CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

GENE Mİ KELEĞE GELDİK ?

Televizyon programlarının ağır topları, heyecandan nefesleri kesilmiş Sayın Başkanın İsveç seferi üzerine  tartışıyorlardı. 

Başkanı seven- sevmeyen meselesi değildi  bahis konusu olan. Vatandı, insanlıktı önemli olan. Konuşmacıların tamamı  pür dikkat, açıklanacak olan mutakabatı bekliyordu.

Bir miktar zaman geçti.

Nihayet mutabakat açıklandı. Muhabirler  heyecanla İsveç- Finlandiya, Türkiye üçlüsünün ilkede anlaştıklarını bildirdiler.  

Buna göre  İsveçliler ve Finliler ülkelerindeki Türk düşmanı teröristleri barındırmayacak bunun karşılığında Türkiye bunların NATO’ya girişlerini engellemeyecekti. Bu durum  Avrupa’da ve ABD ‘de memnuniyetle, Türkiye’de tereddütle karşılandı. Türkiye  elindeki veto kozunu iyi kullanmış mıydı? 

Türkiye’de hüzün ve tereddüt  birlikte yaşandı ; Gene mi keleğe gelmiştik? 

Suriyelilerin geçişini engelleme karşılığında AB Türkiye’ye  altı milyon euro vereceği sözünü vermiş, ancak  sözünü tutmayıp parayı vermemişti. 

Türkiye ise sözünü tutmuş, sebebi olmadığı göç hareketini  Avrupa sınırında durdurmuştu.  Göçün yükü de  fakir  Türkiye  omuzunda kalmıştı.

Erdoğan, öfkelenip, ağır konuşmuştu; gene keleğe geldik, demişti .  

AB, ABD’nin söz karnesi zaten çok kötüydü. Hiç bir zaman suçluların  iadesi anlaşmalarını uygulamadı. Teröristlere silah yardımı yaptılar. Yunanlıları kışkırtıp  üzerimize salmaya çalıştılar. İnsanlarımızı kaybettik.  

Şimdi de silahları üzerimize çevirmişler  bizden söz istiyorlar. Erdoğan  soğukkanlı. Reste rest çekiyor. 

Düşman  için sözün anlamı yoktur. Çünkü onların sözlüğünde namus, haysiyet, şeref yoktur. 

Diğer  bir husus da  mutabakat hususunda  ricacı olan  ABD ‘ nin    el koyduğu paralarımızı ve  FETÖ teröristlerini iade edip etmeyeceğidir.

Kuzey Suriye, Kuzey Irak  ve  Yunanistan’daki  ABD  silah yığınakları  Türkiye’ ye  tehdittir. Bu tehdidin diplomatik yollardan  bertaraf edilmesi için Erdoğan  proaktif siyaset yapmaktadır. 

Erdoğan  ,  bu  mutabakatın  siyasetin manevra alanını genişleteceği , zaman kazandıracağı  düşüncesindedir.

Görünen  gerçek şudur ;   Türkiye ‘ nin konumunu  güçlendirmek için biraz daha zamana ihtiyacı vardır. 

<