Sevgili dostlar, neredeyse varoluşundan beri insanın insanı yani kendi cinsini katletmesi, dünyada yaşayan diğer canlıların arasında görülen çok ender bir olgudur. Onca  canlıların içinde vahşi olarak nitelendirilebilecek pek çok türün de olmasına rağmen, en akıllı ve düşünebilen tek varlık olarak insanın bunu yapmasının izahı hayli zor !.. 

Ve de çok üzücü. 

Hem akıllıyız hem de birbirimizi öldürüyoruz !..

Ve de insanların birbirlerini öldürmek için halen de yeni yöntemlerin araştırılmasına ne demeli ?..

Yapılan kazılarda binlerce yıl öncesinden öldürmek için yapılmış bir takım aletlerin bulunması, bu eylemi kolaylaştırmak için günden güne geliştirilmiş yeni fikir ve tasarımlar olduğunu da ortaya koymaktadır.

Bir takım kesici, delici aletlerin yapımının ardından MÖ 1000’ li yıllarda barutun ilk kez Çinliler tarafından bulunması ve bunun başka ülkeler tarafından da öğrenilmesi, ateşli silahların yapımının temelini oluşturmuş ve günümüzde kullanımı da halen neredeyse bir yarış halinde devam etmektedir. 

Ve de ülke ordularının elinde bulunan büyük ateşli silahların yanında elbette ki her boyutta silahın yapılması, günümüzün en ileri teknolojiyle kurulan ağır silah sanayiinin de doğmasına neden oldu.

İmal edilen ölüm makineleriyle  neyin ne kadar ileri gitmesiyle ilgili kararın, o sırada silahın kontrol ve kumanda yetkisini elinde bulunduranların bilgi ve yine de psikolojik durumlarıyla yakından ilgili olması tehlikenin ne kadar büyük olduğunu ifade etmesi açısından son derece önem arz etmektedir. 

Bu kumanda ve kontrol, kişisel kullanımı mümkün kılan tabanca, tüfek boyutlarına indirildiğinde, tek bir kişinin vereceği kararla geri dönüşü imkansız kılan sonuçlar ortaya çıkmakta...

 Değerli okurlar, kişisel silah edinmenin ve kullanmanın her ülkede kendine göre kuralları olduğu gibi toplumların yaşayış tarzları ve genel yapısıyla ilgili olarak kuralların ötesinde yasal olarak silahı taşımanın ve kullanmanın yazılı olmayan kuralları da var. 

Bu kurallar görevli kuruluşlarca silahla yakın temas ve ilgisi olan personele öğretilmekte ve önemle üstünde durulmaktadır. O nedenle böylesi eğitimden geçen personellerin, sonuçları açısından sorumsuzca üzücü bir olaya karışmaları çok zor…

Bunların hiç birisi olmasa, bütün dünyada öldürmekle ilgili hiçbir alet edevat olmasa insanlık kendi hayaline kavuşmuş olacak. Ancak madem ki var ve her ülke kendi güvenliğini de korumak zorunda, o zaman güvenlik güçleri ve kanunların çerçevesinde silah bulunduranların dışında yasal olmayan yollardan silah edinilmesiyle ilgili de yazmak durumundayız;

Değerli okurlar, otomatik ve yarı otomatik uzun namlulu silahların yasal yollardan kişisel olarak edinilmesi dünyanın hemen her yerinde zaten yasak. ( Av tüfeği bu kategorinin dışındadır )

Yalnızca yarı otomatik tabancaların ruhsatlı olarak taşınabileceği hemen bütün ülkelerde belirli kurallar çerçevesinde mümkün iken, bu kuralları hiçe sayarak silah edinen ve yukarıda saydığımız eğitimden geçmediği de ortada olan çok sayıda insan, toplumun içinde kurallara saygılı olanlar için her an büyük tehdit oluşturmakta…

Böylece yasal olmayan yollardan bireysel silahlanmanın sonuçlarından bir tanesi daha insanlık katliamı olarak tarihe geçmiş oldu. (30.Temmuz.2023 – İstanbul Esenyurt tekel bayii baskını.)

Velev ki yasal olsa bile tehlikesiz olduğu anlamına gelmez.

Haber bültenlerinde yer alan katliamların dışında, dünyanın pek çok köşesinde hiç haberdar olmadığımız yüzlerce ölüm veya yaralama olayları bireysel silahlanmanın sonucu olarak meydana gelmektedir.

Halen yalnızca ABD’de sivillerde bulunan 270 milyon silahın yanı sıra bütün  dünyada milyonlarca silahın yasal ya da yasal olmayan yollarla elden ele dolaşıp durmakta olduğunu güvenlik güçlerinin yapmış olduğu operasyonlardan öğreniyoruz. 

Burada bir noktaya da ayrıca dikkat çekmek gerekiyor;

Kişi başına düşen silahın en yüksek olduğu ülkelerin arasında Avrupa ülkeleri İsviçre ve Finlandiya bulunmakta ancak dünyada okuma yazma oranının ( % 99 ) en yüksek olduğu bu ülkeler yine dünyada suç işleme oranı en düşük ülkeler olarak sıralamada yer almaktadır !..

Eğer silahla temas bilinç ve eğitimi üst seviyedeyse şaşılacak bir durum değil…

Değerli okurlar, “Keşke olmasa” diyerek, silahlanmaya bu denli meraklı olan insanoğluna  ilgili konuda yazacağımız birkaç satır daha var;

 Silah gösteriş değildir, silah katletme aleti değildir. Silah mecbur kalındığında son çare olarak yalnızca tehlikeyi uzaklaştırmak aracıdır. 

Silah çok büyük bilgi birikiminin her an akıl ve mantık süzgecinden geçirilmesini gerektiren ve yine de yanına asla yaklaşılmaması gereken, ciddiyeti zorunlu kılan, bilinçsizce yaklaşılması halinde de  anormal bir makinedir. 

Sebep olduğu hatanın bedelini kat be kat ödeten ama kendisi suçsuz olan anormal bir makine !?.

Bir kere geldiğimiz Dünya’da böylesi hatalara bir kere bile yer yoktur… 

Esen kalın.

Not : 25.Mart.2019 tarihli nüshamızda yer alan yazımız yazarımızın isteği üzerine   

          yeniden yayımlanmıştır.