HANGİ YOLU TERCİH EDERSİNİZ?
Devlet birimlerinde makamlar hizmet üretme ve götürme yerleridir.
Ülkemizin idari sisteminde Valilik makamları ilk sırada yer alır.
İlçeler, valiliklere bağlı olarak kaymakamlık makamlarıyla yönetilirler. Valiler, gerekli gördükleri zamanlarda ilçelerde teftişleriyle hizmet alanlarının durağan noktalarını tesbit ederek kaymakamları acil ihtiyaç alanlarına yönlendirirler.. Devlet-vatandaş arasında hizmet kaynaşmasının yolunu açan bir çok valiler gösterilebilir. Aynı şey kaymakamlar için de geçerlidir. Bir ülkede kollektif hizmet ruhu benimsetilemezse kahvehaneler esneme yerleri olarak vaktini boşa harcayanlarla dolar, taşar.
Uzun sözün kısası, 80 yıllık bir gazetecilik mesleğinin kazandırdığı deneyimlerle, üniversite kütüphanelerinde belgesel eserlerimle tarihi dönemler geçirdim. Dünden bugüne kadar geçmişin vatandaş tipleri hep aynı kaldı.
Aile yakınlarımızdan 1950’li yıllarda, Malatya’nın Adıyaman ilçesine Kaymakam olarak atanan A. Hayrettin Kalkandelen, başından geçen bir olayı şöyle anlatmıştı:
“Adıyaman Malatya iline bağlı gelişmemiş bir beldeydi. Çok yıllar sonra il oldu. Burası tarihi eserlerle dolu bir bölgeydi. Araştırmalarda bulunarak “İKİ TARİH BELDESİ” isimli bir kitap hazırladım. Ancak, gördüm ki halkın kulaktan dolma sözlerle vakit geçirirlerdi. Trahom hastalığı çok yaygındı..
İnsanların yüzlerinde pervasızca dolaşan sinekleri kovma ihtiyacı duymayan halkı uyardıkça karşılaştığım ilginç sözlerden biri şu olmuştu:
“ Ne yapalım Kaymakam Bey, onlarda kısmetlerini arayıp buluyorlar!.”
“Görev yaptığım bir başka ilçede ise gene yörenin erkekleri hep kahvehane alışkanlıklarıyla öne çıkıyorlardı. Baktım olacak gibi değil, tembellik iyice ruhlarına işlemişti. Kadınları, işe uygun çocukları tarlalarda mahsülle uğraşırken erkekler boş sözlerle safsata konuşmalarla vakit geçirirlerdi..”
“Efendiler, dedim. Köyün yolları bozuk, taşlı, çukurlu.. Yağmur yağınca göle dönüyor. Kendilerinize acımıyorsanız minik evlatlarınıza böyle bir işkence çektirmeyin. Gelin hep beraber bu yolları el ele vererek yürünür hale getirelim. Hep devletten beklemeyelim. Bizler de yardımcı olursak, devlet bizlerin altından kalkamayacağı yol ve su işlerine daha çok destekçi olur.”
İlk kazmayı ben elime aldım. Arkasından küreğe sarıldım. Köyün erkeklerine birden gayret geldi..”
Şimdi yıllar geçti. Yaz tatillerini Çanakkale’nin Pehlivan Beldesi Çardak’ta geçiririm. Telefonuma sık sık bir hizmet önderi milletvekilinin, açılıştan açılışa sağlık ocağı, devlet hastanesi, el işleri ürünlerinin aile ocaklarında ekonomik katkı aracı örgütlenmesine teşvik edici çalışmalar yaptığını öğrenmiş bulunurum.
Aslında geçerli milletvekili tipi, hizmetle vatandaş arasındaki mesafeyi eyleme çevirme hüneridir.
Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu en önemli sorunlardan birinin insanları yıpratma konusunda kurdukları “oyun” kurallarıdır...
Hep söylerim: “Siyasetçi bulunduğu çağdan beslenmelidir.”