EKMEK VE ÖZGÜRLÜK
Ekmek ve özgürlük , insanlık tarihinin iki temel gerçeği... Bugün karın doyurmak, yarın aç kalmayacağından emin olmak, başını sokacak bir ev bulmak, sırtı pek yaşayabilmek ... Kendisi ve çoluk çocuğu için umutsuzluğun pençesine düşmemek ...
Ve başkasına zarar vermeksizin duyguda, düşüncede, yaşamda, özlemde özgür olmak, kadın, erkek, çocuk, her insanın doğal hakkı.
Eskiden de, günümüzde de, devletin temel sorunu, hem ekmek, hem özgürlük sağlamak olmuştur. Yirminci yüzyılda, halkının karnını doyuran, ama özgürlük vermeyen totaliter rejimler var. Kimisi Nazi, kimisi komünist.. Kimisi hiçbirini vermiyor, Haiti, Yemen gibi.. Kimisi de her ikisini birden veriyor. Kanada, Danimarka, Avustralya, İzlanda gibi..
Özellikle Batı Avrupa ile Kuzey Amerika düşünce, yaşama, yaratma yayma özgürlüğü , demokrasinin temel taşı olarak, yüce bir ülkü olarak baş tacı edilmiştir.
Bizim toplumumuzda, yaygın olarak yoksulluk vardır ama, ürkütücü bir açlık sorunu yoktur. Daha iyi beslenen, daha haysiyetli yaşayan güçlü bir Türkiye yaratmak yolunda , özgürlüklerin kapsamı ve nitelikleri üzerinde önemle durmak zorundayız.
Daha önceleri Türkiye'de demokrasinin gelişmesi ile özgürlüklerin açılması ile bazı dönemler olgunlaşma yoluna girdi ama bunu fırsat bilen "dahili ve harici bedhahlar" ortalığı zehirlemeye başladılar. Düşünme, yazma, yayınlama eleştirme özgürlüğünü bir çok partiler, politikacılar, kalemşörler, teröristler ( teröristler zaten bozguncu ) kötüye kullandılar. Özgürlük onların elinde, gaddar bir silâh oluverdi. Yaktılar, yıktılar, öldürdüler..
Bunu daha önce de "protestoların celladı solculardır " yazımda belirtmiştim.
Ve halâ bunun acısını çekiyoruz. Şimdi bile bazı protestolar da hemencecik terörist guruplar içlerinde bitiveriyor maalesef...
Biz, tarihi ve kültürel kişiliği bakımından yabancı ideolojilerin katı kalıplarına girmemesi gereken, kendine özgü bir toplumuz. Gelişmemiz, kendi değerlerimize, ulusal özelliklerimize, kültür sentezimizin gerçeklerine göre olmalıdır
Bunu sağlamamız için elbette ki düşünce özgürlüğüne ihtiyacımız var. Ama, özgür düşünce de en az o kadar önemli. Yabancı ideolojilerin boyunduruğuna girmeden , objektif ve orjinal görüşlerle ,arayarak, cendereler içinde değil, geniş ufuklara yönelerek ,ulusal sorunlara eğilmek, boynumuzun borcudur. Bağımsız bir ülkenin mürüvveti , bağımsız aydınlarla , özgür düşünceyle gerçekleşir...
---------------------------------------------------------------------
ALDANMA CAHİLİN KURU LÂFİNA
Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın külü yalandır
Hikmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır
Kar suyundan sözün çeşme gül olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Dız dız eden her sineğin balı olmaz
Peteksiz arının balı yalandır
İnsan deryadır ilimde mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez âhir
İşleği emeli hâli yalandır.
Cahil okur amma âlim olamaz
Kâmillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler dili yalandır.
Aşık Veysel
Sevgi ve Saygılarımla.