BUNLAR KESİN TÜRKTÜR
BUNLAR KESİN TÜRKTÜR
Bence yaşadığımız şu günleri en iyi anlatan fıkra bu…
Emeklilerin yüzde 70’ine yakını 10 bin TL ile geçinmek durumunda…
Hele bir de yetim ve dulsanız daha da az…
Asgari ücret, hesaplamalara göre açlık sınırının hemen dibinde.. Her gün bir adım daha geri gidiyor.
Nüfus hesaplaması yapılırken hep 85 milyon olarak telaffuz ediliyor ama kaçak göçek Suriyeli-Afganlıyı adamdan saymıyoruz..
Birde buna Ukraynalı, Rus, Moldavyalı ve de Türki cumhuriyetlerden ayrıca Balkanlardan gelenleri ekleyin nüfus 100 milyonu aşıyor…
Ama hesaplar hep 85 milyon üzerine…
Piyasada ürün çok, ama talep fazla olunca fiyatlar şişiriliyor…
Şikayet çok, ama yaptırım yok…
Sözde muhalif basın iktidarı eleştireceğiz derken zamcıların ekmeğine ballı kaymak sürüveriyor…
Her gün yerel seçim sonrası zamların füze gibi fırlayacağı, milletçe iki ayaklı sürüngenler olarak yaşayacağımız ballandıra ballandıra anlatılıyor.
Ama, vatandaştan da “tık” yok..
İktidar memnun 1 Nisan şakası gibi gülerek “şu kadarcık fiyat güncellemesi” yaptık diyecek. Yapılacak zamlar, sözde muhalif kanalların yardımıyla benim gariban vatandaşım tarafından çoktan satın alındı bile..
Yani yine “tık” çıkmayacak…
1 Nisan sonrası gelecek zamlar kimsenin umurunda bile olmayacak…
Çünkü aklı evvel muhalif kanalların her gün “zamlar yağacak” tekerlemesi nedeniyle çoktan yeni zam furyası kanıksandı...
“Bence şimdiki günümüzü anlatan en iyi fıkra bu” dedik ama fıkrayı yazmayı unuttuk.
Bu fıkra tam bizlik…Kısa bir fıkra, o da şöyle;
Bir Fransız, bir Alman ve bir Türk müzede "Âdem ve Havva Cennet Bahçesinde" tablosuna bakıyorlarmış...
Alman:
"Bedenlerinin kusursuzluğuna bakar mısınız? Adem ile Havva mutlaka Alman olmalı." demiş.
Fransız, Alman'a karşı çıkmış:
"Havva ne kadar güzel, Âdem ne kadar yakışıklı. Bu denli çekici olduklarına göre, hiç kuşkusuz Fransız olmalılar."
Türk, tabloyu uzun uzun izledikten sonra kararını vermiş:
"Bunlar kesin Türk'tür. Üstte yok, başta yok... Elmadan başka yiyecek de yok ama hâlâ kendilerini cennette sanıyorlar."
Fıkrada yurttaşın tespiti o kadar doğru ki; insanlar zamlardan korunmak için elinde ki tüm parayı Anadolu deyimi ile “çara çaputa” yatırıyor..
Malum malı yapanlar, perakendecilik yapanlar yeryüzü cennetinin en üst katında keyif sürüyor…
Ama gözleri hep yaşlı, onlar ağlıyor fakir fukaraya da onlara acımak kalıyor(!)
Çalışanlar ise “biz de üst kata çıkabilir miyiz?” diye el altından çaktırmadan bir şeyler yapıyor…
Sonrada, rüşvetten, yolsuzluktan dem vuruyor sen “yahu” diyecek olsan “eee olacak o kadar göz hakkı, onlarda artık gizli saklı yapmıyorlar ki” diye hemen cevabı yapıştırıyor…
Ehh… Yanlışda değil hani…
Asıl emekli ahalimiz bir alem …
Şimdi hepsi sanki cennete yaşıyor.. Hepsi bir köşede oturmuş guruldayan mideleri ile “yakında cennetin en üst kademesine çıkacakları günü” bekliyorlar…
Bu dünyada “açlık öte dünya için bir sınamadır” diye avutuyorlar.. Hem diyanet yetkilileri Zenginle cennete fakirlerin yerini kıskanarak bakacaklar” dememişler miydi ?
Fıkrada ne demiş bizim Türk gözlemci;
"Bunlar kesin Türk'tür. Üstte yok, başta yok... Elmadan başka yiyecek de yok ama hâlâ kendilerini cennette sanıyorlar."
Valla cennettemiyiz bilmem ama cennetin gibi ülkede yaşıyoruz o kesin…
Ama biz cenneti bile cehenneme çevirmede çok mahiriz…
Unutmayın maaşlar hızlı tren gibi giderek hızını artırıyor… Yüzse 50’ zam aldı emekli(!)
Ammma, fiyatlar roket motoru takmışlar galiba hep uzayda geziyor… Onlar yüzde 350 zam aldı…
Gariban takımı ara sıra manavda meyveleri, markette etleri peynirleri, mağazada kabanları gömlekleri görüyor ve kimilerinin tatlarını kimilerinin de dokularını hatırlama çalışıyor o kadar…
Fıkraya gerek yok.. aslı her gün yaşanıyor…
Çünkü burası Türkiye ve biz Türküz…
Bize bir elma yeter…Kanaatkar milletiz vesselam!