Bir Türk düşünürü takdimimdir 2
Vehbi Sınmaz bey düşünen, düşünce üreten insanımız. Düşünce üretmenin birinci yolu soru sormaktır. Kendine sormak ve cevap aramak. Düşünce üretirken adeta kendi kendine konuşur insan. Soru sorar ve cevap verir.
Dünyada her çeşit yapıda, her derece ahlak ve iman yapısında insanla bir arada yaşanır. Bu kişinin tercihi değildir. Arkadaş seçmek gibi cüzi irademiz var ama, hangi kişilerden arkadaş seçeceğimiz külli iradenin eseri. Çevresinde hazır bulduğu yüz kişi kendi tercihi değildir insanın. Ama o çevresinde hazır buldukları arasından üç-beş kişi ile yakınlaşmak, diğerlerinde mesafeli olmak cüzi irade eseridir. Zaten külli irade ile cüzi iradenin alanlarını görebildiğinde kişi, mükemmelliği yakalamış demektir.
Xxxx
Dünyada hazır bulduğu çevreyi, ya da uzakta ama çağdaşı olan idarecileri, yöneticileri, siyasetçileri beğenmeyebilir insan. Ama yine de bunlarla aynı dünyada yaşamayı kabul etmelidir.
Vehbi Sınmaz şöyle diyor:
Bu dünyada beraber olduklarıyla olmak istemiyorsa Allah’a bir dilekçeyle müracaat edip, istedikleri vasıfta başka bir dünyanın yaratılmasını isteyebilirler. Bu Allah’ın yarattığına razı olmamak , kendi rızalarına uygun bir dünya sipariş etmektir. Bu durum Allah’a, yaradılışa karşı gelmenin adıdır.
Xxxx
Düşünürümüz bunları söyledikten sonra yapılması gerekeni ifade ediyor. Bu dünyada herkesin birbirine tahammül etmesi, müsamaha göstermesi lazımdır.
Burada bir ilavede bulunmak gerekiyor.Tahammül etmek hoş görmek değildir. Tahammül etmek ister istemez suskun kalmaktır. Umumun huzuru için katlanmaktır.
Vehbi beye göre demokrasi ‘Birbirine tahammül etme rejimidir’.
Xxxx
Sınmaz bey aydınımızın durumunu da değerlendiriyor. Türk münevverine hakim olan düşünce görüş yerine karşı görüş, etki yerine teki, hareket yerine karşı harekettir. Doğruları ifade etmek yerine, başkalarının yaptığı hata ve kusurları sayıp-dökmek ile vakit geçiriliyor. Bir şeyin ne olduğu ve kaç ettiği söyleneceği yerde, ne olmadığı ve kaç etmediği söyleniyor. Sözgelimi laiklik nedir derseniz alacağınız cevap şudur. Laiklik dinsizlik değildir. Peki nedir derseniz alacağınız cevap yine laikliğin ne olduğu değil ne olmadığını anlatacaktır.
Eğer maksat hedef saptırmak ve dikkatleri dağıtmak değilse bunun iki sebebi olabilir. Cehalet ve ihanet.
Xxxx
Ey hasmı hakiki, seni öldürmek evvel
Sensin bize düşmanları üstün çıkaran el
mısralarında Mehmet Akif Ersoy cehalete yüklemiş suçu. Mehmet Akif bey temiz ruhlu, temiz gönüllü bir insandı. Herkesin cehaletten yanlışa düştüğünü telakki ediyordu. Herkesi kendi gibi biliyordu. İhaneti bilmiyordu, keşfetmemişti. İhanetin bir sanat ve marifet haline geldiğine şahit olmamıştı.
Günümüzde cehaletten kaynaklanan her yanlı karşılanabilir ve katlanılabilir boyutta. Ama sanat ve marifet, hüner haline getirilmiş ihanetin sonuçlarını karşılamak, katlanmak, tedavi etmek imkeansız hale gelmiştir.
Xxxx
Vehbi Sınmaz beyin söylediği münevverler, tarif ettiği münevverler avara kasnak halindedir. Olması gerekenin ne olduğunu düşünmüyor, sadece olup bitenin olmaması gerektiğine kafa yoruyorlar. Avara kasnak olmaları bile katlanılabilir belki, ama ihanetin boyutları marifet ve hüner derecesinde ulaşmıştır.