BEN YATARKEN...
Üzerinize afiyet biraz nezle olmuşum.Gözlerimi kapamış makatta dinleniyorum.Sesini kapatmayı unutmuşum; telefonum çaldı. Baktım isim yok...
Sürprizleri pek sevmem, telefonu açtım; meçhul ses ; gene yatıyorsun, dedi. Ses ,yaşlı birine aitti. Ne var ki, adam sesini veren ancak, sırrını vermeyen cinsten bir biriydi.
Sesin güngörmüşlüğüne hürmeten, ''efendim, üzerinize afiyet...'' diyecek oldum, adam sözümü kesti; ''gene yürüyüşten kaçtın,değil mi ?..'' dedi. Pek utandım.
Hafızamı yokladım. Sesi tanıyorum; ama nereden?..
Sonunda gerçek ortaya çıktı; mahallemizin elektrikçisiydi arayan... Ne münasebetle aradığına ise bir anlam veremedim.
Özrümü telafi babında;
-Dayı ne yapıyor? dedim. '' Dayı'' emekli taifesindan mühendis ,gayet kültürlü, gayet arif ve zarif bir zat idi. Elektrikçi;
- Üsküdar' a indi. Yürüyüşe çıktı, dedi...
***
Kolayca tahmin edileceği üzere ben yatarken dünya gene dönmüş. Gene zaman geçmiş.
İkindi okunurken kalkıp müezzine içimden ; ''be mübarek adam ; şu hoperlörun sesini biraz kıssan a! '' şeklinde sitem ettim.
Abdest tazeleyip masada göz kırpıp duran telefonuma göz attığımda,bu şeytan icadının google yoluyla beni ''sözcü''nün sayfasına, ''Sözcü''nün de beni Vatikan'a götürdüğünü hayretle gördüm.
Haberin tarihi 5 şubat 2018, yayınlanma saati 11:39 idi...
Ben uyurken Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vatikan'a gidip Papa Francis ile görüşmüş...
Bir sitemi kendime; diğerini de Sayın Cumhurbaşkanımıza ettim.
Kendime sitem ettim. içimden kendi kendime ; ' Be adam; böyle bir zamanda, 3.Dünya savaşı tamtamlarının çaldığı bu zamanda , hangi cüretle gözlerini kapatıp yatarsın?''dedim.
Sayın Cumhurbaşkanımıza ise,gene içimden; '' Sayın Cumhurbaşkanım, tırnağın taşa gelmesin,sağlığın için duacıyım, lakin olmaz ki, bu kadar da çalışılmaz ki...''dedim.
Velhasıl her iki durumda da kendim sitem edip kendim dinledim.
Sonra da yatıp bu haberi atladığım için kendi kendime esef ettim.. Gazeteci olsaydım,patron böyle nezih bir haberi atladığım için beni derhal kapının önüne koyardı, diye düşündüm...
Gerçeği teslim etmeliyim; haber pek barışçıl olarak kaleme alınmış,haberde gizli bir hayranlık gizli. Haberin içine Sayın Cumhurbaşkanı, eşleri hanımefendi ile Papa Francis tokalaşma resimleri konulmuş.
Erdoğan ,Papa'ya ''How are you? '' diye sormuşsa da , gazeteciler Papa hazretlerinin bu soruya karşılığını duyamamışlar. Bilahare Cumhurbaşkanımız Türkçe olarak kendilerine gösterilen ilgiye teşekkür etmiş, o da ''Hoş geldiniz, ayağınıza sağlık'' şeklinde karşılık vermiş..
Papa, ziyaretçilerini sarayın kütüphanesine götürüp kitaplarını göstermiş.
Birbirleriyle hediye yarışına girmişler... Cumhurbaşkanımız, Papa'ya çiniden yapılmış bir tabloyu , Papa Hazretleri de , Sayın Cumhurbaşkanımıza Aziz Petrus Bazilika'sını tasvir eden bir gravür vs sunmaları ile teati edilmiş...
Sayın Cumhurbaşkanımızın italyanca baskılı Mevlana hayatı ve eserlerini anlatan kitaplar ile Mesnevi'sini Papa'ya vermiş olduğunu da geçmeyelim.
Haberi yazan gazetecinin muhayyilesini pek geniş; takdir ettim.Hiçbir ayrıntıyı gözünden kaçırmamış. Gazeteciye göre Sayın Erdoğan ile eşleri hanımefendi, bir ara ellerini kalplerinin üzerine koyup ''Nice to meet (Memnun oldum)'' demiş.
Gene Sayın Erdoğan , Papa'ya hitaben '' Sayın Papa biz de sizden dua bekliyoruz'' demişse de Papa'nın ne dediği duyulmamış.
Vatikan Basın Ofisi, görüşmelerin pek samimi bir havada geçtiğini belirtmiş. 50 dakika süren bu görüşmelerde Kudüs,Mültecilerin durumu,Ortadoğu konuları ele alınmış. Sayın Cumhurbaşkanı ayrıca bir kardinal,bir başpiskopos ,bir monsenyör ile görüşmüş...
Sayın Cumhurbaşkanımız ve eşleri hanımefendi , bundan sonra İtalya Cumhurbaşkanı Matteralla ve Başbakan Gentilonu ile görüşmeye gitmiş...
Haber özetle böyle...Ne var ki, haber bence biraz güdük, eksik kalmış; Sayın Cumhurbaşkanımızın oradan nereye doğru hareket ettiği belirtilmemiş...
Haberi okurken yoruldum. Uzanıp biraz dinleneyim Dünya da dönüp dursun ne yapayım?..