De, da, dahi
Edebiyat eserleri, düşünce eserleri, gazete ve dergi yazıları okuyoruz. Bu yazıları yazan insanlar kendilerinin yazar olarak tesmiye edilmesini istiyorlar. Haklılar da yemek yapana ahçı, aşçı, firenkçesiyle gurme denilmesini istediği, gibi yazanlar da kendilerine yazar denilmesini isteye bilirler.
Ancak ciddi bir sorunumuz var. Yazanlar Türkçe diliyle yazmalarına rağmen Türkçe’yi çok da bilmiyorlar. Nasıl olur, ana dilleri Türkçe değil mi demeyiniz.
Anlı-şanlı, ün ve şöhret sahibi olmuş yazarlar, hele de şairler ‘de ve da’nın nerede ayrı, nerede öncesindeki kelimeye birleşik yazılacağını asla bilemiyorlar.
Xxxx
Ünlü bir konuşmacı, radyo purogramcısı, güzel şiir okuyan, güzel konuşan bir dostumun yazdığı edebiyat çiçeği bir kitabını imzalı olarak edindim. Kitap fevkalade, edebiyat eseri misali. Dygylar şelalale bir kitap. Kitabın takdim yazısını ise ilim aleminde etiketi sahibi, cemiyet hayatında şöhret sahibi bir imza yazmış. Aman Allah’ım, ‘de ve da’ları ayrı yazmayı bilmiyor. O güzelim kitap o takdim yazısıyla muhteşem bir çelişki oluşturmuş.
Xxxx
Osmanlı Türkçe’sinde de ve da kullanılmaz, onun yerine dahi kelimesi kullanılırdı. O yüzden yanlış kullanıma çok rastlanmazdı.
Padişahımız efendimiz ve dahi valide sultan teşrif ettiler. Gibi bir cümle kullanıldığında ‘dahi’ nin nasıl ve nerede kullanıldığını misallendirmiş olalım.
Türkiye Türkçe’sinde dahi kelimesi yerine ‘de da’ ekleri kullanılıyor. Amma ve lakin hemen herkes tarafından, hemen her yerde yanlış kullanılıyor.
Yer ve zaman bildiren durumlarda de ve da bitişik yazılır. Bu kuralı hiç unutmamak gerek. Çarşıda, pazarda, sokakta, evde, yurtta, yurtdışında.
Gaspıralı İsmail beyin deyimini de hatırlamakta yarar var. Ne diyordu Gaspıralı İsmail bey:
Dilde, işde, fikirde birlik.
Yer ve zaman bildirmek dışında ikinci, üçüncü olarak benzerlik taşıyanlar sıralanırken ‘de ve da’ ayrı yazılır.
Mehmet Nuri Yardım toplantılarına kalabalık toplamakta başarılıdır, Cafer Vayni de başarılıdır.
Xxxx
Gazeteci Engin Köklüçınar mesleğine aşıktır ama o çocuklarına da aşıktır. Şerif Aydemir başarılı bir hikeayecidir ama şiirde de muhteşem mısraların sahibidir.
Numune ve misal olsun diye yazdığımız bu cümlelerde ‘de ve da’nın nasıl bitişik, nasıl ayrı yazıldığını sergilemeyi amaçladık.
Değerli gazeteci Ahmet Özdemir kemoterapi tedavisi görüyor, Değerli eğitimci purofesör Ali Osman Özcan da öyle. Değerli hikeayeci, şair Saadettin Kaplan da beş yıla yakın kemoterapi tedavisi gördü.
Pek çok musiki insanımız var. Kimse kimseyi üstad kabul etmiyor, hatta beğenmiyor bile. Buradaki ‘bile’ kelimesi de ‘de da’ yerine kullanılmıştır.
xxxx
Okullarımızda Fıransızca da, İngilizce de, Almanca da öğretilmeye çalışılır ama, ne Fıransızca, ne İngilizce ne de Almancayı okullarda öğrenen kimse yoktur.
Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce başbakanlık da yaptı, Belediye Başkanlığı da. Hatta bir siyasi partinin il başkanlığını da.
Sayın Cumhurbaşkanımız hem İmam-Hatipli, hem de İktisadi Ticari İlimler Akademilidir.
Xxxx
Ben bir yazıyı, ya da kitabı okumaya başladığımda yanlış yazılmış bir ‘de da’ya rastladığımda artık o dakikadan sonra, o kitabı okumaya değer bulmam. Hatta elimde tutmaya da. O yazara da Türkçe’yi bilmeyen bir cahil gözüyle bakarım.
Facede ve başka sanal medya araçlarında yazaıp çizenler için de aynı tavrı sergilerim. ‘De ve da’ları ne zaman ayrı ne zaman bitişik yazacağını bilmeyen insan cahil insan demektir. Sizce de öyle değil mi da?