EŞEK"İN MÜHENDİSLİĞİ
Zerrin Erdoğan gazeteci. Gaziantep’te yaşıyor…
Deprem nedeniyle hem fiziken hem de ruhen çökmüş durumda. Evsiz barksız uzun süre "taziye evinde” yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Uzun süre diyorum, çünkü deprem bölgesinde bir saat bile çok çok uzun bir süre.
Zerrin Erdoğan tüm bu olumsuz koşullara rağmen yine de depremden zarar gören çaresizlerin yardımına koşuyor.
Tüm bu çabalarına sağlam insanlardan yeterince yardım alamamasından da derin üzüntü yaşıyor…
Erdoğan, bu dehşetin nedenlerini araştırmak ve anlatmak zorunda bunun da bir görev olduğunu biliyor ve bu derin fiziki ve ahlaki çöküşün nedenlerini araştırıyor…
Zerrin Erdoğan tecrübeli bir gazeteci, “ha deyince aklına geleni” de bu şartlar altında bile yazamayacağını farkında.
Kinaye dolu bir paylaşımda bulunmuş, kendisiyle biraz dertleştikten sonra, yazıyı paylaşmak için izin istedim…
Aslında bu anlatılan “eşeğin mühendisliği, Amerikalıların engin bilgisi(!)”
Zerrin Erdoğan diyor ki;
X Eşek bir defa gittiği yolu asla unutmaz, bu yüzden değerli ve makbul kurban sayılan "develere kılavuzluk" yaparlar...
X Eşek, bir mühendis gibi yokuşları matematiksel bir eğimle kat ederek, kısa mesafeleri de virajlar alarak çıkar.
X Eşek, bir kere düştüğü çukura ikinci kez düşmediği gibi, bir kere bastığı bataklığa bir daha basmaz.
X Eşek, sıpasını doğururken kimseden yardım almaz, bakımını ve eğitimini kendisi verir.
X Eşek, kendine iyilik yapanı da kötülük yapanı da asla unutmaz.
X Eşeğin gözleri harikadır, yakından bakınca içinde kaybolursunuz.
X Bu yüzden bazı insanımsı yaratıklara eşek demek, eşeklere yapılmış hakaret olur.
X 1950’li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye’ye. Küçük Amerika olacağız diye ilk heveslendiğimiz günler. Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış.
O zamanlarda bizde yol güzergahını belirleyecek alet yok, eleman yok…
X Nafia mühendisleri eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor
ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış. Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş:
-Ne yapıyorlar böyle?
-Rampada yolun güzergahını belirliyorlar.
+Nasıl yani, anlayamadım?
-Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergahı belirliyoruz demişler.
-Amerikalı katılarak gülmeye başlamış.
-Yatışınca da sormuş:
-Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?
Yetkili cevap vermiş:
-Amerika’dan mühendis getirtiyoruz.
xxx
Herkes bu öyküden gereken dersi çıkarsın…
Modern(!) eğitim sistemine göre; yetiştirdiğimiz mühendislerin yaptığı şehirlerin yıkılması, ve binlerce insanımızın ölmesi buna karşın hiçbir meslek örgütünün ve üniversitenin özeleştiri bile yapmaması nasıl bir ahlaki yapı içinde olduğumuzun bir yansıması değil mi,…
Bir entelektüel itirazını işte böyle anlatır…
Son not; eşeklerin akılları kadar gözleri ve güçleri de yerindedir.
Ama sadece ağır işler için kullanılır………..