MEHMET AYCAN

MEHMET AYCAN

CHP’YE YAZIK OLUYOR -3-

İlk seçimde  AKP karşıtı tüm bileşenlerin oyu ile 13 bin farkla kazanmıştı. AKP’nin ihtirası seçimi yenilemeye götürmüştü. İkinci turda büyük farkla kazandı.. Elbette en büyük pay yan destekçi olarak İyi Parti ve HDP’nin  katkısını unutmamak gerekiyor.

İkinci tur seçimlerde ise paraşütle inen 800 bin oyun adresi AKP…

İmamoğlu, seçim öncesi Eyüp Sultan'a gidip çocukluğunda gittiği Kuran kursunda öğrendiği  Yasin’i yüksek sesle okuyunca AKP’li seçmenin “Bu bizden” sanısı önemli rol oynamıştı. Kendisi sağ kökenli bir siyasetçi olduğu ve ANAP’da İl başkan yardımcılığı yaptığı göz önüne alınırsa “soyal demokrat” kültürden uzak olduğu da varsayılabilir… Ve yine ilk seçimin iptalinin yarattığı mağduriyet AKP’li mütedeyyin seçmenin ilgisini çekmişti. Tıpkı Erdoğan’ın “Şiir okuma mağduriyetini seçim malzemesi yaptığı gibi.

İmamoğlu, her ne kadar alenen söylemese de “Değişimden” kastı “ Kemal Bey sen kalk ben oturayım koltukları değişelim” ifadesidir. Çünkü son manifesto diye yayımladığı makalede anlattıkları CHP'nin zaten programında var olan maddeler. Yeni değişen bir şey yok…

 Ayrıca; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile sıkı dostluğu da  İmamoğlu başkanlığındaki CHP’nin  Meral Hanım’ın can simidi veya , İYİ Parti’nin “fazla ileri gitmiş siyasi ortağı” mı olacak sorularına da akla getiriyor…

Büyük bir ihtimaldir ki; HDP vede  İYİ Parti desteği olmadan İstanbul’da yerel seçimi kazanmak çok zor…

Hele CHP'nin 2019 yerel seçiminde  İyi Parti ve HDP destekli yüzde 53 dolayında olan oy oranının, aynı destekleri  taşıyan 2023 genel  seçimlerinde yüzde 50 civarına düşmeside ayrıca düşündürücü..

Elbette bu son oranın  Kılıçdaroğlu'nun seçimi niçin kaybettiğinin de bir kanıtı gibi…

İmamoğlu’nun aday olmadığı bir seçimi CHP’nin kaybetmesi,  kendisinin  yokluğundan değil defacto ortağı Meral Akşener ile birlikte  seçmen üzerinde oluşturdukları “müphem” duyguların yeşermesi  bu nedenle açılan yaraların sonucu olduğu da bir gerçek…

Tıpkı Akşener'in cumhurbaşkanlığı seçimlerinde  “kazanamayacak aday” söylemiyle Kılıçdaroğlu’nun altını oyması gibi…

Son söz: Kılıçdaroğlu’da  artık sabır taşı rolünü bırakmalı ve “Ne olursan ol gel” tarzı Mevlanacılık oynamaktan vaz geçmeli..

4 Partiye verdiği 38 milletvekilliği ve  DEVA’nın istenmeyen ismi FETÖ’cü Sadullah Ergin’i hem de Çankaya’dan aday göstermesi affedilebilir bir günah değildir…

O nedenle Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığından bir öz eleştiri yaparak, dürüstçe seçimi niçin kaybettiğini de anlatarak siyasi nezaket çerçevesinde ayrılmalı. Böylesi bir davranış hem CHP’yi hem de  Kılıçdaoğlu’nu yüceltecektir.

CHP gerçekten yeni bir değişim yapmalı entelektüel birikimini topluma yansıtan ve karizmatik yeni bir genel başkan bulmalı…

Ama o kişiler bugün muhalefet yapanlar mı…İşte orası çok tartışmalı…

Eğer bugün muhalefet….. yani “Öyle olursa” CHP’ye çok yazık olur…

(Bitti)

<