Eleştirmek zorundayız…
Olacak iş değil…
Polis yakalıyor, sonra ya savcı, ya da nöbetçi mahkeme adli kontrol şartıyla serbest bırakıyor…
Örnek Ankara’dan
“Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde ayrı yaşadığı eşi, 3 çocuk annesi Sevim E.'yi (34) annesinin evinde bıçaklayıp, ikinci kattan atan, gözaltına alındıktan sonra ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Fatih E. hakkında, bir gün sonra Başsavcılık tarafından yapılan itiraz sonucu, tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Sağlık durumu ağır olan Sevim E.'nin ise adı açıklanmayan hastanede yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü öğrenildi.”
Bir örnekte İstanbul’dan:
Pendik'te parkta silahla ateş açarak bir çocuğun yaralanmasına neden olduğu iddia edilen kişi tutuklandı.
Pendik'te çocuk parkında silahıyla ateş açarak 7 yaşındaki H.D'nin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen kişi, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Dumlupınar Mahallesi'ndeki bir çocuk parkında, 21 Ağustos'ta, evinin penceresinden ateş açarak 7 yaşındaki H.D'nin sırtından yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla gözaltına alınan B.B, Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla emniyetten serbest bırakılmıştı. B.B, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yeniden gözaltına alındı”
Xxx
Bu önemli bir kaos…
Bir hukuk kaosu…
Elbette yargı kararını eleştiremeyiz…
Ancak yukarıda benzerini gördüğümüz olaylar çoğunlukta….
Sadece eşe, çocuğa benzeri şeyler yapanlar değil, çocuğunu aracın arkasına bağlayan baba da serbest…
Çocuk öyle istedi gerekçesi ise salıverme gerekçesi olamaz…
Çocuk daha fazla şey isteseydi:::
Aslında söylenecek çok şey olabilir…
Ama bunlar hoş değil..
Ben serbest bırakayım, başsavcıdan talimat gelirse, anlayışı ile hukuk olmaz…,
Yazık…