DOĞRU ZAMANDA DOĞRU DÜĞMEYE BASMAK
Sıcaktan bunaldığımız o günlerde “ah kış bir gelse” diyenlerimiz, bu günlerde “yazı özledik” sloganı atar oldular.
Böyledir insanoğlu…
Şu günlerde baş köşelere “kış” yazıları oturtulurken, fotoğrafçılar da “kar” fotoğrafı düşkünü oluverdiler.
Bendeniz yine politikadan uzak bir yazı ile arzu-endam edeceğim efendim.
Kafama kadın-erkek eşitliği takıldı da…
Dünyanın geçmişini iki dakikada çabucak gözden geçirelim de bitsin bu sıkıntı.
Mağara dönemlerinde erkekler yaban hayvanı avlayıp getirir evlerinin geçimini sağlarlardı. Kadınlar ise çocuk doğurup bakar, yemek yaparlardı. Eh, kadınlarımızın da yabani hayvan avına çıkacak halleri yok ya!..
O pek ünlü Atina Demokrasisinde bile roller pek değişmemişti. Kadınlar yine evde çocuk bakıp, yemek pişirirlerdi. Tiyatroda bile yerleri, arka sıralardı. Kocaları ön sıralarda heteira’lar (o dönemin Geyşa’ları) oğlanlarla (anlaşıldı) neşelerini bulurken.
Şimdi hemen zaman içinde yüzyılın ötesine sıçrayalım.
19. yüzyılın ortasında bile dünyada kullanılan enerjinin yarıdan fazlası insan ve hayvan kaslarından üretilirdi.
Şimdi içinde bulunduğumuz yüzyılın başlarında ise enerji kaynakları çok değişti. Robot ve bilgisayar çağı başladı.
Böylece erkekler beden güçlerinin üstünlüğüne dayanarak kafa güçlerinin üstünlüğü mavalını, yutturamaz oldular.
Şimdi artık düğmelere basmak var. Doğru zamanda doğru düğmelere.
Kadınlarımız da bu işi en az erkekler kadar iyi başarıyorlar…
“ Eşitlik” konusunu uzatırsam iş iyice sarpa saracak ve bir dolu erkek düşman edineceğim, İyisi mi ben haftanın tebessümü ile sizlerle vedalaşayım…
Üstat bilinen kişiler, bazen hatır için bile olsa acemilerin yapıtlarını inceleyip görüş bildirmek zorunda kalırlar. Bertolt Brecht de bu nedenle eserini okuduğu bir dram yazarına diyor ki:
“Oyun fena sayılmaz. Ancak sizin yerinizde olsam mutlaka bir değişiklik yapardım. Baş kadın aktris beşinci perdenin sonunda zehir içerek değil, tabanca ile kendini öldürmelidir.”
Genç adam üstada saygı ile soruyor:
“Elbet değiştiririm saygıdeğer hocam. Ancak izninizle nedenini sorabilir miyim?”
Brecht:
“Nedeni çok açık… Uyuyan seyirciler başka türlü uyanmaz ki…”
Efendim bendeniz de sizleri daha fazla uyutmadan ve de lafı daha fazla dolandırıp
UZATMADAN
“Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın…”
KONFÜÇYÜS