RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Hayal edebilmek

Gerçek bir dünyada yaşarız. Gerçek dünyanın bize sunduğu hayat hemen daima külfetlidir, müşküldür, güçlüklerle doludur. Zorlanırız yaşarken. Hayatın kuralları bellidir. Üretmek, üretmek için emek harcamak, başarmak gerek. Bu her zaman da mümkün olmayabilir. Kırılganlıklar, hayal kırıklıkları, üzüntüler, hüzünler, acılar, ümit tükenişleri hayatın her alanında bizimle beraberdir. Hayatı çekilir kılmak için de değerler vardır. Adeta hayatı renklendirmek için de Yaratıcı bünyemize bazı özellikler derc etmiştir.

Xxxx

Hayat, faaliyetler, doğmakla başlar, hayır hayati özellikler anne rahmine düştüğünde başlar. Görüntü böyle. Hakikat başka. Hayatiyet Yaratıcı’nın yaratmasıyla başlar ve bir emre bakar. Kün dedi mi başlar. O, ol dedi mi her hal olur. Hayatiyet Yaratıcı’nın hayat sıfatındandır. O sıfat da ezelidir ve bakidir. O zaman hayat ezeli ve bakidir. Geçicilik, sürelilik, izafi olarak başlama ve bitme noktası, imtihan için, kulların sınavı için ihdas edilmiş olabilir.
Çok değil bundan 50 yıl önce kolluklu, kolçaklı fotoğtafçılar bir tahta sandalyeye oturttukları insanlara nasıl duracaklarını tarif ettikten, birkaç defa gelip elleriyle şekil verdikten sonra fotoğraf çekerlerdi. O zaman insan aklı onu bile anlamakta acizdi. Şimdi herkesin elinde kendinçek çubukları. 

Xxxx

Sanal medyada bir yere kayıt oldun mu? Kıyamete kadar o kayıt orada duruyor. Her şey kayıtlı. Allah’ın melekleri nasıl her şeyi görüp yazıyor, kaydediyor anlamakta zorlanırdı herkes. Şimdi teknik gelişmeler bunun hiç de zor ve ikeansız olmadığını gözler önüne sergiliyor.

Xxxx

Hayatı renklendiren, çekilir hale koyan niteliklerimiz var. Ümit etmek, ummak, düşlemek, hayal etmek. Hayal edebilmek hayatın tadı. İnsan hayal ederken hiçbir engelle karşılaşmaz. Hiç kimse ona ‘dur, ne yapıyorsun’ demez. Hayal etmek aslında bir düşünme biçimidir. Hayata ilave edilen her yeni şey, teknik ürün, kullanım eşyası hayal etmekle tohumlanır. Hayal sınırsızdır, engelsizdir, ama yol açıcı, ufuk açıcı ve üreticidir. Evet tam tamına hayal ettiğimizi gerçek dünyaya taşıyamayız. Ama hayal etmeden de hiçbir üretimde bulunamayız.
Hayal ediniz. Hayal belki de hayattır.

Xxxx

Felsefe yapmak, edebiyat yapmak, düşünce üretmek, erdemlere ulaşmak düşünmekle, hayal etmekle mümkün olur. Hayal bir düşünme biçimidir ama tam tamına düşünme değildir. Hayal engelsiz düşünmedir. Tam düşünmeden söz edersek, düşünmenin sınırı, engeli, kuralı, disiplini vardır.
Hayalde kurala, disipline yer vermek ne kadar insanı dar alana hapsederse, düşünmede de engelsizlik, disiplinsizlik, kuralsızlık zırvaya, saçmalamaya yol açar.
Düşünmenin namusunu kurtaran kurallar ve disipline mantık denilmiş. Hayatı yaşarken davranışlarımızda da zırvaya, saçmalamaya düşmek mümkün. Bunu önlemek için de ahlak adını verdiğimiz bir kurallar silsilesi var.


Xxxx

Her yeni keşif, buluş, hayalin rahminde tohumlanır. O doğduğunda yepyeni bir şeydir ama bir süre sonra daha önce keşfedilmişler arasında kaybolur gider. Hangi keşfin yeni hangi keşfin eski olduğunu takip etmek oldukça eğitim ve emek ister bence hiç gerekli de değildir.

Xxxx

Hayallerin peşinde gitmek, ya da gitmemek, ya da bir yere kadar gidip peşini bırakmak, ya da olumluya dönüşen hayalleri takip edip, olumluya dönüşmeyecek hayalleri terk etmek. İşte insanı hayalperest, keaşif, uygulamacı, gerçekçi, hayalci sıfatlarıyla anmamıza yol açan haller.

Xxxx

Hayal ettiğimiz kadar yaşarız. Hayal etmeyi artık beceremez olduğumuzda ölümü beklemek gerek.

Xxxx

Hep öleceğimi düşündüm. Ölümden ayrı kaldığım bir anım yok. Belki de hayatımı acılarla yaşamamın sebebi bu. Ama bu peygamber tavsiyesidir. Hayatı acılaştıran ölümü sıkça hatırlayınız. İnsanlar ölmeyecek gibi yaşadığında hayat yaşanmaz olur da ondan. Ölmeyeceksek, adaletli olmamıza gerek kalmaz. Vicdana, insafa, merhamete, şefkate, ianeye, yardım etmeye gerek kalmaz. Namuslu olmaya da. 
Şurası muhakkak. Peygamberin tavsiyesine herkes uymuyor.İşte o uymayanların hayata verdiği hasar, cemiyet hayatında zulüm olarak, haksızlık, adaletsizlik olarak hayatı acılaştırıyor. Ölümü hatırlayarak hayatı acılaştırmazsa insan, ölümsüzlük zannıyla hayat yüz kat daha fazla acılaşıyor.

<