ERDOĞAN'IN YUNANİSTAN ZİYARETİ
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tam 65 yıl sonra
Yunanistan’ı ziyaret eden ikinci devlet başkanıdır.
Bu ziyaret gerçekten Türkiye ile Yunanistan dostluğuna yönelik olsa da, yapılan
görüşmelerde meydana çıkan görüntü, hiç de iki komşu ve dost ülke başkan ve başbakanları
görüntüsünü vermiyordu.
Zaten Yunanistan Cumhurbaşkanı ile başbakanı önyargılı olarak Erdoğan’ı kabul
ettiler. Gazetelerinde demagojik yazılar yayınladılar, tahrikkar sözleri daha da büyüttüler.
Lakin Cumhurbaşkanı Erdoğan orada ne eğildi, ne de büküldü. Hatta onların
kalelerine birkaç gol attı diyebilirim.
Konu Lozan’dan açılınca Yunan liderler gerildikçe gerildi. O İzmir olayı var ya... Hani
kendi topraklarından çıkıp, Osmanlı’nın topraklarını parsellemek için Anadolu’ya akın ederek,
kendilerince Büyük Konstantilopoli’yi, Zmrina’yı yani İzmiri alacaklardı akılarınca.
O büyük savaşlar sonrasında Yunanlılar başlarını bacaklarının arasında sokarak çekip
gitmişlerdi. Türk tarihi o olay için, “Yunanlıları denize döktük” ifadesini kullanır.
Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Lozan yeniden gözden geçirilmelidir” uyarısına tepkiler
yağdı.
Şu Lozan meselesi, biz Kıbrıs Türklerinin de dahil edildiği acı bir anlaşmaydı.
Kıbrıs meselesine de değinilen temaslarda, bir kez daha anladık Kıbrıs meselesinin
çözümlenemeyeceğini. Çünkü Yunanlılar kendi suçlarını örterek Türkiye’ye, “20 Temmuz
1974’te adayı böldünüz ve kuzeyi ayrı bir toprak haline getirdiniz” diyorlar da, kendi
işgallerini, yaptıkları katliamları, yedikleri Türk haklarını söylemiyorlar.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Erdoğan’ın bu tavrı, “İkinci bir one minute” gibidir.
Bakınız Erdoğan ne diyor Batı Trakya’da yaşayan soydaşları için, Gümilcine’deki
Türklere hitaben yaptığı konuşmada.
“Yunanistan devleti benim soydaşlarımdan asimile olmalarını istememeli. Çünkü
biz, hiçbir farklı etnik unsurlardan bunu istemedik, istemeyiz. Bu çerçevede AİHM
kararlarının uygulanmasını bekliyoruz. Biz, Rum kökenli vatandaşlarımızın taleplerini
karşılamak için önemli adımlar attık. Benzer yaklaşımı Yunanistan’dan da beklemek
hakkımızdır.”
Erdoğan doğru söylüyor. Bugüne kadar Yunanistan Batı Trakya Türklerine kesinlikle
insan haklarını gözetmeksizin onlara işkence yapmış veya manevi işkencelerle onların
hayatlarını karartmıştır.
Burada bir soluklanalım...
Şu anda aklıma yıllar önce Hürriyet Gazetesi yazarlarından ve araştırmacılarından
İTÜ öğretim görevlisi Doç. Dr. Leyla Tavşanoğlu’nun Batı Trakya Türkleri hakkındaki yazısı
geldi aklıma.
O yazı o kadar güzel ve gerçekleri yansıtıyordu ki, anlatmak hayli zor ve sayfalara
sığamıyacak kadar da derin ve acı vericiydi.
Leyla Tavşanoğlu o araştırma yazısında, Batı Trakya Türkleri ile ilgili yerindeki tetkik ve
incelemelerini anlatıyordu.
Dış görüntü, Batı Trakya Türkleri’nin özgürlükler bağlamında mutlu olduklarını
veriyordu ama hiç de o insanlar mutlu ve özgür değillerdi. Anımsadığım kadarı ile Türkler,
2
kendi yaşadıkları kasaba ve köylere girip çıkabilmek için özel pasoya tabiydiler. Sanki örgü
idarede yaşayan bir kitle gibi...
Hatta Türk köylerinin giriş çıkışlarına Yunan polisi ve Yunan askeri koyduklarını da
yazıyordu Leyla Tavşanoğlu. “Özgürlük ve insan olma bu mu?” sorusunu soruyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği insan hakları ve AİHM kritlerleri bunu
kastediyor esasında.
O Yunanistan ki şu anda AB Üyesidir ve insan haklarından yoksundur.
Sayın Erdoğan ne iyi etti de kendilerine hatırlattı, NATO üyeliklerini...
Herhalde hatırlayacaksınız... Türk askeri Kıbrıs’a çıkarma yapınca Yunanistan
NATO’dan bu askeri çıkarmaya müdahale etmesini istemiş ama NATO, hiç de oralı olmamış
ve Türk askeri operasyonunun doğru olduğuna kanaat getirmiş. Bu durum karşında da
Yunanistan NATO’dan istifa etmişti.
NATO’nun dönem Genel Sekreteri Joseph Luns ne demişti?
“Yunanistan’ın NATO’dan ayrılması hiç de önemli değil. Bizim için Türkiye’nin
NATO’da kalmasıdır önemli olan. Nedeni de şu... Yunan askeri bir savaş esnasında
korkudan silahını bırakıp savaş alanını terkeder ama Türk askeri, kurşunu bitinceye kadar
savaşır. Kurşunu bitince de süngüsüne sarılır. Şayet süngüsü kırılırsa, yumruğunu
kullanır.”
Bu sözler tarihe geçen sözlerdir. Nitekim köprülerin altından sular aktı geçti ve
Yunanistan’nın yeniden NATO’ya alınması için Türkiye onay verdi. İşte Erdoğan’ın Yunanlılara
yapmış olduğu anımsatma oydu.
Bence Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, savaştan zaferle çıkan
bir asker gibiydi Yunanistan ziyaretinde.
İşte Türkiye ve Türk insanı öyle onurlu ve insan haklarına saygılı bir millettir, bunu da
Yunanlılar unutmasınlar.