Fenerbahçe taraftarı için ilginç bir akşamdı. Takımın bu sezon Kadıköy'deki son maçıydı. Kimbilir belki de İsmail Kartal'ın da final buluşmasıydı. Rakip son üç maçında 9 puan toplayan Karagümrük'dü. Hocası Fenerbahçe'nin demir eli Volkan Demirel'di. Fenerbahçe taraftarı Volkan Demirel'e bir anlamda hoşgeldin derken, İsmail hocasına veda etmeye hazırlanıyordu.

Volkan hoca maç öncesinde Kadıköy'ün kokusunu özlemişim derken, iddiasız çıkıyordu karşılaşmaya aslında. Trabzonspor kupaya veda edince, ligde beşinci olacak takımın Avrupa'ya gitme şansı da kalmamıştı. Fenerbahçe ise karşılasmayı kazanıp lig ikinciliğini cebine koymak istiyordu.

Fenerbahçe topa da oyuna da hakimdi. Osayi ve Borini şutlarına Altay ve Viviano izin vermemişlerdi. Yüzdesel olarak topa sahip olmada da rakibini ezmişti ev sahibi. İlerleyen dakikalarda Borini ve Mor Karagümrük adına, Zajc, Dursun, Osayi ve Aziz de Fenerbahçe adına şut denemeleri yapıyorlar fakat meşin yuvarlağı bir türlü  filelerle buluşturamıyorlardı. 

Ve ilk perdenin en güzel iki hareketi Pesic ve Altay'dan geldi. Pesic'in yerden güzel ve sert şutuna gol izni vermedi Altay.

BİR PUAN YETİNCE

Golsüzlük sürüyor heyecan da devam ediyordu ikinci devrede. Rossi ile Zajc arasındaki verkaç gözleri kamaştırdı ama Rossi bitirici vuruşu yapamadı. Caner'in son dakikalarda kullandığı serbest vuruşta Altay dalya dediği karşılaşmada gole yine izin vermemişti. Öncesinde Pesic yakın mesafeden ağları bulamazken bence gecenin en güzel görüntüsü Gustavo'nun parmak ısırtacak güzellikdeki  vuruşunu Viviano'nun aynı güzellikte kurtarmasıydı.

Bu arada Halil Umut Meler faul standartlarında İngiliz Premier Ligi hakemlerini aratmadı. Hemen hemen tüm kararlarında doğru düdükler çaldı. Ancak böylesine tatlı sert ve temaslı bir çok faulü es geçen Halil hocanın son anlarda Bright'ın Jimmy'e yaptığı şarjı faul olarak değerlendirmesi tüm oyun içindeki faul standartının da terazisini bozdu.

Gecenin Notu: İsmail Kartal'ın muhtemelen veda maçıydı. Kazanıp Malatya maçına lig ikinciligini garantileyerek götürmek istiyordu takımını. Fakat Nazım sakatlandığında hocanın yapması gereken Osayi sağ beke geçeceği için o bölgeye Valencia'nın alınması ve oyuna ileride Serdar'la devam edilmesiydi. Kendini çoktan emekliye ayıran Sosa'nın oyuna girip Zajc'ın forvet arkasına geçmesi Fenerbahçe'nin orta sahadaki hakimiyetini hafifletirken yan pas ağırlığı gereksiz bir şekilde arttı. Gereksiz Sosa tercihi ve son on dakikada oynanan beraberlik hedefli oyun seyirciyi biraz üzdü. Her ne kadar Sosa’nın oyuna alınıp Zajc’ın orta sahanın merkezinden koparılması hatalıysa, son on dakikada bir puana oynanan oyun futbol aklı açısından doğruydu.