ZEKİ GÜVEN

ZEKİ GÜVEN

DÜŞÜNCE GEVİŞİ

Merhaba,

Sürekli düşünüp işin içinden çıkamadığınız oldu mu? “Düşün düşün bir türlü olmuyor” dediğiniz? “Bu işi şimdi çözmem gerekiyor” ya da “Neden benim başıma geliyor” dediğiniz. Kafamızda oluşan ve bitmek bilmeyen düşünce döngüleri, zihnimiz için yorucu olmakla birlikte kronik bir sendroma dönüşebiliyor. Psikiyatride Ruminasyon adı verilen bir tür rahatsızlıktır aşırı düşünme ya da düşünce gevişi. Geviş, hayvanlarda sindirilen besinlerin bakteriyel fermantasyona maruz kaldığı midenin ilk bölümüdür. Aynı durumda olduğu gibi düşüncenin de zihinde sindirilmesi için sürekli tekrar etmesidir. Ya geçmişin karanlığında ya da geleceğin kaygısında süren bu düşünce maratonu bizi yıpratmakta. Düşünmek hayatımızın en önemli özelliği aslında fakat aşırıya kaçıldığında zarar verici olmakta. Peki bu durumdan kurtulmak mümkün mü?

Son zamanlarda yaşadığımız ve tüm dünyayı etkileyen salgın hastalık, ekonomik sıkıntı bizleri her gün yormakta. Bunula birlikte hayatımızı düzene koymak ve işlerin iyi gitmesini sağlamak için sürekli düşünüyoruz. Bununla da kalmıyor. Çocuksanız arkadaş bulmak ve geçinmek için, öğrenciyseniz okulunuzu bitirmek ve gelecek kurmak için, iyi bir iş bulmak için, yetişkin bir bireyseniz evlenmek veya çocuk sahibi olmak için veya işini büyütmek, kurtarmak gibi durumlar için sürekli düşünüyoruz. Bunların hepsi yaşamımızın parçası aslında. Düşünmekte öyle. Fakat bu düşünme aşırıya kaçıyorsa, işte orada tehlike çanları çalıyordur. Aşırı veya uzun düşünme psikolojide de Overthinking olarak adlandırılmakta. Genelde aşırı düşünmeye yatkın olan insanların çoğu negatif düşüncelere ve her durumu olumsuz görmeye yakın olan kişilerdir. Aşırı düşünme duygusu, geçmişindeki pişmanlıkları düşünme veya gelecekte olması muhtemel olayları kurgulayan kişilerdir. Ama her iki durumda kişide kaygı, stres, korku, mutsuzluk ve depresyon olarak geri döner. Çünkü Overthinking çağımızın en önemli rahatsızlığıdır. Peki sizde aşırı düşünme ya da düşünme gevişi durumu var mı?

Yaptığım bireysel çalışmalarda danışanımın ya fiziksel hareketlerinden ya bakışlarından ya da sözlerinden anlamaktayım. Size de birkaç soru sormak istiyorum. Eğer bu sorulardan en az ikisi sizde varsa düşünme gevişi yapıyorsunuz demektir.

  • Kendinizi bazen geçmiş olayları ve kişileri düşünürken buluyor musunuz?
  • Genellikle başkalarının sizin için ne düşündüğü sizi endişelendiriyor mu?
  • Yaptıklarınız ya da yapacaklarınız için tüm ihtimalleri değerlendirip canlandırma yapıyor musunuz?
  • Biri size kötü davrandığında unutmakta zorlanıyor musunuz?
  • Yaşadığınız bir olayla ilgili keşke öyle yapmasaydım ya da söylemeseydim diye tekrar tekrar düşünüyor musunuz?
  • Kendinizi geçmiş olayların içindeki kişilerle konuşuyor gibi buluyor musunuz?
  • Bir konu üzerinde sürekli düşünüp bir türlü sonuçlandıramıyor musunuz?

Düşünmek bizi diğer tüm canlılardan üstün olduğumuzu gösteren en büyük özelliğimizdir. Descartes “Düşünüyorum, öyleyse varım” demiştir. Bizi var eden ve varlığımızı anlamlandıran düşünme gücümüzdür. İşte bu gücü de doğru ve yerinde kullanmak gerekir. Eğer düşünme Gevişi sendromunda olduğunuzu düşünüyorsanız ve kurtulmak istiyorsanız size birkaç tavsiyem olacak. 

  • Farkına var: Aşırı düşünme sırasında durun ve düşüncenin farkına varın. Hangi duygu halindesiniz. Stresli, gergin, kaygılı veya şüpheci. Duygunuzun farkına varın. 
  • Olumlu bak: Düşüncenizle ilgili en kötü ne olabilir değil, en iyi ne olabilir şeklinde düşünün. Çünkü olumsuz bakmak sizi daha kaygılı ve korkulu yapacaktır. Olumlu bakmak sizi güçlendirir.
  • Alışkanlık yapmayın: Aynı durumu sürekli düşünüyorsanız düşüncelerinizde değişiklik yapın. Olaylarla ilgili kendinizi başkasının yerine koyabilir ya da başka bakış açısıyla bakabilirsiniz.
  • Kabul et: Aşırı düşünen biriyseniz bunu kabul edin. Kabul etmek beyninizin sağ lobunu aktive eder, bu da güven, sevgi ve nezaket gibi duyguları besler.

Aşırı düşünme ya da düşünme gevişi genelde boşlukta olan kişilerin durumudur. “Beynin işsiz kalması” sözcüğü bunu çok güzel anlatmaktadır. İnsanların yapacakları çok önemli bir durum yoksa zihinleri ya geçmişi ya da geleceği düşünerek geçer ve an’ı yaşayamazlar. Platon’un bir sözüyle bitirmek istiyorum. “Boş bırakılan bir beyin şeytanın oyun alanıdır”. Hayata dair güzel şeyleri düşünün, yapmak istediklerinize odaklanın, geçmişten ders alarak geleceğinizi kurun.

Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZEKİ GÜVEN Arşivi