ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

FENERBAHÇE’de OYNADIĞINIZI SAKIN UNUTMAYIN BEYLER!

Genellikle maç yazılarımı yazdığımda devre biterken kafamda bir kaç senaryo olur hep. Ancak sahada Gençlerbirliğine karşı öylesine berbat futbol oynayan bir Fenerbahçe takımı vardı ki ne düşüneceğimi, ne yazacağımı, oyunun gidişatı hakkında nasıl bir tahmin yapacağımı bilemiyordum.

Maç öncesinde Hamza hoca oyuncusu Soner’in antrenmanlarda çok çalıştığını, formayı hak ettiğini ancak futbolcusuna bir türlü şans veremediğinden bahsetmişti adeta üzülerek. Sanki Jailson Hamza hocanın sözlerini duymuş gibiydi oyunun ilk dakikalarında. Jailson adeta Soner’e; “Gel buyur gol at ya da gollük pas ver. Hem sen kendine gel hem de Hamza hocan mutlu olsun” der gibiydi. Beşinci dakika henüz doluyordu ki Soner Jailson’un yanında mutlak golü kaçırıyordu. Akreple yelkovan dokuz küsurlardayken Soner’in ortasında sahnede yine Jailson vardı. Ayakları dolanınca top altıpasın içinde Stancu’nun önüne düştü ancak Stancu Jailson’un bu ikramını elinin tersiyle itti. Düşünsenize daha onuncu dakika doluyordu ve Ankara temsilcisi skoru 2-0 getirebilirdi Soner ve Bogdan biraz becerekli olsaydı.  Jailson’un yerine genç takımdan boylu poslu iki stoperden biri sol ayaklı Cenk Alptekin ve sağ ayaklı Gürkan Başkan’dan birisi oynasaydı daha mı kötü olurdu acaba? Fenerbahçe neden bu kadar tereddütler yaşıyor genç oyuncularını sahaya sürerken anlamak mümkün değil doğrusu. 

Fenerbahçe adeta ruhunu teslim etmiş gibiydi. Sarı lacivertliler ilk devrede kısmen değil de tamamen yok gibiydi sahada. Emre kenarda ısınmaya başlamıştı bile. Emre artık son yarım saatte, son yirmi dakikada oynaması düşünülürken neredeyse son bir saat oynayacak gibiydi Başkent ekibine karşı. Devrenin son bir kaç dakikasındaki gelen 1-2 şutu saymazsak, Fenerbahçe adeta Gençlerbirliği kalesine gidemedi. Fenerbahçe 90’lı yaşlarına gelmiş, elindeki bastonuyla dahi yürümeye zorlanan yaşlı bir amca edasındaydı!

EMRE SENEYE DE OYNAMALI mı?

Jailson’un kötü oyununun çözümünü Tahir hoca Ozan’ı stopere almakla buldu. Ancak forvetin arkasına geçen Tolgay değil Jailson oldu! Saha içinde yapılabilecek doğru hamle birden yanlış hamleye büründü. İkinci yarıya Emre’yle başlamak Gençlerbirliği’ni bozdu. Sanırım bunun sebebi psikolojik olmalıydı. Emre çok iyi bir virtüözdü ancak elinde de sihirli bir değnek yoktu. Ancak Emre’nin varlığı bile Gençlerbirliğinin sinmesine yetti.

Stancu’nun golü maçın gidişatını değiştirdi. Gençlerbirliği ilk yarıdaki güçlü oyununu bu golden sonra ilk perdedeki gibi olmasa da yine Fenerbahçe’yle kora kor oynamaya başladılar. Sefa ve Polomat’la pozisyon aradılar. Fenerbahçe yeniden yaz ukusuna daldı! Emre’nin skoru eşitlemesiyle oyun dengeye geldi ama kendilerini belki de Şampiyonlar ligine götürecek ikinci sayıyı maalesef bulamadılar. 

Emre’nin bençdeki sinirli hallerini saymazsak, Belezoğlu; Kenarda yardımcı antrenör, tribünde – transferlerle sportif direktör, sahada maestro görevleriyle kendisini her haliyle Fenerbahçe’ye adamış gözüküyor. Ayrıca  takımın kurulmasının ve oyuncu değişikliklerinin yapılmasının Emere Belezoğlu’nun mu yoksa Tahir hocanın mı marifetidir bunu sanırım çok net olarak bilmiyoruz. Kanımca hangisi olursa olsun her ikisininde netleştirmesi gereken bir nokta var. Kalan üç haftada Jailson’a stoperde can simidi gibi sarılmak yerine Cenk ve Gürkan’ı bu bölgeye hazırlamalılar. Belli ki Ömer Faruk Beyaz kaliteli ayaklara sahip. Üstelik de solak. Daha fazla dakika almalı. 86’da değil, 76’da / 66’da oyuna girmeli. Bir de Fenerbahçe geride götürdüğü karşılaşmalarda çift forvete dönmeyi neden düşünmez, bu soruna da mutlak çözüm bulmalılar.  

Evet Emre çok önemli bir oyuncu. Oyuna getirdiği hareketlilik ve attığı harikulade golle bu özelliğini bir kere daha gösterdi tüm futbolseverlere. Ancak koskoca Fenerbahçe’de tek bir oyuncuya mahkum olmamalı.  Bunu Emre olduğu için söylemiyorum. Büyük takım olma reflekslerine sahip olan Fenerbahçe’nin Emre gibi oyuncuları bulma ve hatta alt yapısında yetiştirme zamanı gelmedi mi sizce de? Emre kaç yaşına kadar daha oynayabilir ki?

<