ZEKİ GÜVEN

ZEKİ GÜVEN

BEN KİMİM?

Merhaba,

” Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli bu dünyada?” Sizin aynanızda konuşuyor mu? Size bu dünyada sizden başka güzel olmadığını söylüyor mu? Ya da ayna karşısına geçtiğinizde konuşan ayna değil de iç sesiniz mi? Size kim olduğunuzu ve nereye gideceğinizi söylüyor mu?

Pamuk Prenses ve 7 Cüceler masalının unutulmaz cümlesiyle konuya girmek istedim. Masalda kendisinden başka güzel olmasını istemeyen kötü kraliçe her gün aynaya bu soruyu sorarak bunu test eder. Hepimiz her gün ayna karşısına geçiyoruz ama hiçbirimiz aynaya bu soruyu sormuyoruz. Çünkü ayna karşısına geçtiğimizde kendimize değil, saçımıza, cildimize, gözümüze, kaşımıza bakıyoruz. Önce başkaları sonra kendimiz için. Her gün ayna karşısına geçip ne için hazırlanıyoruz? Hayatta kalabilmek, sorumluluklarımızı gerçekleştirmek, yaşam rollerimiz oynamak için hazırlanıyoruz. Toplumun bize gösterdiği güzel-çirkin, iyi-kötü kavramlarıyla aynadan ayrılıyoruz. Peki ben kimim?

Bu soruya herkes ismini söyleyerek cevap verecektir. Yaşam yolunda ilerlerken bize hep bir isim ya da unvanla seslenir çevremizdekiler. Bizde kim olduğumuzu ve nereye gittiğimizi bile düşünmeden onların yönlendirmeleriyle devam ederiz bu yola. Bu yolculuk küçükken başlar. Annemiz babamız ya da çevremizde bizi büyüten her kimse ismimizi sürekli telaffuz ederek bize kim olduğumuzu anlatır. Sonra da yaşadıkları yaşam kalıplarını bize aktarırlar. Kimse size nasıl yapmak veya nasıl yaşamak istediğinizi sormaz. Hatta öyle bir noktaya gelir ki mesleğimizi, hayat eşimizi veya yaşam şeklimize bile onlar karar verir.

Öncelikle kendimizi tanımakla başlamalıyız yola. Ben erkek miyim? Kadın mıyım? Çocuk muyum? Yaşlı mıyım? Genç miyim? vs bunların hepsi değilsiniz. Bizler hepimiz bir enerjiyiz ve insan bedenine hayat veriyoruz. Beden sadece bir araç. Bu dünyada yaşamak, tüm bu güzellikleri tatmak, dünya üzerinde yaşamsal faaliyetleri sürdürmek ve çeşitli deneyimleri yaşamak için var. Hayatınızı şöyle bir gözden geçirin. Önce bir bebek, sonra çocuk ve sonrasında yetişkin biri olarak yaşıyoruz. Ama hepimizin ortak özelliği mutlu, sağlıklı, başarılı ve keyifli bir hayat sürmek. Bazen bu idealler uğruna içsel benliğimizi unutup sonu olmayan mücadele içine giriyoruz. 

Kendini gerçekleştirmenin yolu kim olduğunu bilmekle başlar. Bizler maddi beden içinde bulunan ölümsüz ruhi varlıklarız. Dünya üzerinde her şeyin olduğu gibi bedenlerimizin de bir ömrü var. Ruhi varlık olarak içinde bulunduğumuz bedeni sevmekle başlayın. Her sabah ayna karşısına geçtiğinizde ait olduğunuz bedene sevgi ile bakın ve ona “seni seviyorum” deyin. Güne öyle başlayın ki, hayatınızı olabilecek en iyi şekilde yaşayın. İç sesinize kulak verin. Yaptığımız eylemler bizim geleceğimizi şekillendirir. Dün yaptıklarım bugünü, bugün yaptıklarım yarınımı verir. 

Kendinizle barışık olduğunuz nice sevgi dolu günler dilerim…

Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZEKİ GÜVEN Arşivi