Kazansa nefesini Beşiktaş'ın ensesinde hissettirecekti Fenerbahçe. Umutlarını bir sonraki maça taşıyacaktı. Rakip Alanyaspor gibi güçlü bir takımda olsa, Fenerbahçe bir türlü ısıran oyun oynayamıyordu.

İlk yarıda karşılıklı şutlar vardı. Caner-Ozan Fenerbahçe adına, Salih-Berkan Alanya adına skoru bulamadılar. Önce Emre Belözoğlu sonrasında da Gökhan'ın hataları Fenerbahçe'ye gerekli olan üç puanın alınmasını engelli kanımca. Bu karşılaşma gösterdi ki sakatlıktan yeni çıkan oyuncuları ilk karşılaşmada oynatmak hakikaten riskli. Mesut zaten çok uzun süredir futbol oynamaya hasretti Arsenal'de oynadığı dönemde. Sonra Fenerbahçe'de bir kaç maç oynasa da kendini bulamadı. Sakatlığı işin tuzu biberi olmuştu. Keza Gökhan öyle. Hem sık sakatlanışı hem de haftalardır olmamasına rağmen Alanya maçında tercih edilmesi tıpkı Mesut'a şans verilmesi gibi yanlıştı. En azından rakip analizi yapıldığında, böylesine dişli bir rakibe karşı her ikisi de oynamamalıydı diye düşünüyorum.

Ozan'ın Jokerliği Yetmedi

Oysaki Fenerbahçe sahaya sağ bekte Ozan ile çıkabilir, merkez orta sahada Sosa-Gustavo yapabilir, İrfan Can'in yerine de  bir çok ismi tercih edebilirdi Belözoğlu; Valencia, Thiam, Ferdi, Osayi gibi. Ve ne yazık ki Gönül hem tecrübesine hem de futbol bilgisine yakışmayacak bir hata yaptı.  Varsın gol olsundu o pozisyon, ikinci yarı illa ki atardı Fenerbahçe diye düşünüyorum. Golü yemek mi yoksa takımı tek kişi eksik bırakmak mı? Kesinlikle kırmızı kartlık bu hatayı yapmamalıydı Gökhan.

İlk yarıda Gökhan'ın üzerine Davidson'u oynatan Çağdaş hoca, ikinci devrede de Juanfran'la Caner'in kanadını zorladı. İlk yarıda Salih'in, ikinci perde de Juafran ve Efkan'in etkili vuruşlarının direkten dönmeleri Fenerbahçe adına şans, Alanyaspor adına şansızlıktı.
Bence Fenerbahçe adına deniz bitti. Şampiyonluk mucizelere kaldı. Beşiktaş'ın hem Hatayspor'a hem de Galatasaray'a yenilmesini bekleyip Fenerbahçe'nin kalan maçlarını kazanmasını ummak hakikaten mucize olmalı. Beşiktaş şampi gibi sanki. Bekleyip görelim!