EMEĞİNİZE SAĞLIK
İkincilik maçıydı. Lami cimi yok Fenerbahçe kazanmalıydı. Aksi olursa elden ikincilik şansı da kaçacaktı. Taraftar da tribünlerdeki yerini almıştı. Fener son haftalardaki gibi hırslı başladı yine. Ancak pozisyon fakirliği en büyük dertdi sarı lacivertliler adına.
İlk tehlikeyi Bright'la yaptılar. Çaprazdandı pozisyon. Sehic sahnedeydi ve gole izin vermedi. Sonra Rossi’yle yokladı Fenerbahçe Konya kalesini ama nafileydi. Devamında garip bir gol yedi Fenerbahçe. Hem de gol neredeyse direk olarak taçdan gelmişti. Üstelik de Konyaspor'un ilk atağıydı. İlk yarı biterken kanımca Fenerbahçe Konyaspor'a karşı iki oyuncu eksik oynadı. İrfan Can, özellikle de Özil takımlarını yalnız bıraktılar sahada pasif oyunlarıyla. Mesut ve Kahveci'nin yerine Pelkas ve Arda olsaydı ne olurdu diye de düşünmeden edemedim doğrusu bir futbolsever olarak!
BURASI KADIKÖY BURDAN ÇIKIŞ YOK!
İsmail hoca tercihini Mesut - Pelkas değişikliğinden yana kullanmıştı ikinci devre başlarken. Taçdan yenen gole neredeyse frikik golüyle cevap verdi ev sahibi. İrfan öyle bir füze çıkardı ki Sehic ve direk bir olup ancak çelebildiler Kahve’cinin sert vuruşunu. Kim de tam anlamıyla doğru zaman ve doğru yerdeydi. Artık skor dengedeydi. Ardından, önce Rossi sonra Crespo gole yaklassalarda fileleri bulmamadılar. Konyaspor tamamen savunma hattındaydı. Arda da uzaktan bir şut sıkıştırdı araya ama Sehic'de kaldı meşin yuvarlak.
Dakikalar 88'i gösterdiğinde zaman sirtaki zamanıydı. Orta sahanın patronu ve dinamosu olan Crespo trivela pasıyla Pelkas'ı buluşturdu. Dimitris de topu 1.90'lık İbrahim'in çıkaramayacağı en iyi noktaya gönderdi. İmza golü oldu resmen. Bu gol ve pozisyonlada oyun bitti.
Gecenin Notu: İsmail Kartal; zor zamanda gelmesine rağmen, daha önce şampiyonluğu kıl payı kaçıran o dönemki kadronun epey gerisinde bir kadro yapısına hocalık yapmasına rağmen bir kaç haftadır istenilen bir Fenerbahçe izlettiriyor tüm Türkiye'ye ve kendi taraftarına. Herşeyden önce koşan, geride defans yapmayı bilen, sahanın her yerinde pas oyununu rahatça oynayabilen, önde rakibe yeterli ve gerekli pres-baskı zinciri yapan, rakibini boğup defansına hapseden ve pozisyonlar-şutlar üreten bir takım izliyoruz artık. Başta İsmail Kartal olmak üzere emeği geçen herkesin akıllarına ve ayaklarına sağlık! Son teşekkür de Fenerbahçe taraftarına. İyi ki varlar!