DÜNYA KORKU İMPARATORLUĞU
Sanki sihirli bir el değdi ve Korona(Kovit!9) denilen salgın yine tırmanışa geçti.
Korkudan neredeyse ödümüz patlıyor. Çünkü kirli bir el dünyaya durmadan korku pompalıyor.
Her gün ölüm haberleri, ekranlarda artarak yükselen salgın tabelaları.
Ve ardı arkası kesilmeyen önlem paketleri, kısıtlamalar…
Evet, salgın artarak yükseliyor. Ölümler de.
Bir taraftan ekonomiler batıyor, İşyerleri kapanıyor, işsizlik artıyor ve insanlar ne yapacağını bilemez bir şekilde şaşkın, diğer taraftan önlemlere karşı protestolar almış başını gidiyor.
Önlemlere aldırış etmeyenler ceza yağmuruna tutuluyor. Mahalle baskısından hiç söz etmiyorum bile.
Hastaneler tıklım tıklım. Test yaptırmak için sırada bekleyenler o kadar çok ki, kuyruğun sonu görünmüyor. Sosyal mesafe deniyor ya, test sırasında esamesi okunmuyor.
Özel hastanelerde test yaptırmak iyi para. Hastalığın kesin tedavisi hala yok gibi.
Herkes birbirinden kaçıyor ve herkes birbirine şüpheyle bakıyor. Aileler arasında bile muhabbet kalmadı.
Bir taraftan canhıraş bir şekilde aşı çalışması yapılıyor, yapanlar seri üretime geçiyor. Ülkeler satın almak için sırada.
Peki aşı çıkınca bu salgın ortadan kalkacak mı?
Muamma…
Bir resetlemeden söz ediliyor, yeni normal konuşuluyor.
Oysa biz normal halimizden memnunduk. Normali geri istiyoruz.
Can tatlı. Yaşamak güzel.
Etkin ve yetkin isimler tedbirler konusunda sürekli konuşuyor. Televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medyada her gün biri bir şey söylüyor.
Yalan yanlış, haberler, yorumlar piyasada kol geziyor.
Peki neye inanacağız?
İnanmak mı?
Artık neye inanacağımızı bilmiyoruz.
Kendilerini dünyanın egemeni sanan birileri bu işten büyük para kazanıyor ve daha çok kazanmanın, daha çok kazanmanın peşinde. Yani bu iş ne kadar uzarsa o kadar karlı.
Bunun için daha çok korkmak lazım.
Artık dünyayı yeni bir imparatorluk yönetiyor
“Dünya Korku İmparatorluğu.”