ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Devlet hafızası...

Devlet hafızası, sınırsız GB’lara hakimdir...

Mutlaka kayıt yapar, mutlaka kopyasını alır...

Silinmesi de zordur...

Mutlaka bir yerlerde her işlemin kaydı vardır...

Hem dijital hem de yazılı, hatta görsel olarak...

Devlet unutmaz...

Harekete geçirilmezse, sesini de çıkarmaz...

Devletimizi temsilen yapılan tüm konuşmalar, tüm temaslar ister ikili ister çoklu mutlaka kayıt altına alınır...

Muallim Naci’nin “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” öz deyişi, yani “Unutkanlık insanlık halidir” sözü, devlet aklının ne kadar güçlü olduğunu ortaya koymaktadır!..

Ne kadar güzel bir öz deyiş değil mi?..

İşte bu nedenle, başta devlet her şeyi kaydeder...

İster olumlu ister olumsuz olsun...

Neden mi?

Gerektiği zaman sorgulansın, araştırılsın, diye...

Arşivler de bunun için vardır.

Hatta bunun adı, “T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı”dır.

Kayıtlar buradadır. Sadece açılmasına kısıtlama getirilebilir...

O da, özel yasalarla...

Örnek mi, TBMM’nin kapalı (gizli) oturumlarının kayıtları, 10 yıldan önce açılamaz!..

Devlet ricali gerekirse, mahkemeler ise kararlarıyla buraya kolay ulaşır...

Anlayacağınız, “gizlilik”in belli bir süre dışında “gizli kalmama” gibi bir huyu vardır...

Zaman mefhumu farklılık arz etse de...

Bugün için hala müphem olsa da bazı icraatlar, yarın mutlaka gün yüzüne çıkacaktır!..

Bugün için kafalarda soru işareti içeren konular, belli bir zaman dilimi sonrası mutlaka yer yüzünde ayan beyan yerini alacaktır...

İşte o zaman, bütün şapkalar düşecek, kimin kel, kimin fodul olduğu ortaya çıkacaktır!..

Zaman, inanın bana her şeyin ilacıdır...

Yeter ki, sabredelim, yeter ki, birliğimizi, dirliğimizi koruyalım...

***

Ne garip değil mi?

Nelerle uğraşıyoruz?

Gündemi saptırmak için hakaret içeren yanıtlar veriliyor?..

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’la görüşmesindeki tercümanı Fatma Gülham Abushanab’a yönelik “hanım kızımız” ifadesini kullanması hem iktidarı hem de sosyal medyayı salladı!..

Hanım kızımız” hitabının ne olduğunu bilmeyen bir bakan olabilir mi?..

Elbette olamaz, ama var!..

Sanayi ve Teknoloji Bakanımız, yani devletimizin en üst düzeydeki atanmış bir bürokratı olan Mustafa Varank, Türkiye Cumhuriyeti’nin ana muhalefet başkanına, “Türkçe ve İngilizce’yi ana (!) dili gibi konuşan (acaba bilmiyor, ama konuşuyor mu demek istiyor?), profesyonel tercüme yapan bir kadına (kadın değil, hanımefendi denir bizim toplumumuzda) hanım kız diyerek küçümseyen Kılıçdaroğlu, REZİLSİN! Sen partindeki kadınlara böyle hitap edebiliyor musun?” diye tweet atıyor!

Garip ama, ülkemizin koca bir bakanlığının tepesindeki bir bürokrat bazı kelimeleri bilmiyor!..

Hanımefendi: Bir kadını ifade etmek için kullanılan nezaket sözcüğü...

TDK’ya göre, “kadın” tanımı: Erişkin, dişi insan. Yani giyinmiş, kadındır ve 18 yaşını doldurmuş.

Üzüldüm...

Sayın Varank benim gibi Of’lu...

Yani hemşerim...

Üstüne üstlük ODTÜ mezunu...

Şeyh Edebali’nin, “Makam insana şeref verirse, makamı elden giden insan ‘şerefsiz’ kalır...” sözü her şeyi ortaya nasıl da koyuyor...

Üzüldüm, devletimiz adına...

Üzüldüm, eğitimini tam almayanlara...

Üzüldüm, mevkilerini düşünmeyenlere...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZAFER BENGİ Arşivi