TFF Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı 1 Haziran 2019’da Ankara’da yapılacak.
Nihat Özdemir en güçlü aday…
Peki kimdir Nihat Özdemir bir bakalım…
5 Nisan 1950’de Diyarbakır’da doğmuş.
1967senesinde Ankara’ya gelerek üniversiteye başlamış.
Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Akademisi’nden makine yüksek mühendisi olarak mezun olmuş.
Nihat Özdemir, 1976 senesinde LİMAK İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.yi kurmuş.
LİMAK’ın faaliyet alanını yalnızca inşaat taahhüdü ile sınırlamamış, yetişmiş insan gücünü, enerji, turizm, çimento ve gıda sektörlerine de taşımış.
Nihat Özdemir, 90’lı senelerde Ankara sanayi odası meclis başkanlığı vazifesinde bulunmuş.
1995-1996 seneleri arasında Ali Şen ile birlikte Fenerbahçe yönetimine girmiş.
2000 senesinden itibaren de Aziz Yıldırım ile birlikte çalışmaya başlamış.
Halen LİMAK Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olan Nihat Özdemir aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübünün eski 2. başkanı. Türkiye Müteahhitler Birliği’nin başkanlığını da yapmış olan Özdemir, İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’nın hissedarıymış.
Bir Anadolu çocuğu olarak eğitim ve iş hayatındaki başarısı takdire şayan…
Saygım sonsuz…
Peki sporculuk?
Gelin bir de Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’na bakalım…
Hidayet Türkoğlu (19 Mart 1979, Bayrampaşa, İstanbul) 
NBA’de oynamış Türk basketbolcu.
2.08 metre boyunda olan eski oyuncu, forvet (3 numaralı mevki) olarak görev almış. Ayrıca, gerektiği zaman 1-2-4 numaralarda da oynayabilmekteydi. 
Hidayet Türkoğlu, 1999-00 sezonun sonunda Efes Pilsen’den Sacramento Kings’e transfer olmuş.
San Antonio Spurs’da bir yıl forma giydikten sonra, 2004 yılından 2009 yılına kadar Orlando Magic’de oynamış.
2008’de 19,5 sayı, 5,7 ribaund ve 5 asist ortalamasıyla en çok gelişme kaydeden oyuncu (MIP) ödülüne layık görülmüş.
2009 yılında, takımıyla NBA finaline kadar ulaşmış.
2009 yılı yazında Toronto Raptors takımıyla 5 yıllığına toplam 53 milyon dolarlık bir kontrat imzalamış.
2010-11 NBA sezonunun başında Phoenix Suns takımına transfer olduktan kısa bir süre sonra Orlando Magic’e takas olmuş. 
1998 yılından bu zamana kadar Türkiye Millî Basketbol Takımı’nın formasını 269 kez giyen Hidayet, 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda ve 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanan kadrolarda yer almış. 
2015 tarihinde Türkiye Basketbol Federasyonu’nun CEO’su olmuş. 
Hidayet Türkoğlu, 26 Ekim 2016 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul’da Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı seçilmiş.
Peki…
Hidayet Türkoğlu öncesi Türkiye Basketbol Federasyonu son 2 başkanı…
Harun Erdenay…
Turgay Demirel…
Bunlarında kariyerleri en az Hidayet Türkoğlu gibi basketbol başarılarıyla dolu…
Evveliyatta Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığı yapan şahıslar kim?
Hüsnü Güreli…
Yıldırım Demirören…
Mehmet Ali Aydınlar…
Mahmut Özgener…
Hasan Doğan…
Haluk Ulusoy…
Şenes Erzik…
Ne tesadüf ki bu başkanların da hayat hikayeleri tıpkı Nihat Özdemir gibi…
Yani hepsi iş adamı…
Pardon iş insanı…
Derseniz ki arkadaş sen niye adamların biyografisine takıldın, yaptıklarına baksana…
Haydi buyurun beraber bakalım…
Türkiye Kadın Basketbol Milli Takımı;
2005 yılından beri yapılan tüm Avrupa Şampiyonasına katılım hakkı kazandı.
2011 yılında Avrupa 2.si oldu.
2012 yılında Londra Olimpiyatları’na katıldı ve 5.si, 2013 yılında Avrupa 3.sü, 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda 4.cü, 2015 yılında Avrupa 5.si oldu.
2016 Rio Olimpiyatları’na katıldı çeyrek final oymadı.
36. Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası’nı 5.olarak bitirdi.
Kulüpler bazındaki başarılar;
Galatasaray - Kadınlar Eurocup (2008-2009), (2017-2018),
Galatasaray - Kadınlar Euroleague (2014-2015),
Yakın Doğu Üniversitesi - Kadınlar Eurocup (2016-2017)
Ve pek çok finaller, yarı finaller, çeyrek finaller…
Türkiye Kadın Futbol Milli Takımı; ???
Kulüpler bazında başarılar; ???
Türkiye Erkek Basketbol Milli Takımı;
23 kez Avrupa Basketbol Şampiyonasına katıldı.
2001 yılında Avrupa 2.si oldu.
Türkiye Dünya Kupası’na 5 kez katıldı ve 2010 yılında Dünya 2.’liğini kazandı.
Kulüpler bazında başarılar;
Anadolu Efes - Koraç Kupası (1995-1996 )
Beşiktaş Milangaz - FIBA Eurochallege (2011-2012)
Galatasaray Odeabank - Eurocup (2015-2016)
Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı - Euroleague (2016-2017)
Darüşşafaka - (Eurocup ) (2017-2018)
Galatasaray Tekerlekli Basketbol - IWBF Champions (2007-2008, 2008-2009, 2010-2011, 2012-2013, 2013-2014)
Galatasaray Tekerlekli Basketbol - Kitakyushu Cup (2007-2008, 2008-2009, 2010-2011, 2011-2012)
ve pek çok final four’lar, finaller, yarı finaller, çeyrek finaller…
Türkiye Futbol Milli Takımı;
Avrupa Şampiyonası’na 4.kez katıldık.
Bir kez yarı finale yükseldik.
Dünya Şampiyonası’na 2 kez gittik. 2002’de 3.cü olduk.
Konfederasyon Kupası’na da bir kez katılabildik. Onda da 3.cü olduk.
Kulüpler bazında başarılar;
Galatasaray UEFA Şampiyonluğu, Süper Kupa Şampiyonluğu.
Bunların dışında diğer takımlarımız bir kez bile finale dahi kalamadı.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun 1 Haziran 2018-31 Mayıs 2019 dönemi bütçesi 705 milyon 387 bin 371 lira.
Türkiye Basketbol Federasyonu’nun 2019 yılı bütçesi 198 milyon 399 bin 490 lira.
Futbolun bütçesi basketboldan 6 kat daha fazla…
Ama başarı; futbol yerlerde…
Demek ki bu işin parayla pulla bir ilişkisi yokmuş…
İşin özü,
İşin özünü bilmek ve onu yaşamak…
Bugüne kadar futbolu yönetmiş insanların hangisi, bu sporun içinden, doğasından gelmişler?
Futbolun, futbolcunun, alt yapısının, sisteminin hangi problemlerini yaşamışlarda, zorluklarını çekmişlerde, bunlara göre çözümler sunabilmişler?
Milyon dolarlık, milyon euroluk oyuncular, hocalar gelir davul zurna eşliğinde…
Ne katarlar futbolumuza?
Biraz iyisi gelmiş ise 2 gözümüzü boyar, kötüsü gelmiş ise bizde bundan çok var derler…
Eee hadi çıkartsana bizdeki “ondan çok var”ları…
Aslında yabancı futbolcu ve antrenörler için Türkiye bir cennet.
Hem gelirken para alıyorsun, hem de giderken…
Neticede olan bizim dövizlere ve “ondan çok var”lara olur.
Hepsi kaybolur...
Kulüplerin hali daha beter.
Her sene UEFA’ya acaba katılabilecek miyiz, yoksa ceza mı yiyeceğiz derdinde.
Baştaki iş insanları o kadar becerikli ki yönetme konusunda, kulüplerin kasaları tam takır kuru bakır…
Borçlar ayyuka çıkmış, benden sonra gelen düşünsün zihniyeti.
Kültürü…
Evlere şenlik…
Taraftarı, alır eline döner bıçağını, Allah Allah sesleri arasında saldırır mümin kardeşine.
Yorumcusu, yazarı, nerede varsa faydası, oraya doğru döndürür durur 20 kelimelik safsatasını.
Peki ya felsefe…
İngilizin, Almanın, Brezilyalının bir ekolu vardır.
Ya bizim?..
Aaa bizimde de var…
Hadi aslanım, hadi yavrum, sen yaparsın ekolu…
Sonuç... FIFA sıralamasında 39.cuyuz…
İş insanları, siyasiler almışlar ellerine futbolu, kendi egolarını tatmin ediyor, kendilerini reklam ediyorlar.
Bakın basketbola, tablo aynı mı?
Hep yönetime ve yönetimin başına basketbolu oynamış, alt yapısının, sistemin, eğitiminin sorunlarını yaşamış insanlar gelmiş.
Hepsi, hamurları amatörlükle pişmiş profesyoneller…
Basketboldan ekmek yemişler, hayatlarını idame etmişler.
Bu sebeple yedikleri kaba tükürmeyenler.
Hatta kap sayısını nasıl artırırız da ekmek yiyen sayısı fazlalaşır derdindeler.
Dünya görüşleri benci değil, bizci olanlar.
Çoğunun en az bir yabancı dili var.
Evrenseller, uluslararası arkadaşlıkları, ilişkileri var.
Hiç mi hataları yok?
Tabi ki o da var.
Lakin hataları masaya yatırıp, demokrat şekilde çözebilme kabiliyetleri var.
Ne demiş Nasreddin Hoca, bana damdan düşeni getirin. Benim halimden ancak o anlar…
Demem o ki dostlar, bırakın futbolun peşini.
Çocuklarınıza basketbolu sevdirin, öğretin, öğrettirin…
Kabiliyetleri olmasa bile en azından kültürünü öğrensinler.
Öğrensinler ki gelecek neslimiz uyuşmazlıklarını döner bıçaklarıyla değil de demokratik ortamlarda çözebilmeyi becerebilsinler.