RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Dünya kaygısı sefil mi sefil

Hayat dünyada yaşanır. Sınırlı, sorumlu hayat. Sınırlıdır belli bir tarihte başlar ve belli bir tarihte biter. Sınır bundan ibaret değil. Hayat faaliyeti gösterilen her alan sınırlıdır. Düşünmek, hayal etmek, düş görmek, yemek-içmek, duymak-işitmek,  dokunmak, söylemek, nefes almak, alınabilecek maddi ve manevi tadlar, temas edilecek insan ve yaşanacaklar hep sınırlıdır. Yani başlayıp bitme arasına sıkışmış olan hayatta her tecelli de sınırlıdır.
Fakat hayatı renkli hale, yaşanır hale getirmek için Yaratan, bu sınırların farkında olmamayı yerleştirmiş. Sınırsız sanılır. Hiç bitmeyecekmiş sanılır. Hep öyle devam edecekmiş sanılır. Adlanılır. Ama hayat bu aldanışla yaşanır hale gelir.

Xxxx

Bu aldanış başka aldanışları da yaşatır. Para kazanmak için, bir makama ulaşmak için, bir mevkiyi hep elde tutmak için, itibar ve ikbali elinde tutarak ilelebet yaşamak için sefillikler yapılır. Hoşlanılan bir durumun devamı için basit ayak oyunları insanların zekealarının oyunlarıdır. Ama bu ayak oyunları onların manevi hayattaki cehennemlerine odun taşımaktır aynı zamanda. Onun için demişler ki insanlar kendi ateşlerini bu dünyadan beraberlerinde götürürler.

Xxxx

Haysiyet denilen tavır, davranış eda en büyük nimet. Eğer haysiyetten nasibi varsa kişinin,  bu ayak oyunlarına  tenezzül etmez. Ama hayta başarının engeli de haysiyettir. Ayak oyunları yapmadan hayatta başarılı ve sürekli başarılı olamazsınız. Hayatta başarılı olunca da haysiyet alanında çok tavizler verilir. Haysiyetten tavizler verildiğinde yeni bir hal içinde bulur insan kendini. Bu duruma sefillik denir.
Hayat çelişkilerden örülü. Dünyada başarılı olan nice insan tüm debdebesine, alayişine rağmen aslında birer sefildirler. Haysiyet fakiridirler. Ama ipler ellerindedir ve ipler daima puştların elindedir. Sahi puşt ne demek! Ben bilmiyorum.

Xxxx

En yakın arkadaşını bir tehlike karşısında terk eden adam sefildir. İşinden olmak korkusuyla inanmadığı halleri yaşayanlar sefildir. Yanlış ama ne yapayım, işimden olurum, kazancımdan olurum düşüncesiyle bile bile yanlışı uygulayan sefildir. Siyasi erk böyle istiyor diye, siyasi erkin elini rahatlatayım da o da beni maddi zenginliğe gömsün diye birilerine sövüyorsanız sefilsiniz.
Sefillik çok geniş bir sıfat. Çok sayıda da mensubu vardır. Hatta neredeyse insanların tamamı kimi zaman sefilliği kendisine yakışmış bulur. Sefillik ucuz ve kolayca alınabilen bir sıfattır. Bu yüzden çoğu insanda kendine yeterince sefilliği vardır.

 

Xxxx


Asalet, soyluluk, haysiyet, onur, şeref pahalı bir sıfattır. Herkes alamaz. Alanlar da her daim alamaz. Güçleri yetmez. Çok pahalıdır. Taşıması, sahip çıkılması, sürdürülebilmesi çok zordur. İman, sonsuz bir iman gerekir. Cesaret, akıl, vicdan, namus, iyi huy, insaf gerektirir.
Sefillik tek başına her insana yapışır ve kalıcı olarak devam edebilir. Masrafsızdır. Haysiyetten başka harcaması yoktur.
Ama haysiyet tek başına olamaz. Pahalıdır ve gözü dışarıda ve yüksektedir. Haysiyetli insan sayısı o yüzden azdır. Sefil insan sayısı o yüzden boldur. Sefilliğin ucuz, sürdürülebilir ve tek başına insanlara yapışıp kalma özelliği ile haysiyetin pahalı, gözü yüksekte ve dışarıda oluşu, tek başına değil maaile olmak istemesi onun değerini artırır ama çok az kişi tarafından alınır ve kullanılır.
Çünki haysiyet bir ailedir. Maaile çok sayıda fertleri, bireyleri vardır.
Akıl, vicdan, insaf, iman, ahlak yani iyi huy, adalet, vefa, sadakat, ahde vefa, hepsinden önemlisi hayatta başarısızlık, yalnızlık, zirvedeki yalnızlık haysiyetin aile bireyleridir. Birisi eksik olursa haysiyet rahatsız olur.
Haysiyetin rahatsız olduğu her delikten sefillik duhul eder.

Xxxx

Seni hep özlüyorum. Yanında olmadığım her dakika. Rüyalarıma girerek hasretimi dindiriyorsun sağ ol. Ey haysiyet ne olur beni terk etme. Ben ekmeksiz yaşarım ama sensiz asla. Varsın fiyatın yüksek olsun. Varsın dünya başarıları başkalarında kalsın. Ben zavallı görüneyim, başarısız ve dostsuz görüneyim. Sen bana yetersin ey haysiyet. Beni terk etme.

<