Merhaba,

Düdüklü tencereyi hepimiz biliriz. Annelerimiz, eşimiz veya kendimiz çok güzel ve lezzetli yemekler yaparız içinde. Düdüklü tencerenin çalışma prensibi, içerisindeki buhar basıncını arttırarak az enerji ile çok yüksek ısıda yemekleri pişirmesidir. Özellikle de pişirme süresi uzun olan gıdalar, bu tencerede daha kısa sürede pişirilir. Kapağın kilitli olması içerideki hava basıncını hapseder ve kısa sürede 125 dereceye kadar çıkar. Bu arada düdüklü tencerenin mutlaka içerideki havayı belli oranda dışarı atması için basınç deliği bulunur. Eğer bu da kapalı konumdaysa o zaman vay halinize. Tencerenin içindeki hava basıncı sıkışarak patlamaya neden olur. Siz hiç sıkıntılarınızı içinizde biriktirip sonra da patladığınız oldu mu?

Bazen olaylara karşı sessiz kaldığımız ve tepki gösteremediğimiz zamanlarda yaşanan duyguyu bastırır ve içimize atarız. Bu içe atılanlar birikir ve düdüklü tencere misali patlar. O patlama kırıcı, yıkıcı ve dönülmez sonuçları getirebilir. Hiçbir patlama olumlu değildir. Duyguları bastırmanın vücudunuz için zararlı olduğu artık bilinmekte. Kalp sorunlarına veya mide ülserine yol açtığı kanıtlanmıştır. Bunun dışında içe atılan duygular, kasların sıkışmasına, fıtık oluşumuna veya zihinsel fonksiyonların bozulmasına kadar gidebilmekte. 

Duygularınızı, düşüncelerinizi serbest bırakın, biriktirmeyin. İletişim her zaman duyguları içinize atmanızı engeller ve kendini ifade eden başkalarını da anlayabilir. Bir düdüklü tencere gibi enerjiyi içinizde tutarken mutlaka basınç deliğiniz olmalı ve duyguları içinizde sıkıştırmadan dışarı atabilmelisiniz. O zaman düdüklü tencerede kısa sürede pişen yemek gibi, duygularınızı olgunlaştırıp sevdiklerinize sunarsınız. 

Duygularınızı kısık ateşte pişirin ve en iyi sunumunuzla hayat sofranızda afiyetle tüketin.

Sevgilerimle…