ARZU ARAT YENİCİL

ARZU ARAT YENİCİL

DOĞAL AFETLER HAKKINDA ÇOCUKLARLA KONUŞMAK

DOĞAL AFETLER HAKKINDA ÇOCUKLARLA KONUŞMAK

Deprem, sel, orman yangını gibi afetler karşısında bir yetişkin olarak yaşadığımız korkuyu, çaresizliği, üzüntüyü ve endişeyi düşündüğümüzde çocukların bu durumu nasıl deneyimlediklerini hayal edebiliyor musunuz? Çocukların doğal afetler karşısındaki duruşlarını aydınlatmak ve size yardımcı olacağını düşündüğüm birkaç önemli noktayı aktarmak istedim. Hayatımızdaki rutinin dışında meydana gelen olaylar esnasında yaşanılan konuşmalar, deneyimlenenler, duygularımız, düşüncelerimiz normal zamankilerden daha fazla hatırlanır. Daha fazla iz bırakır. Dolayısıyla bir çocuk herhangi bir doğal afete maruz kaldıysa ya da tanık olduysa, rutin hayatından farklı bir olay yaşamış olur. Olayın neresinde durduğuna bağlı olarak da (bizzat içinde mi, yoksa tanık olarak dışında mı) “bir şeyler” yaşar. Bu yaşantılar hem duygu hem düşünce dünyasına aittir. Genelde yaşadıklarını anlamlandırmak için etraflarındaki yetişkinleri referans alır. Bu sebeple aşağıda birkaç madde ile doğal bir afet sonrası çocuklarla nasıl iletişim kurabilirsiniz, nelere dikkat edebilirsiniz gibi noktaların altını çizmek istiyorum.

Çocuğunuz neyi, ne kadar biliyor?

Çocukların olay ya da durum hakkında ne kadar bilgi sahibi olduklarını bilmek gerekir. Yanlış bilgi, çocuk için onu korkutan bir unsura dönüşebilir ama eğer bu durumu onun anlayacağı şekilde onunla konuşursanız rahatlar. Tamamen izole etmek de çok fazla bilgiye maruz bırakmak da çocuk için tehlikelidir. Aradaki dengeyi bulmanız gerekir.

Maruz kalınan görüntüler, haberler, yanlış bilgiler

Çocukların maruz kalacakları görselleri, haberleri sınırlandırmak gerekir. Biz yetişkinler yıkıcı bir görüntü ile karşılaştığımızda bunu anlamlandıracak bağlama sahibizdir ama çocuklar öyle değillerdir. Gördükleri şeyin onlarda korku duygusuna yol açtığını fark edemeyebilirler. “Ben bundan çok korktum” gibi bir ifade kullanmayabilir çocuklar ya da “kendimi güvende hissetmiyorum” demeyebilirler. Öyle hissetseler de…

Duyguları konuşmak

…bunu onlar için yetişkinlerin yapması gerekir. Yani yaşanan durum ile duyguyu eşleştirmek gerekir. Eğer bir çocuk onun için “ağır” sayılacak bir görsele maruz kaldıysa bunu onunla mutlaka konuşmanızı öneririm. Ne hissettiğini sorabilirsiniz, cevap vermeyebilirler ama sormak her zaman iyidir. Görsel hakkındaki fikirlerini araştırabilirsiniz. “Sence orada ne yapıyorlar?” gibi ne düşündüğünü anlatmasına yardımcı olabilirsiniz. Cevap almak bazen sabırlı olmayı gerektirse de.

Eğer sizinle duyguları hakkında konuşmak isterse onu dinlemeniz de çok kıymetlidir. Oyunlarına dikkat edebilirsiniz bu süreçte çünkü çocuklar hayatlarındaki yeni durumları doğrudan oyunlarına yansıtırlar. Oyunun içerisinde fark ettiğiniz yeni bir şey size birçok ipucu verebilir.

Çocuğunuzla konuşmak ve güvende hissetmesine destek olmak

Ona doğal afetlerin çok normal olduklarını ama onlar üzerinde bir kontrolümüz olmadığını anlatın. Birlikte olası bir deprem ya da başka bir doğal afet durumunda nasıl bir yol izleyeceğinizi planlayın ve bunun provasını yapın. Böylece çocuğunuza “evet bu durum korkutucu ama bizim bir planımız var ve bir deprem olduğunda ne yapacağımızı biliyoruz” deme şansınız olur. Böylece çocuğunuzun güvende hissetme halini sürdürebilmesine yardımcı olursunuz.

Çocuklar her koşulda sizi izler, dinler. Kaygılarınız, korkularınız varsa, ki bu çok normaldir, bu duyguların içinde kaybolmamaya çalışın. Sosyal hayatla bağlantınızı koparmayın, konuşun, duygularınızı paylaşın ve gerekiyorsa bir uzman desteği alın.

<