CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

DONMAYA YATMAK !

Bu sütunu  izleyenler, Üsküdar’da Paşakapısı cezaevinin karşı kaldırımını kendine mekan  tutan arkadaşı hatırlayacaklardır.

Bilindiği gibi “karşı kaldırıma” iki banka eski bir lokantayı kiralayıp kapısına kilit vurmuşlar, vitrinine  de iki adet bankamatik koymuşlar.

Bankalar, para sahiplerine bir güzellik daha yapıp, onları yaştan yağmurdan korumak için bankamatiklerin üzerlerine  saç bir tavan, ayakları üşümesin diye de önlerine de   halifleks sermişler.

İşte bu halifleksin sol tarafını   bir adam mesken tutmuş   idi.

Akşamları Doğancılar Parkının alçak duvarına bir karton parçası atarak oturan bu adamın el ayağın çekilmesini büyük bir ağırbaşlılık ve tevekkül  ile beklediğini daha önce yazmıştım.

Bu şahıs hakkında yeterli bir bilgiye sahip olmamakla birlikte tevcih ettiğim sorulara da gülerek, baştan savma  kısaca dalga geçer gibi ;

-Üsküdarlıyım... Ne yapacaksın ?  şeklinde cevap  verdiğini de  haber vermiş  idim.

Evet, ne yapacaktım ki... Merak etmiştim hepsi bu...

Geçen gün akşamın çökmesine yakın, omuzuna attığı eski valiziyle bu adamın   civardaki tütüncüye girip ufaktan bir yarenlik yaptığına şahit oldum. Bu  vesileyle  aradaki  muhabbetin   hukuki  münasebete ilişkin olduğunu  öğrenmiş oldum. Bu ilişki kesinlikle bir emanet ilişkisidir!..

Şöyle ki,  adam  topu topu iki kapı enindeki tütüncü  dükkanına düz girip sırtındaki yorganıyla yan çıktığını göre,   tütüncü  emanetini saklıyor ve bu hususta  buna  yardım ve yataklık  yapıyor.

Adam da  akşam karanlığı çökmeye yakın, yorganını mezkur mahalle taşıyıp bankamatiklerin orada  gece yolculuğuna başlıyor. 

Hayatın cilvesi işte... İstanbul gecelerinde kimisi boğaza nazır lüks lokantalarda, gece kulüplerinde , otellerde , sair eğlence mekanlarında su gibi para harcayıp eğlenirken    kimisi de böyle bir gece  hayatı geçirmek zorunda.

Dünyanın halihazır durumuna göre kimi helal haram demeden  eşek yükü para kazanırken,  diğer ademoğlu ise  Adembaba olarak yaşamak zorunda kalıyor!.. Zaten resmi tarihte yazdığına ve  bizlere  okulda  öğrettiklerine göre  sosyal hayat  tahteravalli gibidir. Biri yukarı çıkarken diğeri aşağı düşüyor…

Söz orada değil !

Diyeceğim;  soğuk ve yağışlı havalar bir yana , bu meskensiz  adamın  her gecesinin böyle rahat geçtiğini söylemek de  vicdansızlık  olur. Şöyle ki;

 Tespitlerime göre, Üsküdar’ın koyu kahverengi  miskin  bir köpek   akşam olmadan  zaman zaman  adamın köşedeki  yerini kapıp uyumakta ; üstelik  de horlamaktadır… 

Belediye ekiplerince bakım ve aşıları yapıldıktan sonra sokağa salıverdiği bu canlı  türü için   yasa ve yönetmelikler çıkarılarak  dokunulmazlık  sağlanmıştır,

 Bu cümleden olarak yorganı sırtına geldiğinde  yerini işgal eden bu mahlukata karşı önce nazikçe ;

-Oşt !.. Oşt !.. şeklindeki  icabetine  cevap vermesini bekler.

Ne var ki, kahverengi gömlekli köpek nazik uyarılardan anlayacak nezaket ve üsluptan nasipsiz olduğundan  cevap vermeyip üstelik dişlerini gösterir, hırlar, tehditkar pozisyon aldığında  adam yorganını sol koluna  kalkanvari sararak  üslubunu biraz ağırlaştırarak   ;

-Oşt ulan!.. Oşt!..  demek zorunda kalmaktadır ki, bu  söylem  görgülü ve nezih hayvan sever  nazarında  hiç de hoş karşılanmamaktadır.

Mekanın hikayesi , köpek işgallerinden ibaret değildir. Bazı  düşüncesiz furüat ise  motosikletlerini  buraya bağlamayı adet ediniyor...Nasılsa  orası İSDAŞ  elemanlarının  kapsama alanında değil…

Bizimki , adamın keyfi gelsin de aletini kaldırsın diye orada dikilip bekliyor…

Allah razı olsun  gerçi   Başbakanımızın talimatı Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın girişimleri sonucu polis marifetiyle sokaklardaki evsizler toplanarak  toplu barınma yerlerine sevk edilip, buralarda yedirilip içiriliyor, yatırılıyor.

Ne var ki , bu toplu barınma yerlerindeki helalar ihtiyaca yeterli sayıda olmadığından evsizler bu temerküz  kamplarına  pek de itibar etmiyorlar.  Bir de  buralara  sevk edilen  insanların kültür ve şeref  seviyeleri düşük  (?)  olduğundan birbirlerinin eşyalarını karıştırıp pislik yapmakta , birbirlerinin  paralarını  çalmaktaymışlar...Ben o adamın yalancısıyım…

Laf orada değil...

Geçen gece  gene o güzergahtan belediye otobüsüyle  geçerken baktım havada  kar havası, yerler ıslak ... Soğuk; bağlasan dışarıda  it durmaz... Baktım  o adam gene yorganını sermiş yatıyor!.. Adam resmen donmaya yatmış…

Trump  gene ileri geri konuşmuş… Rusya’da bir diplomat eceliyle ölmüş. Ordularımız  Elbab ‘ı teslim almış ... Bir bayan milletvekili  ikimilyon liralık  telefon konuşması yapmış…vs…

Adam anayasa referandumuna katılacak mı? Cevabı evet mi hayır mı olacak ?  En önemlisi listede adı yer alacak mı ?

Bu konulara henüz vakıf değiliz..

İnşallah o zamana kadar donmazsa  bunu da öğreniriz...

 

 

<