Gazetecilik
Gazeteci ve gazetecilik, iktidarların hiç barışık olamadığı bir meslek ve meslek mensupları. Böyle
olması da gerek. İktidarlar gücü elinde bulunduran insanlar. Gücü elinde bulunduranların bu gücü
yasa dışı kullanma ihtimali var. Ya da tüm iyi niyetine rağmen toplumda bazı kesimleri görmezden
gelme durumuna düşebilirler. İktidar gücünün denetlenmesi, kimi zaman gazlanması, kimi zaman
firenlenmesi, kimi zaman da vites değiştirmesi gerebilir. Gazeteci ve gazetecilik iktidarların dost
olmadığı olamadığı bir denetim düzeneğidir.
Gazeteci aydın olmak zorunda. Her haberi almak ve o haberi kamuoyu ile paylaşmak zorunda.
Haberin yayılması teşvik edici de olabilir, engelleyici de. Elbette toplumda yayılması, kök salması
istenen düşünceler olduğu gibi engellenmesi gereken olaylar ve gelişmeler de vuku bulur. Gazeteci
aydın beyniyle nerede, nasıl davranmasını bilmesi gereken insandır. Gazeteci yeterli donanıma sahip
olmadığında ahlaksızlığın, başıboşluğun, sivil itaatsizliğin, karmaşanın yayıcısı olabilir. Gazeteci de
basın kanunu ile Ceza kanunu ile denetleme ve sınırlama içindedir.
Xxxx
İktidar gücünü elinde bulunduranların denetlenmesi halk adına, vatandaş adınadır. Gazeteci rütbesiz
insanların avukatıdır. Bir devlet dairesinde haksızlığa, ilgisizliğe uğrayan vatandaşın avukatı öncelikle
gazetecidir. Yasal yollara baş vurmakla beraber, mevzuatı takip etmek çok uzun, masraflı ve
yorucudur. Alınacak netice de vatandaşın mağduriyetini gidermeye kifayet etmez. İşte basın, medya,
gazete, gazeteci burada işi çabuklaştıran bir unsurdur.
Gazeteci başka milletlere karşı kendi milletini, başka devletlere karşı kendi devletini, resmi kurumlara
karşı vatandaşı, kurumları birbirine karşı korumak içgüdüsüyle yayın yapar. Devlet tam da burada bazı
işlerini gizli-kapaklı yapmak zorundadır. Ama bu gizlilik bazı hallerde sağlanamaz ve gazeteci olan
biteni yakalar. Şimdi tartışmanın ana damarı buradadır. Bu gizlenmesi gerektiği halde gizlenemeyen
olayın haberi yayınlandığında iktidar, yöneten, devlet, güç sahibi zor durumda kalacak, gazeteci de
yakaladığı bir olayı duyurmanın zaferini yaşayacaktır. Devletlerin gizli-kapaklı yapmak istediği işler
hukuken yapılmasında sakınca bulunan, ama yapılması zorunlu olan hallerdir. İyi yönetici, bu
yapılması gereken ama yasal olmadığı için de gizli yapılması gereken bu işi yaparken yakalanırsa
yapacağı şey meseleyi kısa sürede gündemden düşürmektir. Bunun için dikkatler başka bir mecraya
çekilir ve o mesele kamuoyu gözünden uzaklaştırılır. Ya da bir latife ile konu geçiştirilir. İyi ve başarılı
bir devlet adamının tavrı budur. Devlet adamı ağırlığı ile bu meseleyi gündeme taşıyıp, yapanları
hedef tahtasına koymak çok uygun bir davranış olmayabilir.
Xxxx
Medya bütün dünyada aynı ruh halinde, aynı davranışları gösterir. Çürümeye her meslek kadar
elverişlidir. Bizim ülkemizde medya her zaman ikiye bölünmüştür. İktidara yakın olup hükümetlerle iyi
geçinen ve bunun için de kaynaklardan, imkeanlardan bolca yararlanan takım. İkinci takım ise siyasi
saplantıları yüzünden, ya da dini bağlantısı yüzünden ya da muhalif, aykırı bakışları yüzünden iktidar
ile ters düşenler. İktidarlar her dönemde kendilerine mikrofon tutan, sayfa açan basını beşlemiş, bu
konuda cimri davrananları da imkeanlardan mahrum etmiştir. 1960 ihtilalinden bir yıl sonra kurulan
Basın İlan Kurumu bu arızayı gidermek için tesis edilmiş özerk bir kurumdu. Bugün bu kurum hem
özerk değil, hem de iktidarın bol miktarda atama yapabildiği bir alan.
Xxxx
Basın mesleğinin de en az diğer kurumlar kadar yeniden kurallar, yasalar, ilkeler belirlemesi
gerekiyor. Gazetecileri nimetlenenler ve cezalandırılanlar şeklinde ikiye bölmek ülkeye zarar verir.
Okul, cami, kışla gibi basın da zedelenmemesi gereken bir denetim düzeneğidir.