Gerisi kolay
Önce Devlet Bahçeli yapacağını yaptı…
Cumhurbaşkanı’nın ısrarla seçimler zamanında yapılacak demesine ve bu konuda herkesi ikna etmeyi başardığı bir zamanda kürsüye çıktı ve tarihin akışımı yine değiştirdi.
Hatırlanacaktır.
Bahçeli;2002 yılında da kendisinin de üyesi süre giden bir hükümeti 3 Kasım 2003’te seçime sürüklemişti.
O seçimde o gün, ANAP ve DSP tarih oldu, kendi partisi de parlamento dışında kaldı.
7 Temmuz seçimlerinin mimarı da oydu.
Kılıçdaroğlu’nun “gel başbakan ol” demesini de reddetti ve partisinin vekil sayısını yarı yarıya azalttı.
Her şey sakin giderken yine ortalığı karıştırdı ve Türkiye’nin sıkıntı içinde olduğunu deklare ederek seçim istedi.
Evet Bahçeli’nin bu çıkışı Türkiye’de bir şeylerin kötü gittiğinin bir kanıtı..
Erdoğan, deşifre olan siyasi ve ekonomik krizin bir önce sona erdirilmesi için seçime “evet” dedi.
Peki bu seçim sıkıntılar giderecek mi yoksa yeni sorunlara mı neden olacak..
Öncelikle seçimin propaganda sürecinin sakin geçmesi şart..
Ekonominin pek parlak olmadığını herkes görüyor..
Erdoğan’ın tüm ısrarına rağmen kredi faizleri düşmüyor tam aksine hızla yükseliyor.
Ekonominin lokomotif sektörü ki kalkınma için en kötü modeldir- can çekişme noktasında. Peş peşe iflaslar geliyor…
Durum düzelir mi..
Elbette düzelir, ama öncelik iç barışta…
Öncelik kötü söylentilerin önünü kesmekte..
Ve siyasileri dillerini düzeltmelerinde.
Bunlar yerine gelsin, gerisi kolay..
