BİR TİYATRO : "SÖZ VERİYORUM"
2018-2019 sezonunda İBB . Şehir Tiyatrolorında seyrettiğim oyunlarından biri , Söz Veriyorum.
Oyunu Aleksei Arbuzov (1908-1986 ) yazmış Fatuş Sevengil (1920-2015) çevirmiş, Hülya Karakaş sahneye koymuş.
Üsküdar Musahipzade Celal Tiyatrosunda seyrettiğim bu oyun kadar alkış almayan bir başka oyun seyretmedim.
Yazarın derdi de alkış filan değil. Yazar, üç kişi üzerinden içini dökmeye çalışmış. Şiirini kendi için yazmış.
Yazar , savaşın (2.Dünya Savaşı) ortasında masumiyetlerini kaybetmeyen üç insanın macerasını anlatıyor. Olaylar 1942 kışı ile 1946 arasında geçiyor.
Bombalama efektleri, yarısı yıkılmış bir çatı altına sığınmış üç insan… Birbirlerine yiyeceklerini ikram eden savaşta bütün yakınlarını kaybetmiş, ancak yaşama umutlarını hep diri tutmaya çalışan, bunun için söz veren üç insan…
Savaşın ortasında kesişen üç insanın arkadaşlıkları savaştan sonra da devam ediyor.
Sahneden uzak, kulağım da bana yar olmadığından kendimi diyaloglara değil oyunun akışına vererek kendimce sonuçlar çıkarmaya çalıştım.
Oyunun yönetmeni Hülya Karakaş, oyunun bröşöründe “Söz Veriyorum”u şöyle yorumlamış:
“Acımasız bir savaşın tam ortasında bile masumiyetlerini kaybetmeyen Marat, Leon, Lika karakterlerini çok sevdim, kurdukları cümlelere saygı duydum. Gözyaşlarıyla, iç çekerek, öfkelenerek, tekrar tekrar okudum. Aleksei Arbuzov'un yazdığı bu güzel tiyatro oyununu anlamaya çalıştım. Dostluğu öne koydum, aşkı yaka süsü olarak kenara çektim. Ancak aşk öylesine büyülü ki ne yapıp edip kendini ifade etmeyi başarıyor.”
Oyun kendine göreliğini içe dönüklüğünden alıyor. Biri kadın üç kişi arasındaki dostluk,arkadaşlık sevgi gösterileri, bağırarak değil, sessizce sürüyor. Bir arada derede kalmış kadın, iki arkadaşı arasında bocalayıp duruyor.
Temsilde hata olmaz, daha değişik söylersem izlenimci Monet’in denize düşen kırmızı güneş gibi duruyor oyunda aşk…
Çocuksu masumiyet, hüzünlü sesler giderek gecenin içinde eriyor.
Flu rengi, küçük kırmızı fırça dokunuşlarıyla sesi ,soluğuyla minimal bir biçimi benimseyen oyun, alkışı perde inerken alıyor.
Herkes bu oyundan az veya çok bir hisse alabilir. Ben ise az alanlardanım…