BULGAR AJAN HAFIZ ÖMER
Trakya köylerinden birinde olan olay ;
Günün birinde köye Hafız Ömer adında bir hoca gelir. Sakallı , sözü sohbeti yerinde. Dini bütün , " mübarek " denen yüzlü, yatkın huylu bir efendi. Köyde ve çevresinde büyük saygı görür. Gezmeyi sever. Ara sıra merkeze gidip gelir. Öğütler verir. Her bakımdan halka kılavuzluk eder. Köyün , köylünün can yoldaşı.
Merkezden bir dönüşünde :
------- Bizimkilerden mektup aldım. Ben artık gidiyorum der. Eşyasını toplamaya koyulur.
Köylüler :
------- Aman etme, bizden ayrılma. Ne istersen yapalım, derlerse de Hafız Ömer özrünün çok önemli olduğunu söyleyerek ertesi günü erkenden yola düzülür. Kadın, erkek, küçük, büyük bütün köy uğurlamak için peşinde. Biraz gittikten sonra bir de bakarlar ki karşıdan başlarında çavuşları ile iki jandarma geliyor. Yaklaşınca :
-------Hafız Ömer sen misin , derler.
-------Evet , cevabını alınca :
-------Haydi seni götüreceğiz , önümüze düş emrini verirler.
Köylü adeta baş kaldırır: " Mübarek adamdır o. Yalnız iyiliğini gördük onun. Ne istiyorsunuz iyilikten başka bir şey bilmeyen efendi hafızdan ? diye araya girerler. Bunun üzerine çavuş :
-------Gel buraya Hafız Ömer çabuk çöz de sünnetsiz olmadığını göster , demiş ve dediğini de dipçik zoru ile yaptırmış.
Hafız Ömer bir Bulgar casusu imiş.
Bu köye şimdi ne zaman bir politikacı gidip de atıp tutsa gülümseyerek ;
-------Biz Hafız Ömer'i görenlerdeniz , derlermiş.
( Falih Rıfkı Atay ) kurtuluş kitabından alıntı.
Şimdi ise siyasetçilerin, Demirtaşı, Kavalayı çıkaracağım yok ; Iraktan, Suriye'den asker çekeceğim, belediyelere özerklik vereceğim sözleri, kimi insanları karamsarlığa iter , kimi insanlara umut verir ve aynı suça teşvik eder.
Ayrıca ;
% 90'ı Müslüman olan ülkemizde , radikal din guruplarına taviz vermek, ileride içinden çıkılamaz duruma geleceğini unutmamalıdırlar.
Siyasete dini inanç , girdiği zaman , ne cumhuriyet kalır, ne milliyetçilik ne de ülkücülük kalır. Ümmetçilik başlar ve Türkçülüğü bitirirler. Türkler büyük Turan ülküsüne Türkçülük ile girmek zorunda olduğunu bilmelidirler. Aksi durum olur ise Alparslan Türkeş'in dediği gibi , Türk devletlerini İran ve Suudi Arabistan’a yem edersiniz..
Siyasetçiler, halka yapabilecekleri şeyleri söylemeliler. Siyasete İnandırıcılık getirmelidirler.
Yani ;
-------Sadece Köylü değil , Türk milleti dememeli ki ; Biz Hafız Ömer'i görenlerdeniz ! Ha....
Sevgi ve Saygılarımla.