir davranış biçimi olmuş. Farkında bile değil yaptığının. Çünki beyinleri öyle şartlanmış, kalıplanmış.
Helalden bu kadar uzaklaşmış durumda insanlar.

Xxxx

Bir başka dikkat çeken şey şu: Allah’ın emirleri, Peygamberin tavsiyeleri ortadayken insanlar adeta istenenin tam tersini yapmayı bir marifet haline getirmişler.
Giyinik olduğu halde, çıplakmış gibi vücutlarının her ayrıntısını sergileyenler, saklaması gereken ziynetlerinin bir parçasını açıkta bırakmakta ısrar eden giysiler,saçlarını deve hörgücü gibi yapmakta güzellik bulanlar, kafalarını füze roketi gibi yapmak için kafaları kadar pamuğu eşarbın altına koymalar. Bütün bu haller adeta Allah’a meydan okumaktır. Hazreti Peygamber’in söyledikleriyle çelişmektir. Peki bu insanlara helali, haramı nasıl anlatacak bilenler. Hadi anlattılar diyelim, nasıl benimsetecekler?

Xxxx

İnsanların hayatında dinden daha etkili bir güç odağı var. Moda. Modacılar yılda iki-üç kere defile yapıyorlar. Nedir defile? Üretilen ve tavsiye edilen giysilerin tanıtımı için yapılan sunum. Bu defileden sonra mağazalarda kılasik anlamda giysi bulmak imkeansız hale geliyor.
Vitrinlerdeki giysiler sakat insan gibi, Kiminin solu, ya da sağı uzun-kısa, kiminin önü kapalı, arkası açık, kiminin yırtmacı son derece cinsi duyguları kırbaçlayıcı boyutta. Ortalama, namusu meselesi olan, ahlak, din dikkati olan hanımların alabileceği giysiler mağazalarda bulunamıyor.
Ve her genç kız, orta yaşlı kadın ne yapayım, herkes giyiyor diye giymeye başlıyor o özürlü, bir tarafı eksik giysileri giymeye.

Xxxx

Helali aramak kolay değil. Helali kazanmak da kolay değil. Emek ister, sabır ister, zahmete katlanmak gerekir. Ama unutulmasın. Cennet elbet te ucuz değildir. Helali arzulayan, tercih eden, helal için emek ve çaba harcayanlara cennet vacip olsun.

<