BEN DE Mİ POZİTİF OLDUM ?
Beni tanıyanlar eksik olmasınlar; benim her zaman yumuşak başlı ve pozitif biri olduğumu söylerler. Dediklerine göre , ben dünyayı bir pula satmış biriymişim. Dünya yansa , hele şurdan bir ateş getirin de sigaramı yakayım, diyen tiplerdenmişim.
Başıma ne hal gelirse gelsin güler geçermişim. Hakkımda söylenen bu sözleri bu kulaklarımla duyup , yazılanları bu gözlerimle okuyunca vallahi boyun beraber hayretlere düşüyor; bir arkadaşın kendi kendine mırıldandığı gibi, ben de kendi kendime aynı sözleri mırıldanıyorum; sen neymişsin be abi ?..
Hamdolsun kimseyi üzüntüye kedere düşürecek ruh halim olmadı ya da oldu da hep içime attım. Yalan dünya deyip boş verdim...
Esasen itiraf etmek gerekirse dışardan yüzüm güler içim kan ağlar da kimse bilmez . Bunu her şeyi bilen Yüce Yaratan bilir.
Ne gülerim ne ağlarım. Esasen gülme ağlama hassalarımı çoktan kaybettim.
İstanbul kar altında, şehrimizin emini İmamoğlu Sarıyer’de İngiliz büyük elçisiyle balık yiyip , rakı içiyor, üstelik de İngilizce konuşuyor!
Sonra gidip metro kapatıp, bir çeşmeye musluk takip musluk açılışı yapıyor !
Fakir , gariban İstanbul halkı ise yükselen doğalgaz , elektrik, pahalılıkla boğuşurken çıkan feryatlarına Boğazdaki yalılardan şen şakrak kahkahalar, çatal bıçak şakırtıları , tokuşturulan cam kadehlerin sesleri karışıyor.
İmam’ ın yardımcısı ise İsviçre bir yana , İstanbul bir yana İsviçre’de kayak yapıyor.
Ben ise akşam olunca evdeki doğalgazı minumum seviyesine getirip yorgana giriyor, başıma külahını geçiriyorum.
Bir yerde okumuştum. İnsan Tv.’yi , radyoyu , elektriği kapatmadan yatarsa gözleri, beyni zarar görür, zihni teşevvüş görürmüş. Bu yazıdan mülhem ile can sıkıntısından bedenimde çıkan sedef emarelerini bertaraf etmek için kantaron yağına bulanıp eski gazeteleri yatağın içinde geceye uzanıyorum.
Her ne kadar doktorlar gece okumayın, gözleriniz bozulmasın dese de alışkanlık ; ister istemez gözlerim gazete haberlerine ilişiyor. Geçenlerde yalan haberler hakkında doktora yapmış Sedef namındaki bir densiz, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı hakaret edince soluğu cezaevinde almış. Savcıya verdiği ifadede ; benim maksadım Cumhurbaşkanı değildi, diye kıvırtmış. Yalan ! Kocaman külliyen bir YALAN! Bu hususta kimse kendisinin eline su dökemez.
Ülkemizin başı bozulmasın diye sağlığına dua ettiğimiz Cumhurbaşkanımız pozitif olmuş...
Olmuş ama covid-19'a ve türevlerine teslim olmamış. Çalışmalarına devam ediyor. Saraylarda değil evinde çalışıyor. Evi Üsküdar, Kısıklı'da .
İnşallah Allah’ın yardımıyla kısa zamanda negatif olup sağlığına kavuşur, insanlarımıza hizmet eder. Ülke nüfusunun ve benim de cumhurbaşkanım olan Erdoğan' a, eşine ve kader arkadaşlarına Allah'tan acil şifalar diliyorum.
Köroğlu dedi ki; delikli demir çıktı mertlik bozuldu /Nice koç yiğitler yere serildi...
Büyüklerimize göre ahir zamanda yaşıyoruz. Yüze gülüp arkadan filim çeviren münafıklar yüzünden Dünyanın dengesi altüst olmuştur. Seller, fırtınalar, küresel hastalıklar , savaşlar , kuraklık nice masumu canından etti.
İtin biri Cumhurbaşkanı pozitif oldu diye helva dağıtacağını söylemiş. Umarım birisi de çıkar kendisinin ensesinde boza pişirir...
Yatağımda dönüp duruyorum. Sabah ezanı okunmadı. Pencereden aşağıya bakıyorum, her yer karanlık. Birazdan gün ağarır, ondan eminim...
-Halin nedir, diye soran da yok. Sorsa sorsa sağ olsaydı anam sorardı;
-Oğul sen de mi pozitif oldun? Ben de rahmetliye şöyle cevap verirdim:
-Yok ; ana yok ; henüz pozitif olmadım ama üşüyorum ve sizleri de çok ama çok özlüyorum...