Ah bu atasözleri...

Çok ders çıkarılması gereken sözler...

Eminim deneyimler sonucu yazılmıştır...

Aklıma, okuduğum birkaç haberden sonra geldi...

“Denize düşen yılana sarılır!”

Ne kadar güzel ve derinlik içeren bir söz...

Siyasi atmosferimiz her dakika farklı yönlere evrilse de, çözüm bulunamıyor...

Kurtuluşu sağlamak için yaşına başına bakmadan, yaptıklarını düşünmeden sahneye sürülmeye çalışılıyor, eski başbakan...

Hedef mi ne?

Medet ummak!

Mümkün mü?

Elbette binlerce HAYIR...

Umut işte...

***

Türkiye’mizin ilk ve tek kadın başbakanı Prof. Dr. Tansu Çiller, yeniden siyaset sahnesinde yer almak istiyor...

Olur mu?

Olmaz, olsa da koltuğu dolduramaz...

Kadavra canlanır mı?

O halde, Tansu Çiller de sahnede umduğunu, umulanları (!) bulamaz!

75 yaşını devirmek üzere olan Çiller’in başarılı bir siyasi grafiği de yok!

O’nun siyaset yaptığı yıllarda ben de siyaset yapıyordum...

Hem de Doğru Yol Partisi’nde...

Çok da güvenilmezdir...

Bugün AKP’li olan Adil Aşırım’ı ben iyi tanırım...

Aşırım’ı o yıllarda aday yapacaktı, Tansu hanım...

Söz verdiği halde kapıyı açmayınca, Aşırım da o zamanlar DSP Genel Başkanı olan rahmetli Bülent Ecevit’e gitti.

Ecevit de ona, “Iğdır’ı teşkilatlandır ve aday ol” dedi. Aşırım da başarılı bir grafik çizdi ve kıl payı da olsa yüzde 14’le 1995’de DSP Iğdır Milletvekili seçildi.

Aşırım seçildikten bir yıl sonra da DSP’den istifa ederek ANAP’a geçti...

Aşırım’ın geçmediği parti de yoktur!

DYP, DSP, ANAP, MHP, GP, CHP ve AKP’de kendine yer arayan Aşırım, son seçimlerde AKP’nin Iğdır Belediye Başkan adayıydı, seçilemedi...

Şimdi de belki Tansu hanımın partisinde yeniden siyaset yapar!

Böylece, tencere yuvarlanır, kapağını da bulur!

***

O tarihlerde benim de içerisinde bulunduğum DYP’nin başına Tansu Ciller’in geçmesinin tek suçlusu rahmetli Süleyman Demirel’dir...

Özal rahmetli olunca, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanlığı’na vekalet ediyordu...

Sayın Cindoruk’u ziyaret ederek, “Lütfen siz aday olun, DYP şahlansın” dedim...

Cindoruk da bana, “Süleyman bey, partinin kadın bir genel başkanla yüzü değişsin diye Tansu hanımı istiyor, o yüzden ben aday olmam. Ben Süleyman beye karşı çıkmam” dedi...

Partililerin çok ısrar etmesine rağmen, rahmetli Demirel’e karşı çıkmamak uğruna aday da olmadı...

Eğer, o tarihte aday olsaydı, Demirel’e rağmen Cindoruk, kesin DYP Genel Başkanı olurdu.

Tren kaçtı, DYP de Tansu hanımın idaresinde baş aşağı hızla gitti...

Yıllar sonra, rahmetli Demirel de Tansu hanımı tanıdığından, Erbakan’ın ısrarına rağmen başbakan yapmadı!

Anlayacağınız, Tansu hanım hala siyaset dünyasında konuşuluyorsa, bunu önce rahmetli Demirel’e, aday olmayarak önünü açan Hüsamettin Cindoruk’a borçludur!

Ne garip değil mi?

Tansu Çiller’den hala medet umanlar var!..