GÜLÜMSEMEYİ BECEREBİLİRSEK
GÜLÜMSEMEYİ BECEREBİLİRSEK
İstesek de istemesek de, her sabah kalkınca ilk işimiz musluk başında bakımlı hale gelmek. Haliyle yüzümüzü yıkarken, saçımızı düzenlerken gözlerimizi devamlı aynada gezinir.. Bu seanslarda pek çok insan somurtkan, yaşam yorgunu bir yüzle karşılaştıkça, genellikle endişeye kapılır: “Eyvah..” diyerek kendini yaşlı görmeye başlar. Bu şekilde özgüvenini kaybeden pek çok kişi, gitgide kendini daha kötü hisseder. Depresif duyguların kıskacına kapılır. Hayat dolu bir günü yaşama koşullarından uzaklaşır. Değerli bir kişi olduğunu tanımlamakta zorlanır. Oysa hayata gülümsemeyi becerebilse, bir adım ötesinin üzülmeye değmeyeceğini anlayacak.. Yanlış bir noktadan doğru bir hedefe adım attıklarını farkeden insanlar, aptalca duygulardan kurtulmanın yolunu bulabilirler.
Her sabah ayna karşısında kendinize çekidüzen verirken rahatsız edici durumların her birine nasıl tepki vereceğinizi ölçmekte zorlamayın. İşte, sizlere basit bir kural: “Kendinizle dalga geçmeyi öğrenin.”
Nasıl mı?
İçinizden gülmek gelmese de zorla gülümseyin. Aynaya sesleniniz. Sizi ters düşüncelere iten aynadaki yüzünüzü benimseyiniz. Örneğin diyelim ki, sizin kontrolünüzde olmayan çeşitli olaylardan herhangi biri nedeniyle sağlığınız bozuldu. Hastane veya evdesiniz. Vücudunuzda, ayaklarınızda kırıklar var. Alçıya alınıyor, sargılanıyorsunuz. Uzunca bir süre yatağa esir oluyorsunuz. Ayna karşısında, yüzünüzdeki gelip geçici sıkıntıların belirtileri sorun haline getirdiğiniz günleri hazırlayın. Öfkeye eğilimli kişiliğiniz, yatak hastalığındaki mahkumiyetinizle size acı bir deneyim yaşatmış olmayacak mı?
Yüz ifadeleri, kıskançlık ve suçluluk kompleksiyle şekilden şekile girebilir, Sıcak düşünceleri yüze yayma ve serin düşünceleri sakinleştirmeye yarayacak metodu, bir kez daha tekrarlayalım:
“Sadece gülmesini becerebilmek.”
Çoğumuzun gün boyu yanlış algılamalarla yaşamlarını zehir etmek gibi kötü alışkanlıkları vardır. Kızgınlık, nefret ve hayal kırıklığı içinde geçen bir ömrünüz varsa unutmayın. Değerinizin ölçüm yerleri “Aynalar” değildir.
Peki çok kimse sorar: “Ben, yaşlandım mı?
Bir fıkra anlatılırken içindeki esprilere gülen de olur gülmeyende..
Gülmenin güldürmenin kaynağı insanın içindedir. Gördüğünüz herkese gülümseyin. Çünkü, gülünüz ki, yaşam da size gülsün. İlim alanındaki araştırmalar bunun önemini kanıtlamışlardır. Yaşam gücünüzün sinyalleri gülüşleriniz olsun. Ayakta durmak, yürümek, yemek, içmek ve hepsinden önemlisi rahat soluk alıp vermek kadar, sağlık dolu bir hayat yolunu adımlamak, her insana nasip olmaz. Bu dünyaya gözlerinizi açma şansınızı iyi kullanın.
Ne zaman ayna karşısında kendinizi olumsuz düşünceler içinde yakalarsanız, o anda yüzünüze sahte bir tebessüm kazandırmakla, yaşamınıza kast eden saldırıyı engellemiş olursunuz. Açıkçası, her sabah ayna karşısında hazırlanırken sakın “korku odasına” girmeyin. Güneşin doğuşuyla hayat canlanırken hastanelerde yatanları düşününüz. Halinize şükretmek, hayatınızın “ödülü” sayılacaktır.